OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 15, 2004 00:00
Dünya Benimdir!Avrupa Ekolojik Emperyalizmi 900- 1900Daha önce aynı yayınevinde çıkan ve bu köşede tanıttığımız AteÅŸ Etmek’in yazarı, bu defa aynı yayınevinin DoÄŸa ve Bilim Dizisi’nde ‘Dünya Benimdir’ kitabıyla karşımızda. Kitap, Avrupalıların Dünya’yı istila etme tarihinin, yerli halklar açısından yol açtığı sonuçlarını inceliyor. Yani, Avrupalılar açısından ‘iyi’ olan, ‘zenginlik’ getiren bir istila harekatı, iÅŸgal bölgeleri ve halkları açısından bir tragedya oldu.Kitap, ‘beden yapılarından çok politikaları ve teknolojileriyle belirginleÅŸen beyaz tenli insanların bir kolu olan Avrupalılar’ın bütün dünyaya nasıl yayıldıklarını ve dünya çapında egemenlik kurduklarının öyküsünü anlatıyor. 50 milyon AvrupalıAtlas Okyanusu’ndan pasifik’e kadar bölgede ‘bloklar halinde ve kesintisiz’ yaÅŸayan Avrupalılar, bu bölgelerden giderek yayıldılar. Öyle ki Avustralya neredeyse tamamen, Yeni Zelanda’nın onda dokuzu Avrupa kökenli; ABD’de yaÅŸayanların %80’i Avrupa kökenli; Brezilya’nın bazı bölgelerinde yine Avruplılar %85’i bulur. Uruguaylıların ve Arjantinlilerin yüzde 90’ı beyaz (Yeni Avrupalılar).Yazar, 1982 yılı rakamlarına göre, bu bölgelerde Avrupalıların veya beyazların nasıl ticaretin ve ürünün büyük kısmını kontrol etitÄŸini rakamlarla belirtiyor.Esas büyük göç selinin 1820- 1930 arasında, Avrnupa’nın beÅŸte biri nüfusu kadarını oluÅŸturan 50 milyon Avrupalının denizaşırı Yeni Avrupa topraklarına gitmesiyle oluÅŸtuÄŸunu belirtiyor yazar. Kitapta şöyle deniyor:‘Avrupalıların kıta sınırları dışına yayılma çabaları Ä°zlanda, Grönland’a ve Kuzey Amerika’ya ulaÅŸan Vikinglerle baÅŸladı ve Haçlı Seferleri ile OrtadoÄŸu coÄŸrafyasına yerleÅŸme çabalarıyla devam etti. Daha sonra da Avrupalıların Okyanuslar ötesindeki yeni topraklara ve Rusların Sibirya’ya yayılmalarına tanık olduk. Belki de bu yayılmanın tüm dünyada yol açtığı sonuçları Kanarya Adaları’nın sakinleri Guançeler’in başına gelenleri aktararak özetlemek mümkün. ‘Kanarya Adaları’nda Avrupalıların kıyılarına ayak bastıkları ilk yer ‘büyük aÄŸaçlarla kaplı’ bir adaydı. Ona, orman anlamına gelen Madeira adını verdiler. Göçmenler arazi açmak için yangınlar çıkardılar ve neredeyse tüm adayı yaktılar. Kolomb’un gelecekteki kayınpederi Bartholomeu Perestrello ise Kanaryaların diÄŸer önemli adası Porto Santo’ya diÅŸi bir tavÅŸanla yavrusunu bıraktı. TavÅŸanlar, etçil yırtıcıların bulunmadığı adada öyle bir hızla ürediler ve ‘topraÄŸa öyle bir yayıldılar ki, hasat zamanında onların zarar vermediÄŸi hiçbir ÅŸey kalmadı.’ Bunu erozyon ve Eski Dünya’dan gelen hayvanların ve yabani otların adayı iÅŸgali izledi. Takrîben 80.000 Guançe beyazların istilasına karşı durmaya çalıştı. Islıklarla haberleÅŸen ve gerilla savaşı taktiklerini izleyen Guançeler sonunda yenildiler. Kendi dünyalarında yalıtılmış biçimde yaÅŸayan yerli halkların yenilgisi, sadece ok ve mızrağın top ve tüfek karşısındaki yenilgisi deÄŸil, Eski Dünya’nın mikrop ve virüslerine karşı bağışıklığı olmayan Guançelerin, Avrupalının beraberinde getirdiÄŸi mikroorganizmalar karşısındaki yenilgisiydi aynı zamanda. Avrupalı kaÅŸiflerin ulaÅŸtığı her yerde, Kuzey ve Güney Amerikalarda, Avustralya ve Yeni Zelanda’da yerli halklar aynı trajediyle karşılaÅŸtı. Avrupalılar silahlarıyla, beraberlerinde getirdikleri evcil ya da yabani bitki ve hayvanlarla ve yerli halklara yıkım getiren mikroorganizmalarıyla yeni dünyaları istila ettiler ve yerel ekolojileri ortadan kaldırarak bu ekolojiye dayanan yaÅŸam tarzlarını da yok ettiler.’ Â
button