Bir fotoğrafın hikâyesi... Yeşilköy’de o gece
Güncelleme Tarihi:
Havalimanlarının tanklar tarafından giriş çıkışlara kapandığını öğrenir öğrenmez soluğu Atatürk Havalimanı’nda alıyorum. Askerler ellerinde silahlarla alandaki halkı geri püskürtmeye çalışıyor, öfkeli kalabalık her geçen dakika daha da artıyor...
15 Temmuz 2016’nın akşam saatleri...
Yolda tanklar seyir halinde...
İstanbul Boğaziçi Köprüsü bir grup asker tarafından trafiğe kapatılmış, eş zamanlı olarak Taksim Meydanı’nda da askeri hareketlilik var. Sosyal medyadan Ankara’da F-16 savaş uçaklarının alçak uçuş yaptığı bilgisi yayılıyor.
Bir girişimden söz ediliyor ama ne olduğu belirsiz...
Havalimanlarının tanklar tarafından giriş çıkışlara kapandığını öğrenir öğrenmez soluğu Atatürk Havalimanı’nda alıyorum. Askerler ellerinde silahlarla alandaki halkı geri püskürtmeye çalışıyor, öfkeli kalabalık her geçen dakika daha da artıyor...
Askerler kontrollerini kaybetmeye başlıyor. Kalabalığa karşılık veremez hale geliyorlar. Çaresiz görünen bir askerin yanına yanaşıyor, “Neler oluyor?” diye soruyorum. Şaşkınlığı gözlerinden okunan asker, “Tatbikat var diye uyandırıp buraya getirdiler, tam giyinmeye bile fırsat bulamadık” diyor, bir taraftan da üzerinde hâlâ eşofmanı ve spor ayakkabıları olan arkadaşlarını gözüyle işaret ediyor. Hücum yeleklerini üzerlerine geçirip daha uykuları açılmadan soluğu Atatürk Havalimanı’nda almışlar.
Halk sloganlar atıyor, “Asker kışlaya” diye bağırıyor. Askerler sessiz... Arada bir uyarı atışı yapıyorlar.
Olayları fotoğraflamak için bir oraya bir buraya koşturarak içeri girebilmenin yolunu arıyorum. Bir anda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokağa çağırdığı bilgisi yayılıyor. “Bu bir darbe girişimidir, bütün halkımızı sokağa davet ediyorum.” Çağrının ardından kalabalık gitgide artıyor. “Cumhurbaşkanı havalimanına gelecek” söylentisiyle insanlar gittikçe çoğalıyor.
Kalabalık arttıkça askere öfke de büyüyor. Bir tarafta darbeye direnen halk, diğer tarafta neden orada olduklarını dahi bilmeyen askerler... Kalabalığın tepkisinden korkan asker havaya bir kaç el daha ateş ediyor, halk geri çekilmek yerine askerin üzerine doğru ilerliyor. İçerisinde rütbeli askerlerin bulunduğu bir araç yaklaşıyor ve “Geri çekiliyoruz” uyarısıyla askerler geri çekiliyor. Polis kalabalığı sakinleştirmeye çalışıyor ve gerginlik azalıyor. Halk “En büyük asker bizim asker” nidalarıyla askerleri alandan gönderiyor.
Saatler ilerliyor sinirler geriliyordu. Herkesin bir tahmini var fakat tam olarak ne olduğu hakkında kimsenin bilgisi yoktu. CNN Türk’te Hande Fırat, Cumhurbaşkanı ile Facetime üzerinden iletişim kuruyor ve Cumhurbaşkanı’nın çağrısı duyuluyor: “Bu bir darbe girişimidir, bütün halkımızı sokağa davet ediyorum.” Çağrının ardından Atatürk Havalimanı’nda kalabalık gitgide artıyor, havalimanına çıkan bütün yollardan insanlar akın akın hedefe yürüyordu. “Cumhurbaşkanı havalimanına gelecek” söylentisiyle yüzbinler artık buradaydı.