Bir kısa mesaj gönderin dizilerin sonunu siz belirleyin
Güncelleme Tarihi:
Öznur KAYMAK
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2007 00:00
En sevdiğiniz TV dizisinin sonunu belirmeye ne dersiniz? İngiliz televizyonlarında, izleyicilerin programların akışı ve senaryolarını yönlendirebileceği yeni bir uygulama başladı. ShapeShifter TV ismi verilen sistem sayesinde izleyiciler gönderdikleri SMS’lerle yayınlara istekleri doğrultusunda yön veriyor.
Dizi kahramanlarının aşkları, kavgaları üzerine görüşlerini belirtiyor. Yayıncılar analiz edilen mesajlara göre senaryoyu şekillendiriyor. Çok eğlenceli değil mi? Ama Türk izleyicilerin interaktif televizyon dönemi için biraz daha beklemesi gerekiyor.
ShapeShifter TV sistemi ilk kez geçen ay, Finli bir televizyon kanalında yayınlanan romantik komedi dizisi "Accidental Lovers"ta uygulandı. Sistem geçen yıl İngiltere’deki Channel 4’da yayınlanan "Dubplate Drama"da da denenmişti. İzleyicilere her bölümün sonunda, bir sonraki bölümle ilgili iki farklı senaryo sunuldu. Yayın esnasında bu senaryolardan birini seçmeleri istendi. Böylece dizi, izleyicilerin seçimleriyle şekillenmiş oldu.
"Accidental Lovers"ta ise sistem daha çok bir oylama aracı olarak kullanıldı. Dizide 61 yaşında bir kabare şarkıcısı ve 30 yaşında bir pop yıldızı arasında yaşanan bir aşk anlatılıyor. İzleyicilere bu aşkla ilgili fikirleri soruldu. Program esnasında yayınlanan mesajlar bazı anahtar kelimeler göz önüne alınarak bilgisayar programı ve görevli kişiler tarafından analiz edildi. Mesajlar, içeriklerine göre ayrılarak ekranın alt kısmında yayınlandı. İzleyicilerin savunduğu ağırlıklı görüşler ayrıca ekranın köşesinde grafiklerle gösterildi.
NM2 isimli araştırma şirketinin yarattığı ShapeShifter TV’ye sekiz ülkede 13 şirket destek veriyor. İngiliz yayıncılar bu yeni sistemin, geleneksel televizyona interaktivite katarak, TV’nin internet ve video oyunlarıyla rekabetine hız kazandıracağı görüşünde.
Televizyonda interaktivite de hızla önem kazanıyor ve giderek daha çok kanalın bu sistemi kullanacağı öngörülüyor. Sistemin yaratıcıları, kanalların ShapeShifter TV ile ilgili deneyimleri arttıkça yayın kalitesinin de yükseleceğini savunuyor.
TV’DE YENİ AKIM KİŞİSELLEŞTİRME
NM2 proje ekibinden yönetici Doug Williams kurdukları "Geleceğin İçeriği" isimli grubun 10 yıldır televizyon ve interneti birleştiren, yenilikçi fikirler üzerinde çalıştığını söylüyor. Williams’a göre diğer yayıncı şirketler de onların açtıkları yoldan gidiyor ve interaktivitiyi öne çıkaran benzer fikirler yaratmak için uğraşıyor: "Yönetmen ve senaristler yaratıcı olasılıklar oluşturmaya ve bunları yeni teknoloji sayesinde izleyicilere önermeye başladılar." Williams, ShapeShifter TV’ye mesafeli yaklaşan BBC ve Avrupa’nın diğer yayıncılarının da bu projeyi benimseyeceğini ve kendi uygulamalarını geliştireceklerini söylüyor. Sistem yalnız diziler değil, belgesel ve haber programlarında da kullanılacak.
Gelecekte bu sistemin ağırlıklı olarak bir oylama mekanizması biçiminde kullanılacağı öngörülüyor. Televizyon aleminin bilirkişileri 2007’de TV yayıncılığında anahtar kelimenin kişiselleştirme olacağını söylüyor. Williams’a göre, televizyon tiyatrodan ne kadar farklıysa, ShapeShifter TV de klasik televizyon yayıncılığından o ölçüde farklı olacak.
