Güncelleme Tarihi:
Film, yarın düzenlenecek törende “En İyi Aktör”, “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Senaryo” dallarında yarışacak. Filmin dünya temsilciliğini üstlenen İzzet Pinto, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İlksen Başarır'ın yönettiği, Mert Fırat ve Saadet Işıl Aksoy'un başrolünü üstlendiği “Başka Dilde Aşk” adlı yapımın Türk sinema tarihinde bir ilke imza attığını söyledi.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin düzenlediği “Kıbrıs Uluslararası Film Festivali” adlı organizasyon kapsamında ilk defa bir Türk filminin yarışmaya seçildiğini ifade eden Pinto, “Yarışmaya basvuran yüzlerce film arasından bizim filmimiz 3 dalda ilk 4'e girmeyi başardı” dedi. Filmin “En İyi Aktör”, “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Senaryo” olmak üzere 3 dalda ödül arayacağını dile getiren Pinto, “Film, son 1 yılda almış olduğu 15'i aşkın ödüle bir yenisini daha ekleyeceğe benziyor. Kıbrıs Rum Kesiminden ödülle döneceğimizi bekliyorum” diye konuştu. Ödül töreninin yarın Larnaka'da düzenleneceğini aktaran İzzet Pinto, filmin dünya temsilcisi olarak kendisinin geceye katılacağını belirtti. Pinto, “Hem aday gösterilmemiz, hem de bu yarışmanın güçlü adaylarından biri olmamız bir dönüm noktası. Bu, sanatla siyasetin nihayet ayrıldığının da bir göstergesidir” değerlendirmesini yaptı.
-ÖDÜL REKORTMENİ “BAŞKA DİLDE AŞK”-
Yönetmenliğini İlksen Başarır'ın üstlendiği 2009 yapımı “Başka Dilde Aşk” filminde Saadet Işıl Aksoy, Mert Fırat, Emre Karayel, Lale Mansur, Timur Acar, Ayten Uncuoğlu, Metin Coşkun, Şebnem Köstem, Tuğrul Tülek ve Tuna Kırlı rol alıyor.
Senaryosunu İlksen Başarır ile Mert Fırat'ın kaleme aldığı filmin müzikleri Uğur Akyürek'in imzasını taşıyor. Bugüne değin 15'i aşkın sayıda ödülün sahibi olan yapım, sinema eleştirmenlerinin de büyük övgüsüyle karşılaşıyor. Filmin konusu kısaca şöyle gelişiyor:
“Onur'un hayatı kürek takımından arkadaşı Vedat'ın doğum günü partisinde Zeynep ile tanışmasıyla değişir. Kalabalık ve gürültülü bir barda hiç konuşmadan geçen gecenin sonunda Zeynep, Onur'un işitme engelli olduğunu öğrenir. Ama bu durum Zeynep'i Onur'dan uzaklaştırmaz. İşiyle, ailesiyle sorunlar yaşayan Zeynep, yaşadığı çevreyi sorgularken, öbür taraftan biraz da bilmediği bir dünyanın merakıyla unuttuğu ceketini bahane ederek Onur'u görmeye gider.
Babasının annesini aldattığını öğrendikten sonra bu durumu kabullenemeyip evden ayrılan Zeynep, bir çok iş değiştirdikten sonra çağrı merkezinde çalışmaya başlar. Ama ağır çalışma şartlarından ve karşılığında kazandığı paranın yetersiz olmasından dolayı da çok mutsuzdur. Bütün gün telefonda tanımadığı insanlarla konuşmak zorunda kalan Zeynep, konuşmadan anlaşabildiği Onur ile huzuru bulacağına inanır.
Bu ilişki, kendilerini ve hayatı sorgulayan Zeynep ve Onur için bir sınav olacaktır.”