Güncelleme Tarihi:
Türkiye, son yıllarda uluslararası insan kaçıran ve ‘köle ticaretini’ yeniden hortlatan şebekelerin cirit attığı ülke konumuna geldi. Kökten dinci rejimler, iç karışıklıklar, savaşlar, ekonomik sorunlar ve yoksulluk nedeniyle Asya ve Ortadoğu ülkelerinden kaçan binlerce insan, daha iyi yaşam hayalini gerçekleştirmek için çoğu zaman ölümü göze alarak Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmeye çalışıyor. Geçen yıl henüz kesin rakamlara ulaşılmamakla birlikte yaklaşık 25 bin kaçak güvenlik güçlerince yakalanırken, bunun üç- beş katı kişinin de yurtdışına kaçtığı veya Türkiye'de kaçak yaşadığı ileri sürüldü.
Varını yoğunu satıp umuda yolculuğa çıkan bu yoksul insanların hayali, hatta yaşamı, çoğu zaman sınırdaki dağlarda, nehirlerde, Ege ve Akdeniz'in sularında son buluyor. Pakistanlı, Afgan, Bangladeşli ve İranlı kaçaklar, Doğu sınırımızdan yasadışı yollardan ülkemize giriyor. Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden gelenler ise Kuzey Irak sınırını kullanıyor. Girişler, sınır kapılarından sahte belgelerle olabilidği gibi çoğu zaman dağ yollarından yapılıyor. İran sınırında bölücü PKK örgütüne karşı alınan yoğun güvenlik önlemleri nedeniyle bazen kaçaklar terörist zannedilerek öldürülüyor.
Ulusalararası insan tacirleri İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde irtibat kurdukları umut yolcularını, Trakya'da Meriç Nehri üzerinden Yunanistan'a, İstanbul'dan, Ege ve Akdeniz sahillerindeki merkezlerden gemilerle Yunanistan ve İtalya'ya ulaştırıyor.
EGE UMUT DENİZİ
Ege ve Akdeniz kıyıları, ülkelerindeki savaştan kaçanlar, iş, yuva, para umuduyla başka ülkelere iltica etmek isteyenlerin umudu oldu. Bugüne kadar aralarında Türklerin de bulunduğu, çok sayıda kişi Marmaris, Bodrum, Fethiye, Kemer, Mersin, Ayvalık, Altınova, Didim, Kuşadası ve Ayvacık sahillerinden Yunan adalarına kaçmak istedi.
Çanakkale'den Marmaris'e kadar Ege sahillerinden sorumlu olan Sahil Güvenlik 19 olayda toplam 915 mülteciyi yakaladı.
Ege, Yunan adalarının yakınlığı ve transit gemi geçişi nedeniyle insan kaçakçıları tarafından tercih ediliyor. Yunanistan Avrupa'ya geçişte ara durak olarak kullanılıyor. Mültecilerin çoğu Afganistan, Irak ve Afrikalı. İnsan kaçakçılığında adam başı fiyat 1 ila 5 bin dolar arasında değişiyor.
ANTALYA DA HAREKETLİ
İtalya'ya götürülmek üzere kandırılan Pakistan, Bangladeş, Irak ve Filistinli 135 kaçak, 7 Temmuz 2000'de Antalya'nın Çamyuva Beldesi'nde yakalandı. 20 çocuk, 2'si hamile 15 kadının da aralarında bulunduğu kaçaklar Emniyet Müdürlüğü'ne ait Kepez Piknik Alanı'nda barındırıldı. 135 kaçak sorgulamaları ve kimlik tespitleri tamamlandıktan sonra ülkelerine gönderildi.
Yurtdışına kaçmak için insan tacirleri ile anlaşan Türk, Somali, Fas, Irak, İran ve Afgan 206 kişinin İstanbul'dan başlayan yolculuğu 20 Temmuz 2000 tarihinde Antalya'nın Kaş İlçesi açıklarındaki ıssız adada sona erdi.
EDİRNE'DE 15 BİN KAÇAK
Türkiye- Yunanistan sınırını belirleyen Meriç Nehri üzerinden kaçak yollarla geçerek Avrupa ülkelerine ulaşmak isteyen umut yolcularının önüne geçen yıl da geçilemedi. Geçen yıl Meriç Nehri bölgesinde yapılan operasyonlarda toplam 15 bin 437 kaçak yakalandı.
Edirne'de 52 değişik ülkede gelip yakalanan mültecilerin başında 4 bin 222 kişi ile Filistinliler geliyor. Filistinliler'i 3 bin 494 kişi ile İranlılar ve bin 668 kişi ile Afganlılar izledi. Türkiye- Yunanistan sınırında bin 507 Bangladeş, bin 264 Pakistanlı yakalandı.
