Bir sanık sanık değilmiş

Güncelleme Tarihi:

Bir sanık sanık değilmiş
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2010 00:00

Emekli ve muvazzaf 196 subayın ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs’ten yargılanacağı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Balyoz Planı davası dün başladı. Kimlik tespiti yapılırken, jandarma astsubay sanık Recep Yavuz’a ait bilgilerin 47 numaralı sanık Recep Yıldız’a ait olduğu anlaşıldı.

Haberin Devamı

SANIK KOMUTANLAR ADLİYE ÖNÜNDE BÖYLE GÖRÜNTÜLENDİ / Foto Galeri



Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken, Yavuz’a “İnsan unsurunun olduğu yerde hatalar olur, düzeltilir. Sanık olmazsınız. Konuyla ilgili savcılığa yazı yazacağız” dedi. 190 sanığın katıldığı ilk duruşmada 3 üye hâkim için reddi hâkim talebi üzerine dava 28 Aralık’a ertelendi.

BALYOZ Güvenlik Harekât Planı davası Silivri Ceza İnfaz Kurumu Kampusü’nün yanındaki duruşma salonunda dün başladı. Davaya, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iki gün önce atanan Hâkim Ömer Diken başkanlık etti. Davanın ilk oturumuna ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs’ ettikleri gerekçesi ile 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan 190 sanık katıldı. Okunan kimlik bilgilerinin 47 numaralı sanık Recep Yıldız’a ait olduğu anlaşılınca Hâkim Diken, jandarma astsubay Recep Yavuz’a, “İnsan unsurunun olduğu yerde hatalar olur, düzeltilir. O zaman sanık olamazsınız” dedi.

İddianamenin kabulünü unuttu

Sanıkların kimlik tespitlerinin yapıldığı ilk duruşmada Heyet Başkanı Diken, iddianamenin kabul kararını okumayı unuttu. Heyecanlı olduğu gözlenen Ömer Diken Korgeneral Nejat Bek’in kimlik tespitine sıra geldiğinde “Önce iddianamenin kabulüne ilişkin kararı okumam gerekirdi” dedi. Daha sonra iddianamenin kabul kararını okuyan Diken, bazı sanıkların iddianamenin ellerine ulaşmadığı şeklinde yakınmalarda bulunduklarını belirterek, “Duruşma salonu Silivri’de, mahkeme kalemi Beşiktaş’ta olunca, buraya yeteri kadar iddianamenin yer aldığı CD getirilmedi. Bugün vermek isterdik ama elimizde yeterli yok. İlk başvurunuzda imza karşılığında alabilirsiniz” dedi.

‘Ben sözde milli sanık Çiçek’

İrticayla Mücadele Eylem Planı davası kapsamında tutuklu bulunan Dursun Çiçek, sanık yoklaması sırasında ayağa kalkarak, “Ben son dönemin sözde milli sanıklarından Albay Dursun Çiçek” dedi. Bunun üzerine Başkan Ömer Diken, “Sadece isminizi söyleyin” diyerek Çiçek’i uyardı. Duruşmada açığa alınan komutanlar Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ve Tümgeneral Halil Helvacıoğlu da hazır bulundu. Eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Ergin Saygun’un da aralarında bulunduğu 6 sanık duruşmaya katılmadı.

Hakim sadece vicdanlı olsun

Emekli Org. Çetin Doğan, duruşmaya girmeden önce “Hâkimin değişmesi beni ilgilendirmez. Sadece vicdanlı olmasını istiyoruz. Siyasi görüşü ne olursa olsun itirazım olmayacak. ‘Bir valiz dolusu belge var’ deniliyor. İddianamede ise 19 tane CD var. Suçlamalar ise 3 sahte CD’ye ilişkin” dedi. İddianamedeki sırasına göre 1’inci olarak kimlik tespiti yapılan Doğan, evli ve 2 çocuğu bulunduğunu, aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu, devlet lojmanında kaldığını ve sabıkasının olmadığını söyledi.

Sanık emekli Orgeneral Doğan iddianamede Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın çok fazla yer aldığını ifade ederek, “Silahlı Kuvvetler bu dosyada hedef olmaktadır. Temsilcilerinin müdahil olarak davaya dahil edilmesini istiyoruz” dedi. Doğan’ın avukatı Celal Ülgen de değerlendirme dışı bırakılan 54 ve emanete alınan 50 adet klasördeki belgeleri incelemek istediklerini söyledi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken ise “Taleplerinizi okudum, iki gündür bu göreve atandım. Dün yetkimi aldım. Normal bir hakim bu sürede nelere bakabilirse, belki daha fazla gayret göstererek, ben de baktım. Taleplerinizi değerlendireceğiz. Kesinlikle savunmanızın kısıtlanması söz konusu olamaz” diye konuştu.

