Bir mektup yazdı dünya ikincisi oldu

İsmir'in Menemen İlçesi'ndeki Özel Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrencisi Elif Kiziroğlu'nun yazdığı ‘‘Hoşçakal Gülüm’’ başlıklı mektup, Dünya Posta Birliği (UPU) yarışmasında ikinci oldu. Her yıl Fransa'da düzenlenen yarışmaya, Elif'in mektubu Fransızca'ya çevrilerek gönderildi. Filistin ile İsrail arasındaki yaşanan olayları kaleme alan Elif Kiziroğlu için Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törene, Filistin'in Ankara Büyükelçisi Fuat Yasin de katıldı. Veliler ve öğrencilerin de izlediği törende konuşan Büyükelçi Yasin, Elif Kiziroğlu'nun barış ve sevgi dersi verdiğine dikkati çekerek, ‘‘Bu mektup tüm dünyaya iletişim araçları ile ulaştırılmaya çalışıldı. Filistin halkı Elif'le gurur duyuyor’’ dedi. Elif de mutlu olduğunu belirterek, ‘‘Önemli olan barışın tün dünyaya yayılması’’ diye konuştu.

Hoşçakal Gülüm,

Gidiyorum. Gitmek zorunda olduğum için ayrılıyorum senden. Yaşanan onca anıyı bırakıyorum sana. Onlara iyi ‘‘BAK’’ olur mu?

Biz insanlar, farklı farklı bekleme salonlarında yaşarken, ister istemez birçok şey öğreniyoruz. Varlığı, yokluğu... Gülmeyi, ağlamayı... Sevgiyi, saygıyı... Hoşgörüyü, sabrı... İhaneti, vahşeti...

Ama sana bir sır vereyim mi Gülüm, ben bir türlü ayak uyduramıyorum hayatın tiktaklarına. Bir türlü anlamıyorum neler olup bittiğini. En çok da sapan ve taşların nasıl olup da hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini.

Okula giderken annem ‘‘tedbir’’ deyip, çantamın bir gözüne ve ceplerime küçük taşlar dolduruyor. Ve büyük bir ciddiyetle soruyor ‘‘Sapanını aldın mı?’’ Sanki ‘‘Beslenme çantanı aldın mı?’’ der gibi. Sonra da hep aynı oyunu oynuyoruz arkadaşlarımızla. Bir kısmımız Filistinli oluyor, bir kısmımız da İsrailli. Sapan talimi yapıyoruz Gülüm, sapan talimi.

Tam çocukluğun ne olduğunu anlayıp, doyasıya yaşayacakken, görünmez sopalar vargücüyle iniyor avuçlarımıza, ‘‘Yeter artık, büyüdün, sen büyüdün!’’ diyor.

Bizim buralarda herşeyimiz ayaküstü ya da fırsat buldukça. Eğitimimiz bile korka korka ve fırsat buldukça. Öyle ki, artık hayal bile kuramıyoruz desem inanır mıydın? Evet Gülüm, hayallerimizi de kaybettik. Sadece gün kurtarıyoruz sığınılan limanlarda, hepsi o kadar.