İÇEL DE KAÇAK CENNETİ
İçel sahilindeki en yoğun mülteci operasyonu 1999 yılı Aralık ayının son günlerinde yapıldı. 28 Aralık 1999 tarihinde Aydıncık ve Anamur ilçelerinden deniz yoluyla İtalya ve Yunanistan'a kaçak gitmek üzere İstanbul'dan gelen çoğu Türk 280 kişi ile 10 umut taciri yakalandı. Sığınmacıları taşıyan Rus bandralı gemiye el konuldu. Kemer'de batan geminin de yine bir Noel tatiline denk gelmesi dikkat çekti.
20 Haziran 2000'de İskenderun Limanı'nda, İtalya'ya gitmek üzere hazırlık yapan bir gemiye binmek üzere olan 500 mülteci yakalandı. Mülteciler, kişi başı 2 ile 5 bin Alman markı ödediklerini söyledi.
Ekim ve Aralık aylarında Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde toplam 26 yabancı 2 ayrı grup halinde otobüs bagajında ve sınırdan yaya olarak Türkiye'ye girdikten sonra yakalandı.
DAĞLARDA ÖLENLER
İran'dan geçen mayıs ayında Gürbulak sınır kapısı yakınındaki dağlık araziyi kullanarak Türkiye'ye kaçak yolla geçmek isteyen 150 kişilik Afganlı grubu PKK'lı zanneden sınır devriyeleri 'dur' ihtarında bulundu. Türkçe anlamadıkları için durmayıp kaçmaya çalışan gruba askerlerin açtığı ateş sırasında 9 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
Geçen kasım ayında da yine Ağrı dağı eteklerinden kaçak yolla gece Türkiye'ye girmek isteyen Afganlı, Pakistanlı ve Bengladeşli 17 kişi 'dur' ihtarına uymayınca ateş açıldı. Bu olayda da 2 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
ULUSLARARASI SORUN
İtalya'ya geçen yılın Ağustos ayında kısa arayla ‘‘Kalsit’’ isimli gemiyle 418 kaçağın daha girmesi, ülkede günün konusu olurken İçişleri Bakanlığı, Türkiye'yi protesto etmişti. İtalya, Yunan bandralı gemide 7 gün boyunca denizde ölüm kalım savaşı verdikten sonra 300 erkek, 77 çocuk ve 41 kadın kurtarılırken, Türkiye, Yunanistan ve Arnavutluk'a uluslararası anlaşmaları çiğnememesi yolunda uyardı. İçişleri Bakanı Enzo Bianco, Türkiye'yi kaçaklara göz yummakla suçlarken, bakanlık görevlileri Fellice Tomboline ile Aleksandra Panza kaçak göçünü önlemek için Türkiye'ye gönderildi. İtalya, kaçakların genellikle Türkiye'deki baskılardan kaçan Kürtler olduğunu öne sürerken, PKK'nın etkili olduğu insan kaçakçılığında Fas, Tunus, Cezayir gibi Kuzey Afrika ülkelerinden gelenlerin bile ‘‘PKK'lıyız’’ diyerek zafer işareti yapmaları dikkat çekmişti.
Kaçakçılığın başkenti Lahor
Pakistan'dan Avrupa'ya yönelik insan kaçakçılığı Pakistan'ın Lahor kentiyle, Pencap eyaletindeki Gugrat ve Gugranwala kentlerindeki şebekeler tarafından yönetiliyor. Şebekeler adam başı 4-5 bin dolar karşılığında topladıkları kaçak mültecileri, Belucistan'daki sahil kenti Gawadar ile Karaçi Limanı'ndan gemilere bindiriyorlar. Paranın bir kısmı Pakistan'da alınıyor, diğer kısmı ise Avrupa'ya ulaştıktan sonra tahsil ediliyor.
Liderleri Pakistanlı Siyaz Ahmed
Antalya'da geminin fırtınya yakalanıp batmasıyla ortaya çıkan insan kaçakçılığını, uluslararası bir şebekenin organize ettiği kesinleşti. Bu şebekenin başında da Pakistanlı uluslararası insan kaçakçısı Siyaz Ahmed'in bulunduğu ortaya çıktı.
Olay İçişleri Bakanlığı'na da rapor edilirken, Siyaz Ahmed'in halen Yunanistan'da olduğu ve yakalanması için İnterpol'e bilgi verildiği öğrenildi. Kişi başına 6'şar bin dolar karşılığında kaçakların Hollanda'nın Amsterdam kentine götürülmek üzere gemiye bindirildiği belirlendi.
Antalya açıklarında batan Gürcistan bandralı kuru yük gemisiyle illegal göçmen götüren Pakistanlı insan taciri Siraz Ahmed'le ilgili bilgi Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından Pakistan Dışişleri Bakanlığı'na bildirildi.