Açığa alındım gelirim düştü

Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ise kimlik tespiti sırasında muvazzaf asker olduğunu belirterek, “Aylık gelirim 4 bin 700 lira. Ancak dava nedeniyle açığa alındığım için 3 bin 200 lira alıyorum” dedi. Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık da, kendi evinde oturduğunu ve aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu belirtti. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, 7 bin, Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına 6-7 bin, Korgeneral Nejat Bek ise 5 bin 500 lira aylık gelirleri olduğunu bildirdi. Sanıklardan Ahmet Küçükşahin ise oturduğu yerden Harp Akademileri’nde görevli olduğunu söylemesi üzerine Başkan Ömer Diken, “Bir rahatsızlığınız yoksa ayağa kalkar mısınız” diye uyardı. Bunun üzerine ayağa kalkan Küçükşahin’in, kimlik tespiti tamamlandı.

‘Recep’ karışıklığını hâkim düzeltti

Öğleden sonra kimlik tespitine devam edilirken hâkim Diken, jandarma astsubay sanık Recep Yavuz’a ait kimlik bilgilerini okudu. Sanık Yavuz da iddianamede yazılı kimlik bilgilerinin kendisine ait olmadığını söyledi. Bu sırada önde oturan 47 numaralı sanık Recep Yıldız okunan kimlik bilgilerinin kendisine ait olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı Diken, “İnsan unsurunun olduğu yerde hatalar olur, düzeltilir” dedi. Recep Yavuz’un kimliğini isteyerek, bilgileri kontrol eden Mahkeme Başkanı Ömer Diken, “O zaman sizin için hakkınızda açılmış bir kamu davası yoktur. O zaman sanık olamazsınız. Konuyla ilgili savcılığa yazı yazacağız” dedi. Ancak Yavuz duruşmayı izlemeye devam etti.

Kendi araçlarıyla geldiler

/images/100/0x0/55eaf4c8f018fbb8f8a190d2


1’inci Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Kuvvet Komutanları emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü kendi araçlarıyla Silivri’ye geldi. Araçlarda detaylı biçimde arama yapıldı. Binaya girişte X-ray cihazından geçerken sinyal veren sanıklar, yakınları ve basın mensupları tek tek arandı. Sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın üstü sinyal vermesine rağmen aranmadı, x-ray cihazından tekrar geçirilmedi. Duruşmada hazır bulunan muvazzaf subaylar Merkez Komutanlığı’na ait bir minibüsle, bazı emekli subaylar ise Fenerbahçe Orduevi’nin önünden kaldırılan bir otobüs ile Silivri’ye geldiler.

Uç üye için reddi hâkim talebi

İSTANBUL 10. Ağır Ceza Mahke-mesi’ndeki duruşmada, bazı sanık avukatlarının, üye hâkimler Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Davut Bedir hakkındaki reddihâkim taleplerine yönelik beyanları alındı. Mahkeme reddi hâkim talepleri üzerine dosyanın üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vererek davayı 28 Aralık’a erteledi. Mahkeme heyetinde bir başkan biri yedek üç hâkim yer alıyor. Bedir de heyetin yedek üyesi. Ergenekon davalarında olduğu gibi Balyoz Davası’nda da ihtiyaç olursa görev yapacak yedek üye, dosyayı takip edebilsin diye duruşmaları izliyor.

Gitarlı protesto

BALYOZ Davası’nın görülmeye başlandığı Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde toplanan “Yargıda Reform Grubu” üyesi bir grup avukat, “Yargı balyoza el koydu” ve “Ordu yargıyı yordu” yazılı pankart ve dövizler açtı. Daha sonra grup adına açıklama yapan Tülay Sofu, demokrasinin, üzerinde oyun senaryoları kurulacak bir nesne olmadığını belirterek, “Bunu mahkeme safahatından göreceğimizi umuyoruz. Bu insanlara hak ettikleri cezaların verileceğine inanıyoruz” dedi. Yerleşke önünde basın açıklaması yapan Özgür-Der üyesi bir grup da, “Darbeciler hesap verecek” pankartları açtı. Grup gitar çalıp şarkı söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!