Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2003 00:00
Kafka’nın ünlü romanı Dönüşüm’de, romanın başkişisi Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendisini bir hamamböceği olarak bulur. Bir çok eleştirmen Kafka’nın Şato’dan sonra (hatta kimilerine göre önce) en sarsıcı yapıtının Dönüşüm olduğunu söyler.Kafka, bireyin etrafındaki toplumsal kuşatmanın büyüklüğünden, bunun etkilerinden ve birey kişisel dönüşümünü tamamladığında ortaya çıkan şey ne kadar iyi ya da kötü olursa olsun, toplumsal sözleşmeye uymaması durumunda bireyin en yakınları tarafından bire afaroz edileceğinden bahseder yapıtında. Dönüşüm’ün en çarpıcı bölümü ise Samsa’nın böceğe dönüştüğü ilk sabah yaşadığı şaşkınlığın anlatıldığı ilk bölümdür. Dün bilgisayarımda, Hazine’nin ihaleler ile ilgili ayrıntıları yayımladığı Reuters terminalideki sayfayı açtığımda bir hayli şaşırdığımı söylemek zorundayım. Hayır ne ben hamamböceğine dönüşmüştüm, ne de bilgisayarda hamamböcekleri dolaşıyordu. Şaşırmamın nedeni Hazine’nin Salı günü gerçekleştirdiği değişim (dönüşüm diyebilir miyiz sizce) ihalesi sonrası yaptığı opsiyon alım-satımıydı. Üstelik karşımda gördüğüm değişim tutarı rakamları, pek de düşük sayılmayacak miktarlada gerçekleşmişti. “Bunda ne var? Ne güzel işte, Hazine Ocak ayındaki itfasını biraz daha azaltmış oldu” diyebilirsiniz elbette. Ama bir de şöyle bakın Merkez Bankası aynı günün sabahı kısa vadeli faiz oranlarını düşürmüş ve değişim ihalesinin yapıldığı gün yüzde 33,61 olan fonlama maliyeti, aynı kağıtlarda opsiyon alım-satımının yapıldığı gün yüzde 29,68’e inmişti. Yani Salı günü değişim ihalesine katılanlar ne kadar kar edeceklerini bilmezken, Çarşamba günü karları garanti bir biçimde kağıt değişimi yaptı. Hani şizofreni katsayım biraz daha yüksek olsa bunun Merkez Bankası ile Hazine’in ortak operasyonu olduğunu ve opsiyon alım-satımında bankalara “kıyak” çekildiğini söyleyebilidim. Hazine’nin dün gerçekleştirdiği opsiyon alış-satışı ile ilgili ayrıntılar ise şöyle: Hazine Salı günü gerçekleştirdiği değişim ihalesinin ardından piyasa yapıcısı bankalardan 340, 4 trilyon lira nominal değerli 28 Ocak kağıdı aldı. Buna karşılık 418. 4 trilyon lira nominal değerli 27 Ekim kağıdı sattı. Yani Hazine'nin 28 Ocak kağıdındaki toplam alımı 2 katrilyon 48 trilyon lira olurken, 27 ekim kağıdındaki toplam satışı da 2 katrilyon 517 trilyon lira oldu. Böylelikle de Hazine'nin 28 Ocak’ta yapacağı nominal itfa tutarı da 8 katrilyona gerilemiş oldu.Değişim ihalesinin duyrusunun yapıldığı Perşembe günü kafama bankalar neden bu değişim ihalesine itibar edeceği sorusu takılmışı. Açıkçası mevcut rakamlar çerçevesinde bankaların bu değişimden çok fazla kar edemeyeceğini, ancak faiz düşüşünün ilerleyen aylarda da devam edeceği beklentisinin tek kar umudu olduğunu düşündüğümü yazmıştım. Yani değişim ihalesi çok başarılı olacak gibi görünmüyordu. O zaman Hazine neden baarısız olma ihtimali bulunan bir değişim ihalesi ile piyasanın karşısına çıkmayı ve hatta belki de piyasanın dengesini bozmayı göze alabiliyordu ki? Tek bir yanıtı vardı bunun bana göre Merkez bankası ile ortak bir operasyon gerçekleştirilecek, Pazartesi sabah ihaleden önce Merkez bankası faizi indirecek böylelikle de değişim ihalesine gelen talep artacaktı. Ama Pazartesi olup da beklenen faiz indirimi gelmeyince açıkçası hayal kırıklığına uğradım. Komplo teorim gerçekleşmemişti. Neyse Salı günü değşim ihalesi gerçekleşti ve Hazine 1.7 katrilyonluk 28 Ocak kağıdı geri alımı, buna karşılık da 2,09 katrilyonluk da 27 Ekim kağıdı satışı yaptı. Bu rakamlar bile Hazine’nin değişim ihalesinde çok başarılı olduğu anlamına geliyordu. Nasıl oluyordu peki? Hani bankalar için bu ihale yeterince cazip değildi? Durum sonra netleşti. Hazine değişim ihalesi duyurusunu yaptığında piyasa yapıcısı bankalara ihale sonrası opsiyon satışı gerçekleştirileceğini de duyurmuştu. Opsiyon için ise ihalenin gerçekleşmesinden bir gün sonra bile (yani Çarşamba, yani faiz indiriminin geldiği gün) talep bildirilebilecekti. Çarşamba sabahı Merkez Bakası’ndan faiz indirimi geldiğinde, bankalar da opsiyonlu taleplerini Hazine’ye bildirmeye başladılar ve nihayetinde de yukardaki rakamlar ortaya çıktı. Duruma bakıldığında, hem bankalar hem de Hazine bu işten karlı çıktı. Bankalar bir önceki güne kıyasla bu kez karlarını garantileyerek opsiyon alımı-satımı yaptı, Hazine de değişime konu olan tutarı artırarak 28 Ocak itfasını biraz daha düşürmüş oldu. İyi ama Merkez Bankası faiz indirimini neden Ekim ayı birinci dönem beklenti anketi sonrası hemen açıklamadı da neredeyse bir hafta bekledi?Neden indirim değişim ihalesinin yapılacağı gün değil de opsiyon alım-satımının yapılacağı günün sabahında geldi? Bankalar ve Hazine de değişim ihalesinde kazançlı ama bu ilişki sizce de biraz fazla “yakın” değil mi? Yoksa bizim çok fazla kurumsal sandığımız işler o kadar da kurumsal yürümüyor mu?
button