Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de yuva ve yurtlarda barınan 18 bin çocuk bulunuyor. Bu çocukların yaklaşık yüzde 50'si koruyucu aile yanına süreli ya da süresiz olarak yerleştirilmeye uygun. Ancak Batı ülkelerinde oldukça yaygın olan ve çocukların yüzde 75'ini kapsayan 'Koruyucu Aile Sistemi'nden, Türkiye'de korunmaya muhtaç çocukların sadece yüzde 2'si yararlanabiliyor. Şu anda 305 çocuk koruyucu aile yanında... Koruyucu aile sisteminin yeterince bilinmemesi, evlat edinmeyle karıştırılması da bu konuda yaşanan problemlerden biri. Devlet Bakanlığı bu sistemi daha işler hale getirmek, yaygınlaştırmak için yeni bir kampanya başlattı: Öteki Elini Sen Tut!
Bütün çocuklar korunmaya, bakılmaya muhtaç. Ama bir de sokakta yaşayan, çalıştırılan, ailesini yitiren, kapı önüne, cami avlusuna bırakılan çocuklar var. Bu çocukların tamamına ulaşmak, onları ‘korumak' bugünün koşullarında mümkün olmuyor, hatta bazen çocukları kendi ana-babasından korumak gerekiyor. Sokaklar, yuvalar, en genel anlamıyla korunmaya muhtaç bu çocuklarla dolu. Onların bakımını yapmaya, onları korumaya çalışan devlet kurumları var elbette ama sorunun büyüklüğü ve çocukların çokluğu nedeniyle yetişemiyorlar.
Korunmaya muhtaç çocukların bir kısmı evlat ediniliyor. Ama büyük bir kısmı çocukluğunu ve hayatını sokakta geçiriyor. Aralarında öyle bir grup da var ki, yaklaşık yüzde 50'sinin anne ve babası, yüzde 90'ının da 2. dereceden akrabası var. Ancak hastalık, boşanma, alkol, cezaevi ya da ekonomik nedenlerle aile ortamları ya bozulmuş ya da tamamen ortadan kalkmış durumda. Öz ailesi tarafından bakılamayan bu çocukların aile ortamında bulunmasını sağlayan bir sistem var: ‘‘Koruyucu Aile.’’
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından organize edilen Koruyucu Aile Hizmeti'nin kökeni 1940'lı yıllara dayanıyor. Gördüğünüz gibi bu hizmetinin tarihi eski fakat bu konuda alınan yol öyle uzun değil. Çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakılamayan çocukların kısa veya uzun süreli olarak bakımlarını üstlenen aile ya da kişilerin yanında, devlet denetiminde yetiştirilmeleri olarak tanımlanabilecek bu hizmeti veren aile ya da kişilere koruyucu aile deniliyor.
EVLAT EDİNME DEĞİL
Koruyucu aile yanına yerleştirilecek çocuklar sosyal hizmet uzmanları tarafından belirleniyor. Çocuklar 0-6, 7-12, 13-18 ve 19 yaş ve üzeri olarak dört grupta toplanıyorlar. Çocuklu ya da çocuksuz ailelerin yanı sıra, bekar olanlar da koruyucu aile olabiliyor. Koruyucu aile olmak için T.C. vatandaşı olmak, Türkiye'de sürekli ikamet etmek gerekiyor.
Geçici olarak ailelerinden ayrılan bu çocuklar kurumlarda bakılıyor fakat yapılan araştırmalar gösteriyor ki; kurum bakımı pahalı ve çocuk gelişimine zarar veriyor. Bu nedenle bu çocuklar için tüm dünyada kabul edilen en uygun bakım şekli koruyucu aile sistemi. Fakat dünyada özellikle Batılı ülkelerde çok yaygın olan bu sistem Türkiye'de hala gerektiği gibi uygulanamıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, koruyucu ailelere çocukların bakımı için verilen ekonomik desteğin yetersizliği. Önemli nedenlerden bir diğeri ise bu çocukların korunmasının bir toplumsal sorumluluk olarak algılanmaması.
Bu arada koruyucu aile sisteminin yeterince bilinmemesi, evlat edinmeyle karıştırılması da bu konuda yaşanan problemlerden biri. Bir çocuğu evlat edinmek ile o çocuğun koruyucu ailesi olmak arasında önemli farklar var. Koruyucu aile olduğunuzda çocuğa belirli bir süre bakıyorsunuz. Bu süreyi koruyucu aile belirliyor. Çocuğun ailesi koşullarını düzelttiğinde çocuğunu geri alıyor. Yani bir çocuğa koruyucu aile olmak demek, o çocuğa anne baba olmak demek değil. Bazı aileler çocuklara bakmak istiyorlar fakat günün birinde çocuğun öz ailesine teslim edilmesi fikrinden hoşlanmıyorlar, bu yüzden koruyucu aile olma fikrine çok sıcak bakmıyorlar.
