Bir e-dost, imzalı mektup

<ımg>

“Türk istihbaratçı CIA için çalıştı” diye bir haber vardı gazetelerde. ‘1980'li yıllarda CIA’nin İstanbul bölgesi şef yardımcısı olarak görev yapan eski CIA ajanı Philip Giraldi, “Ben orada iken İstanbul, Avrupa’nın en büyük CIA üssü idi” dedi. Rusların aksine CIA’nin Türk istihbarat servislerine sızamadığını öne süren Giraldi, buna karşın “üst düzey bir Türk yetkilisi”nin büyük paralar karşılığında CIA için çalışmaya “gönüllü” olduğunu iddia etti’ diyordu.

CIA yetkilisinin iddiası doğru mudur değil midir bilemeyiz. Neticede bir iddia… Ya da CIA’ya (veya ABD’ye) çalışan yetkililer var mıdır? Bunu da bilemeyiz.

Bir fıkra vardır ya… Böyle ajan, casus mevzuları açıldığında aklıma gelir hemen:

CIA yetkilisine sormuşlar, “En başarılı ajanınız hangisiydi?” diye… Yetkili hiç düşünmeden cevap vermiş, “Mihail Gorbaçov” demiş ve eklemiş, “Bizim yıllar yılı, milyonlarca dolar harcayarak yapamadığımızı bir-iki sene de yaptı ve Sovyetler’i yıktı”.

Dünya üzerinde herhangi bir ülkenin çıkarları kimin yönetiminde ABD lehine bozuluyor, o ülke ABD’ye muhtaç hale geliyorsa, o yöneticinin ABD ajanı olduğunu düşünürüm.

Şimdi diyeceksiniz ki, “Ajan para karşılığı başka devletlere hizmet eder. O ülkenin çıkarlarının ABD lehine bozulması, o ülkenin ABD’ye muhtaç hale gelmesi, o yöneticinin ABD’den para aldığı anlamına gelmez”.

Doğru dersiniz. Haklısınız da...

Böyle bir durumda da başka bir fıkra aklıma gelir:

Piyasanın popüler fahişelerinden biri intihar etmiş. Ölmeden önce de bir mektup bırakmış arkasında. Mektupta şunlar yazıyormuş, “Bugün, arkadaşlarımın bu işi para karşılığı yaptığını öğrendim”.

Bir e-dost