'Bir gün aşk ihtilaldir' demişti

Güncelleme Tarihi:

Bir gün aşk ihtilaldir demişti
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2013 16:02

Gerçi Türkiye’de büyük bir çoğunluk onu “Şu Çılgın Türkler” ile tanıdı, sevdi ama yine de Turgut Özakman’ı sadece bu kitabıyla anmak haksızlık olur. O bir kalem efendisiydi, yaşamını kalemiyle kazanmış, “Çılgın Türkler” e gelinceye kadar onlarca araştırma, roman ve tiyatro oyunu yazmıştı.

Haberin Devamı

Zaten edebi ustalığı olmasa Kurtuluş Savaşı destanını anlattığı Çılgın Türkler, kendisinden önce yazılmış onca kitabı fersah fersah geride bırakıp yüzbinlerce satabilir miydi? Roman tadında, tiyatro görselliği ile canlandırılmış bir belgeseldi Çılgın Türkler. Öyle bir eser yaratabilmesinin nedeni ise hem onyıllar boyunca inatla, sabırla, disiplinle biriktirdiği belge ve bilgiydi; hem de yazarlık serüveni boyunca biriktirdiği ustalıkları…

Bir gün aşk ihtilaldir demişti


Geriye dönüp yazarlığının kilometre taşlarını izleyenler daha rahat anlayacaktır bu söylediklerimi. Örnek ise “Romantika” adlı romanı. Ben “Romantika”yı, “Çılgın Türkler”den önce okumuş olma bahtiyarlığına erişenlerdenim. Turgut Hoca’nın sözcükleri büyüleyici cümlelere dönüştürme becerisine hayran kalmış; bazı bölümleri tadını çıkara çıkara birkaç kez yeniden okumuştum.

Orada anlattığı “Gül bahçesi” nden o kadar etkilenmiştim ki aradım buldum parkı. Önce hayal kırıklığı yaşadım, keşke görmeseydim dedim. Kocaman binalar arasında kalmış, güllerle çevrili minicik bir yeşil alandı. Romantika’daki ise muhteşem bir aşk bahçesiydi. Bambaşka bir park yaratmıştı Turgut Hoca kalemiyle… Anılarımın arasına gerçeğini değil, Turgut Hoca’nın imgelemimde yarattığı “Gül bahçesi”ni saklarım hala… Turgut Hoca’nın, Romantika’daki kahramanlarının ağzından aktardığı bazı cümleleri de unutamam:

'Bir gün aşk ihtilaldir' demiştiniz. Bu sözün anlamını şimdi anlıyorum. Aşk gelince, gerçekten yeni bir dünya kuruluyormuş. İçimde, varlığından haberli bile olmadığım yeni duygular keşfediyorum. Eskiden göl balığıydım. Şimdi akıntıya karşı yüzen bir sazanım."

Okurken Turgut Hoca’nın kahramanlarının cümleleri arasına kendi özlemlerini, hayat anlayışını, deneyimlerini yerleştirdiğini düşünmüştüm; şimdi ardından bakakalmış halde yine öyle düşünüyorum. Zira kendisi de ilkelerinden, kişiliğinden, düşüncelerinden taviz vermeden akıntıya karşı yüzen bir kalem efendisiydi…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!