Çocuğun bir gün onlardan alınacağı fikri birçok aileyi bu sistemden uzak tutuyor. Öyle ki Batı ülkelerinde korunmaya muhtaç çocukların yüzde 75'i bu sistemle bakılırken Türkiye'de bu rakam sadece yüzde 2. Bugüne kadar dönem dönem koruyucu aile hizmetinin canlanması için çeşitli çalışmalar yapılmış fakat Türkiye'de bu sistem özel bir duruma getirilememiş. İşte bu yüzden, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, 1 Mart 1998 tarihinde ‘‘Öteki Elini Sen Tut’’ adlı bir kampanya başlatmış... 1999 yılı sonuna kadar devam edecek olan kampanya iş ve sanat çevrelerince de destekleniyor. Devlet Bakanı Hasan Gemici, korunmaya muhtaç her yüz çocuk için bir yuva açmak gerektiğini, koruyucu aile sisteminin yerleşmesi halinde bu yuvalara gerek bile kalmayacağını belirterek, vatandaşları kampanyayı desteklemeye çağırıyor.
NASIL BAŞVURULUYOR
Bugün Türkiye'de yuva ve yurtlarda barınan yaklaşık 18 bin çocuk var. Bu rakamın yaklaşık yarısı koruyucu aile uygulamasına uygun. Koruyucu aileye uygun çocukların yaklaşık yüzde 50'si ana-babalı, yüzde 80'inin amca, teyze gibi akrabaları var. Şu anda Türkiye'de sadece 305 çocuk bu hizmetten faydalanabiliyor. Bu rakam, Türkiye nüfusu düşünüldüğünde oldukça düşük. Ülkenin en büyük ve kalabalık ili olan İstanbul'da sadece 29, Ankara'da ise 30 çocuk koruyucu aile yanına yerleştirilmiş. Kampanyanın başladığı andan 17 Şubat 1999 tarihine kadar ise 61 çocuk bir ailenin koruması altına alınmış.
Koruyucu aile olmak isteyenlerin, öncelikle sürekli oturdukları kentin Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne dilekçe ile başvurmaları gerekiyor. Burada aileye, gereken bilgiler ve yerleştirilecek çocuğun özellikleri anlatılıyor. Daha sonra sosyal hizmet uzmanları, ailenin çocuklarıyla, işyeriyle, çevresiyle ilgili bilgiler topluyor. Bunun amacı çocuğun yanına verileceği ailenin, her açıdan uygun olup olmadığına karar vermek.
Çocukların hakları
Koruyucu ailelere baktıkları her çocuk için yeterli bakım ücreti ödeniyor.
Özürlü çocuklar için yapılacak ödemeler iki katına kadar artırılıyor.
Her öğretim yılı başında bir defaya mahsus olmak üzere eğitim masrafları karşılığı olarak bakım ücreti iki kat artırılarak ödeniyor.
Şubat ve ağustos aylarında çocukların yıllık giyim masrafları karşılığı olarak bakım ücreti iki kat artırılıyor.
Koruyucu aile yanına yerleştirilen çocuğun bakım giderleri kurum tarafından karşılanıyor.
Koruyucu aileler ve korudukları çocuklar için gerektiğinde üniversitelerin ilgili bölümlerindeki uzman kişilerden psikolojik ve psikiyatrik danışmanlık hizmeti sağlanıyor.
Okula giden veya bu yaştaki çocuklara her ay harçlık ödeniyor.
Bakana öpücük yağmuru
Önceki gün, Koruyucu Aile Kampanyası kapsamında İstanbul Küçükyalı Çocuk Yuvası'nı ziyaret eden Devlet Bakanı Hasan Gemici, kimsesiz çocukların sevgi gösterileriyle karşılaştı. Kendisini kapıda bando ile karşılayan çocuklar, yuvanın ek hizmet binası açılışı sırasında da bakanı çembere alarak öpücük yağmuruna tuttular. Sevgi gösterisi sırasında duygulanan Gemici ‘‘Bu yürekten gelen bir sevgi. Onlar birçok şeyi hissediyorlar. Sevgilerini de korkusuzca gösteriyorlar’’ dedi.
Koruyucu ailenin yükümlülükleri
Yanına yerleştirilen çocuğun öncelikle fiziksel ve psiko-sosyal gelişiminin sağlıklı olabilmesi için gerekli koşulları sağlamak.
Çocuğun yeteneklerinin ve becerisinin elverdiği ölçüde öncelikle eğitim ve öğrenimi ya da iyi bir meslek edinebilmesi için gerekli çabayı göstermek.
Çocuğun varsa öz ailesi ve akrabaları ile uygun görünen şekil ve zamanda görüşmesini sağlamak.
Koruyucu aileye ve yerleştirilen çocuklara ilişkin olarak mesleki çalışmaları yürüten sosyal hizmet uzmanlarına gerekli koşulları hazırlamak,
Adres ve ikametgah değişikliklerini, bu değişiklik gerçekleşmeden önce il müdürlüğüne bildirmek.