Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2003 00:00
‘‘BAŞÖRTÜSÜ ve Feminizm’’ gibi, ‘‘Kadın Düşmanlığı ve Türban’’ gibi, ‘‘Türban ya da Değişen Müslüman Kimliği’’ gibi tanımlarla adlandırılmış yazılarla karşılaştıkça gözümün önüne bir duvar saati gelir.Saatin sarkacı şaşkın aymazlık ile şaklaban snobizm arasında salınıp durur. Hemen yazayım: Türbanın aslında modernleşmenin bir göstergesi olduğunu ileri sürenlerin bizleri kandırmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Güya, türbanlılar gerçekte kızlarını okutmayan ailelerin çocuklarıymış... Artık bu milliyetçi-muhafazakár aileler, kızlarını ‘‘türbanlı’’ okutuyorlarmış. Türban, bu kızların özgürleşme hareketinin göstergesiymiş.* * *Ama türbanın siyasal bir simge olduğu, güdülen ve güden bir amaç tarafından yönlendirildiği savında olanlar da var. Ellerindeki kanıtlar sağlam bunların.Bu türden iddialara karşı, kimileri hemen felsefi ve sosyolojik jargonlarla açıklamalara girişiyorlar. Bu bilimsel açıklamalar karşısında donanımsız insanın teslim olmaması olanaksız. Bazı alimler ile kimi gazetelerin fıkracıları hemen fetva veriyorlar: ‘‘Türban kesinlikle irticanın ya da herhangi bir siyasal görüşün simgesi olmayıp, modernleşmek azminde olan milliyetçi-mukaddesatçı aile kızlarının aksesuvarıdır.’’Olabilir! Ama bu yorumları tercüme ettiğimiz zaman, karşımıza çıkanlar birtakım masum simgeler değil, fakat bir rejimin temellerine yönelik fesat tasarıları.* * *Kimi mutaassıp milliyetçi-mukaddesatçı ile liberalüstücü alim, türbanı felsefi ve sosyolojik incelemenin konusu yaptığına göre, bendeniz de bir başka bilim dalında ‘‘göstergebilim’’ (sumiologie) alanında, inceleme nesnesi yapabilirim bu aksesuvarı. ‘‘Türbanın politik bir anlamı yoktur’’ diyorlar. Peki, bir soru: Felsefi ve sosyolojik anlamı olan bir nesnenin neden politik bir anlamı olmasın?* * *Dinci gazetelerde hedef çoğaltmak için kullanılan geleneksel başörtüsü (yağlık, çevre, eşarp, vb.) tanımı ile ‘‘türban’’ı karıştırmayalım. Rahmetli Kevser ve Dudu halalarımın başındaki siyah başörtüsü ne imam-hatip okulunu, ne mesleklerin dinselleştirilmesini (imam-mühendis, imam-bilgisayarcı, vb.), ne Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun sabote edilmesini, ne şeriatı, ne de gündelik hayatın İslamileştirilmesini gösterirdi, işaret ederdi. Oysa, Kadıköy İmam Hatip Lisesi'nin önünde kendilerini zincire vurarak protesto eyleminde bulunan genç kızların başındaki türban, halalarımın başörtüsünün işaret etmediği bazı şeyleri göstermektedir.Bir zamanlar türban sorununu laiklerin çözecekleri (yani türbanı meşrulaştıracakları) yazılırdı. Onların bu işi yapamayacakları anlaşıldı. Şimdi sıra AKP'de... Bu parti anlamalıdır ki: ‘‘Türban’’ı savunarak cumhuriyetle barışmaları olanaksız!
button