Güncelleme Tarihi:
Mustafa TAN soruyor:
Biz ailece dışarı çıkmıyoruz. Sadece ihtiyaçlar için üç günde bir ben çıkıyorum ve gerekli tüm tedbirleri alıyorum. Benim sorum şu: Bütün bu tedbirlere rağmen herkes mutlaka bir gün bu virüsü geçirecek mi?
PROF. DR. MEHMET CEYHAN (Hacettepe Üniv.Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı):
Hayır. Tedbir alındığında virüsün bulaşma şansı yok. Tedbirlere uyulursa sanıldığı gibi herkes hastalığı geçirmeyecek. Örneğin Türkiye’nin nüfusu 80 milyon. Bunun yüzde 90’ı eve kapandı, çıkmıyor. Geriye kalan 8 milyon olacak. Bunun da yarısı dışarı çıkmasına rağmen tedbirlere uyuyor; o zaman virüs 4 milyon arasında dolaşacak. Bunun da yarısı, yani 2 milyon kişi bağışık hale geldiğinde virüs salgın şeklinde seyredemiyor. İşte bu dönem ‘peak (zirve)’ yapıp düştüğü dönem oluyor. 2 milyon insanın bağışık olması demek 200 bin vaka tespit etmemiz anlamına gelir. Bu da tabii eğer yüzde 90 kurallara uyarsa. Yüzde 95 tedbir alırsa, rakam 100 bin vaka olur. Salgını en ağır geçiren İtalya ve İspanya’da vakalar 150 binli hızdan yavaşlamaya başladı. İtalya’nın nüfusunun yüzde 60’ı, İspanya’nın yüzde 40’ı hastalandı ama şimdi önemli kısmı eve kapandı korunuyor. Oralardan dönüyor. Bu virüs bir insan vücudu bulamazsa yaşayamıyor. Evde korunmayanların yarısı geçirince virüs bulaşamıyor. Tamamıyla yok olduğu zaman da risk kalkıyor. Diyelim ülkemizde 200 bin vakamız oldu ve artık virüs yaşamıyor; yurtdışıyla sınırlarımızı koyarak yeniden salgını engelleyebiliriz.
ÜLSERATİF KOLİT HASTALARI İÇİN EK RİSK BULUNMUYOR
Erhan ÇELİK soruyor:
Kronik bir hastalık olan ülseratif kolit risk grubunda mıdır? 37 yaşındayım ve dört senedir ülseratif kolit hastasıyım. Koronavirüs bu hastalığı nasıl etkiler?
PROF. DR. İSMAİL BALIK (Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi):
Eğer kullandığınız ilaçlar bağışıklık sistemini baskılayıcı değilse hastalığınız COVID-19 açısından ek risk oluşturmaz.
COVID-19 IRKLARA GÖRE FARKLI SUNUM GÖSTERMEZ
Hatice ÖZTÜRK soruyor
Çin’de bu virüs ilk çıktığı zaman, yolda veya bir iç mekanda yürürken insanların birden yere düşüp öldüğüyle ilgili görüntüler görmüştük. Türkiye veya dünyada öyle bir görüntüye bir daha rastlamadık. Hastalığın seyri onlarda başka, bizde başka mı?
PROF. DR. ZAFER KURUGÖL (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı):
Hayır, COVID ırklara göre, ülkelere göre değişik sunum göstermez. Yaş gruplarında farklılık gösterebilir ama ırklara göre göstermez. Bu konuda bilgi kirliliği var ve baştan beri devam ediyor. Görüntüler muhtemelen yorgunluktan bayılan bir sağlık personeline aitti ama bunu COVID-19 pozitifli diye gösterdiler.
İLK KULLANIMDA KOLONYALI MENDİLLER VİRÜSÜ ÖLDÜRÜR
Ekrem ORHAN soruyor:
Diyelim ki bir sehpanın üzerinde yoğun şekilde bulaşıcı seviyede virüs var. Kolonyalı mendil ile silindiğinde o alandaki virüsler ölür mü?
PROF. DR. BARIŞ OTLU (Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı):
Kolonya eğer yüzde 70-80 oranında alkol içeriyorsa, SARS-CoV-2 virüsünü kısa sürede (yüzeylerde yaklaşık 60 saniye temas süresiyle) öldürecektir. Kolonyalı mendiller kapakları açılmadığı sürece yüzde 70 veya üzerinde alkol oranına sahip olabilirler ve ilk kullanımlarında virüsü öldürebilirler. Ancak bu tür mendillerin kapakları her açıldığında ve tekrar sıkıca kapatılamadığında, üzerlerine emdirilmiş alkol buharlaşır ve mendilin içerdiği alkol oranı azalır. Bu durumda virüsleri öldürme başarıları azalacaktır.