İzleyicilerin görüşlerinin alınacağı, seçenekli senaryoların sunulacağı programlar belki ratingleri garantileme açısından faydalı. Ancak diğer yapımlardan daha pahalı. Gerekenden daha fazla çekim yapılıyor, programda her seferinde farklı bir akış olduğu için izleyicilere programı hatırlatmak ve SMS göndermelerini sağlamak amacıyla tekrar tekrar gösterilmesi gerekiyor.
ShapeShifter TV sistemi ilk kez geçen ay, Finli bir televizyon kanalında yayınlanan romantik komedi dizisi "Accidental Lovers"ta uygulandı. Sistem geçen yıl İngiltere’deki Channel 4’da yayınlanan "Dubplate Drama"da da denenmişti. İzleyicilere her bölümün sonunda, bir sonraki bölümle ilgili iki farklı senaryo sunuldu. Yayın esnasında bu senaryolardan birini seçmeleri istendi. Böylece dizi, izleyicilerin seçimleriyle şekillenmiş oldu.
"Accidental Lovers"ta ise sistem daha çok bir oylama aracı olarak kullanıldı. Dizide 61 yaşında bir kabare şarkıcısı ve 30 yaşında bir pop yıldızı arasında yaşanan bir aşk anlatılıyor. İzleyicilere bu aşkla ilgili fikirleri soruldu. Program esnasında yayınlanan mesajlar bazı anahtar kelimeler göz önüne alınarak bilgisayar programı ve görevli kişiler tarafından analiz edildi. Mesajlar, içeriklerine göre ayrılarak ekranın alt kısmında yayınlandı. İzleyicilerin savunduğu ağırlıklı görüşler ayrıca ekranın köşesinde grafiklerle gösterildi.
NM2 isimli araştırma şirketinin yarattığı ShapeShifter TV’ye sekiz ülkede 13 şirket destek veriyor. İngiliz yayıncılar bu yeni sistemin, geleneksel televizyona interaktivite katarak, TV’nin internet ve video oyunlarıyla rekabetine hız kazandıracağı görüşünde.
Televizyonda interaktivite de hızla önem kazanıyor ve giderek daha çok kanalın bu sistemi kullanacağı öngörülüyor. Sistemin yaratıcıları, kanalların ShapeShifter TV ile ilgili deneyimleri arttıkça yayın kalitesinin de yükseleceğini savunuyor.
TV’DE YENİ AKIM KİŞİSELLEŞTİRME
NM2 proje ekibinden yönetici Doug Williams kurdukları "Geleceğin İçeriği" isimli grubun 10 yıldır televizyon ve interneti birleştiren, yenilikçi fikirler üzerinde çalıştığını söylüyor. Williams’a göre diğer yayıncı şirketler de onların açtıkları yoldan gidiyor ve interaktivitiyi öne çıkaran benzer fikirler yaratmak için uğraşıyor: "Yönetmen ve senaristler yaratıcı olasılıklar oluşturmaya ve bunları yeni teknoloji sayesinde izleyicilere önermeye başladılar." Williams, ShapeShifter TV’ye mesafeli yaklaşan BBC ve Avrupa’nın diğer yayıncılarının da bu projeyi benimseyeceğini ve kendi uygulamalarını geliştireceklerini söylüyor. Sistem yalnız diziler değil, belgesel ve haber programlarında da kullanılacak.
Gelecekte bu sistemin ağırlıklı olarak bir oylama mekanizması biçiminde kullanılacağı öngörülüyor. Televizyon aleminin bilirkişileri 2007’de TV yayıncılığında anahtar kelimenin kişiselleştirme olacağını söylüyor. Williams’a göre, televizyon tiyatrodan ne kadar farklıysa, ShapeShifter TV de klasik televizyon yayıncılığından o ölçüde farklı olacak.
İzleyicilerin görüşlerinin alınacağı, seçenekli senaryoların sunulacağı programlar belki ratingleri garantileme açısından faydalı. Ancak diğer yapımlardan daha pahalı. Gerekenden daha fazla çekim yapılıyor, programda her seferinde farklı bir akış olduğu için izleyicilere programı hatırlatmak ve SMS göndermelerini sağlamak amacıyla tekrar tekrar gösterilmesi gerekiyor.