Güncelleme Tarihi:
8 bin 431 kişi kan verdi
Dört aydır lösemi hastalığı ile mücadele eden 35 yaşındaki beyin cerrahı Dr. Oktar Babuna'ya uygun ilik bulunabilmesi için, tüm İstanbul seferber oldu. Otobüslerle, kendi araçlarıyla Abdi İpekçi Spor Salonu'na koşan binlerce kişi, kan örneği verebilmek için birbirleriyle yarıştı. Uzun kuyruklar oluşturan genç, yaşlı, öğrenci, tam 8 bin 431 kişi, böylece kurulacak ilk ilik bankasının da temellerini attı.
Kampanya çerçevesinde, ilk 3 saatte 6 bin gönüllü, test edilmesi için kan verdi. Almanya'dan gelen gönüllü vakıf Stefan-Morsch Stiftung Vakfı ile İstanbul Tıp Fakültesi'nin katkılarıyla Dr. Oktar Babuna'nın gönüllü arkadaşlarının düzenlediği kan bağışı kampanyası için Abdi İpekçi Spor Salonu'nun önünde sabah 06.00'dan itibaren uzun kuyruklar oluştu. Saat 15.15'te salonun kapıları kapatılarak alıma son verildi.
GÖÇMENLER AKIN AKIN GELDİ
Babuna ailesinin Üsküplü olması nedeniyle genetik benzerlik umuduyla çağrı yapılan çok sayıda Rumeli göçmeni de kan vermek için Abdi İpekçi'ye akın etti. Her yaştan gönüllü salona iki ayrı kapıdan alındı. Önce herbir kapıda bulunan 5'er bilgisayarla kayıt tutuldu ve sıra numaraları verildi. Ancak, dışarıdaki kuyrukların uzaması nedeniyle kan alımını hızlandırmak için bilgisayar girişleri testlerden sonraya bırakıldı.
Her gönüllüye içinde meyva suyu, sandviç ve lokma tatlısı bulunan kumanyalar dağıtıldı. Gönüllüler salon içinde oluşturulan ve herbirinde ikişer hemşirenin görev aldığı elli kabinde kan verdi. Önce herkesten kan örneği alınırken, Alman vakfından gelenlerin uyarısı üzerine daha sonra sadece 16-55 yaş arasında bulunanlardan örnek alınacağı anons edildi. Ayrıca gönüllülere ‘kemik iliği bağışına / temel kan hücresi bağışına ilişkin muvafakatname' imzalatıldı.
FENALIK GEÇİRENLER OLDU
Kan alımında İstanbul Tıp Fakültesi, Kızılay, Zeynep Kamil ve Çapa Kan Bankası ile Florence Nightingale Hastanesi'nden gelen toplam 100 hemşire, 3 uzman doktor ve 4 kişilik ilkyardım ekibi görev yaptı. Fenalık geçiren 30 kişiye ilk müdahale, görevliler tarafından yapıldı. Stefan-Morsch Stiftung Vakfı'nın kurucusu ve başkanı Emil Morsch, uygun dokunun bulunması ümidi taşıdığını söyledi. Morsch, 5 labaratuvarın yetmemesi halinde, 10 labarotuvara daha örnek gönderilebileceklerini bildirdi. Vakıf doktorlarından Bernhart Thiele de doku tiplerinin uyuşması için testlerin aşamalı yapıldığını belirterek, bu kampanya sayesinde Türkiye'de kemik iliği ile ilgili önemli bir veri birikiminin oluşacağını söyledi. Doktor Thiele kan örneklerinin önce serolojik, sonra gerekirse PCR'la genetik testlerinin yapılacağını ve bir hafta içinde sonuçların çıkacağını belirtti.
BABASI: ÜMİT DOLUYUM
Oktay Babuna’nın babası Prof. Dr. Cevat Babuna, ‘‘Yoğun gündeme rağmen insanların bu güzelliği göstermesi ümit verdi. Bu güzellikten binlerce çiçek açacaktır’’ dedi. Prof.Dr.Babuna ayrıca hastalığını olgunlukta karşılayan oğluyla gurur duyduğunu da sözlerine ekledi.
Her yaştan katılımcı oldu
Hayatı, uygun ilik naklinin yapılmasına bağlı olan Dr. Oktar Babuna'ya kan örneği vermek için aileler, öğrenciler, sporcular, sanatçılar, politikacılar seferber oldu. Kızları Meral ve Çimen ve 11 yaşındaki torunu Pelin'le kampanyaya katılan 60 yaşındaki Zahide Paşa, Dr. Babuna'nın yaşamına katkıda bulunmaya çalıştıklarını belirterek, sabahın erken saatlerinde sıraya girdiklerini söyledi. Paşa, ‘‘Hataylıyım. Böyle bir çağrıyı duyunca insanlık görevi olarak algılayıp, seve seve koştum‘‘ dedi. İlköğretim Okulu 5'nci sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Pelin de doktor olmak istediğini belirterek, gelecekteki meslektaşına kan verdiğini söyledi.
20 yaşındaki öğrenci Nalan ve 24 yaşındaki özel bir şirkette görev yapan Neslihan Yurtsever kardeşler, ‘‘Aslında Kosova göçmeniyiz. Rumeli göçmenlerine böyle bir çağrı yapılınca sessiz kalamazdık. Kardeş gibi hissettik. Umarım dokularımız tutar. Tutmasa da diğer hastalara yardımcı olabiliriz’’ dediler.
Lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Gözde Sula ‘‘Kan vermek için okuldan izin aldım. Bulgaristan göçmeniyiz. Biyoloji öğretmenime sorarak, ilik nakli yapılmasının hiçbir sakıncası bulunmadığını öğrendim ve annemle beraber kan vermeye geldim. Aslında keşke dokusu tutanlara 10 milyar liralık ödül vadedilmeseydi de asıl gönüllüler ortaya çıksaydı’’ dedi.
Emekli öğretmen 55 yaşındaki Ayten Meçgel ile gümrük komisyoncusu oğlu 35 yaşındaki Cumhur Güner de ‘‘Birlikte gelmeye karar verdik. Bu bir insanlık hizmeti. Daha önce de böyle çağrılar yapılsaydı başkaları için de gelirdik. Bu gönül birliği karşısında duygulanmamak mümkün değil’’ diye konuştu.
Özürlü 24 yaşındaki müzisyen Mikail Canyılmaz ise çaresizliğin ne olduğunu bildiğini söyleyerek, yararlı olmak amacıyla Kadıköy'den kalkıp, kan vermeye geldiğini söyledi. Gönüllüler arasında ayrıca çeşitli okullardan grup grup öğrenciler, okul üniformalarıyla yer aldı.