KOKU ALAMAMA GEÇİYOR
Ali ŞAHİN soruyor:
49 yaşındayım. 14 gün önce korona tanısı aldım. Yakınmalarım koku alamama ile başladı. İki gün sonra öksürük ve ateş olunca test yaptırdım. Pozitif çıktı. Hemen tedavime başlandı ve evde karantinaya girdim. Tekrar test yapıp son duruma bakacaklar... Yakınmalarım tedavi sürecinde tamamen düzeldi ancak koku alma sorunum geçmedi. Acaba ne zaman düzelir, düzelmeme durumu olur mu?
PROF. DR. DERYA ULUDÜZ (Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi):
Koku alamama bir kısım hastada, henüz solunum sistemine ait hiçbir yakınma başlamadan ilk şikâyet olarak görülebiliyor. Ancak büyük oranda 1-2 hafta içinde düzeliyor. Az bir oranda 1-2 ay kadar daha uzun süre devam edebilmekle beraber, şu ana kadar bildirilen olguların tümü koku alma sorunlarının tamamen düzeldiğini belirtiyor. Nörolojik tutulumu olan hastalar bildirilmeye devam ederken Güney Kore’den bir araştırma, COVID-19 tanısı alan olguların yüzde 20 kadarında ilk yakınmanın koku ve tat alamama ile başladığını belirtiyordu. İngiltere, koku alamama nedeniyle son bir hafta içinde kulak burun boğaz kliniğine başvuran dört olgunun hemen ardından COVID-19 tanısı aldığını bildirdi.
İZOLASYON PSİKOLOJİ BOZAR
Ali Kerem HOŞAFÇI soruyor:
Hocam insan sizce kalabalıkları mı sever yoksa evde kalmayı mı? Yani bu süreç aslında bazı şeylerin değerini anlamamızı sağlar mı?
PROF. DR. ARİF VERİMLİ (Psikiyatrist):
Bu durum kişilik yapılarına göre farklılık gösterir fakat genel anlamda insanlar doğası gereği sosyal varlıklardır ve etkileşim, arkadaşlık ve aidiyet için doğuştan gelen bir güce sahiptirler. Sosyal temas olmayan uzun süreler, zihinsel ve fiziksel sağlık üzerindeki zararlı etkilerle ilişkilidir. Bu sebeple bu süre içinde izole olmak ve belirsizlik duygusu insan psikolojisini bozar.
KALBİNDE RİTİM BOZUKLUĞU OLANLAR EVDEN ÇIKMAYIN
Esra SİREK soruyor:
Kalbimde ‘konstriktif perikardit’ ve ritim bozukluğu var. Bir haftadır şiddetli ataklarım var. Bu süreçte ne yapabilirim?
PROF. DR. MELİH US (Kalp Damar Cerrahi Uzmanı):
Risk grubundasınız. Eğer imkanınız varsa evden dışarı çıkmayınız.
TÜRKİYE’DE ÖLÜMLER DÜNYA ORTALAMASININ ALTINDA
Seda GİRGİN soruyor:
Bankacıyım ama izinliyim, evden çıkmıyorum. Eşimse işe gidiyor. Türkiye’de 60 yaş altı ölümlerin oranının dünyanın 9 katı olmasının sebebi nedir?
PROF. DR. NECMETTİN ÜNAL (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Yoğun Bakım Uzmanı):
Türkiye’de ölümlerin dünya ortalamasının oldukça altında seyrettiği bir gerçek. Ölüm oranı yüzde 2 seviyelerinde. İtalya’da bu oran yüzde 12’lere kadar çıkıyor. Dünya ortalaması ise yüzde 6 civarında. Ülkemizdeki ölümlerin yaş ve cins dağılımını ise maalesef bilmiyoruz. Sağlık Bakanlığı detaylı verileri paylaşmıyor. Bu nedenle, genç ölümlerin dünya ortalamasının üzerinde olduğunu söylememiz zor. Ancak basından takip ettiklerimiz değerlendirildiğinde, tahminimizden fazla genç ölümünün gerçekleştiği söylenebilir. Şayet genç ölüm sayısında bir artış var ise bunu değişik sebepler ile açıklamak mümkün olabilir: Mesleki nedenle veya COVID’li hasta yakını olmak nedeni ile yoğun virüs maruziyeti, savunma mekanizmalarını azaltan hastalıklara sahip olma, ek hastalıkların olması, koruyucu önlemleri önemsememek gibi...
YAŞANAN KUŞ VE DOMUZ GRİBİNDEN DAHA BETER
Tamer ÇİĞDEM soruyor:
Daha önceki yıllarda kuş gribi ve domuz gribi gibi çeşitli salgınlar oldu ama hiçbiri koronavirüs gibi dünyanın hemen hemen her ülkesine yayılmadı. Koronavirüs neden diğer salgınlardan daha farklı oldu?
PROF. DR. AYNUR EREN TOPKAYA (Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı):
Tüm dünyaya yayılan kuş ve domuz gribinden daha çok bulaşan bir virüs. Bir de zatürre ve diğer hastalıklarla daha ağır seyrediyor.