Güncelleme Tarihi:
Özellikle İstihbarat ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri’nde (KOM) kadrolar değiştirildi. Ancak emniyette sular durulmadı. İstihbarat Şubeleri ve Organize Suçlarla Mücadele Şubeleri’ne atanan polislerle ilgili ihbar mektuplarının ardı arkası kesilmiyordu.
Mersin’de, ihbar mektuplarının hedefinde ise 1 Ocak 2014’te Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü olarak atanan Emniyet Müdürü Volkan İmişçi vardı.
İmişçi, Silifke İlçe Emniyet Müdürü’yken Mersin’de başlatılan yasadışı dinleme operasyonu kapsamında İstihbarat ve Organize Suçlar Şubesi müdürleri görevden alınınca, KOM Şube’nin başına getirildi. Bu tarihten sonra Volkan İmişçi hakkında Mersin Başsavcılığı’na Ali Yılmaz, Ahmet Haksever, Turan Çımış sahte isimleriyle birbiri ardına ihbar mektupları gönderildi. İhbar mektuplarının içindeki iddialar bir süre sonra da, ‘fuat avni’, ‘yıldız kulis’, ‘fedakar kişi’ adlı Twitter hesaplarında yer aldı. Mersin emniyeti meçhul ihbarcıyı bulmak için harekete geçti.
Araştırma sonuç verdi. Mektuplar 11 Mart 2014’te Mersin Huzurkent PTT şubesinden postaya verilmişti. Şubedeki kamera görüntüleri incelendiğinde meçhul ihbarcı da ortaya çıktı. Koyu renk bir bere takan ihbarcı, beresinin üzerine de beyaz bir şapka giymişti. Koyu renkli güneş gözlüğü ve yüzüne taktığı hasta maskesiyle de kendini kamufle etmişti. Elinde ise eldiven vardı. PTT şubesinde kamera bulunduğunun bilincine olduğu her halinden belliydi. Zaman zaman kafasını eğiyor, kimi zaman da kameraya arkasını dönerek maskesini düzeltiyordu. Elindeki mektupları PTT görevlisine teslim eden ihbarcı ardından PTT şubesinden ayrılıyordu.
KİMLİĞİ TESPİT EDİLEMEDİ
İşte bu görüntüler bugüne kadar herkesin varlığını merak ettiği meçhul ihbarcıların ilk görüntüsü olarak kayda geçti. Mersin’de eski emniyet Müdürü Anadolu Atayün ile eski Mersin İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya’nın da aralarında bulunduğu 66 kişinin silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek iddiası ile yargılandığı dava dosyasına girdi. Meçhul ihbarcının görüntüleri kayda girdi ancak tüm araştırmalara rağmen kimliği tespit edilemedi.
ASILSIZ İHBARLA BAŞLAYAN SÜREÇ İNTİHARA GÖTÜRDÜ
- Deniz Yarbay Ali Tatar’ın Ergenekon soruşturmalarında önce sanık olmasına ardından da intihar etmesine yol açan süreç, ihbar mektuplarıyla başladı.
- 30 Eylül 2009’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘Vatansever subay’ imzasıyla gönderilen ihbar mektubu, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u tutuklattı.
- Gazeteci Nedim Şener, emniyete gönderilen ve Bilal Erdoğan’a suikast düzenleyeceği öne sürülen ihbar mektubuyla hapse girdi.
- İzmir-İstanbul askeri casusluk davalarının ortak noktası, benzer ihbar mektuplarıydı.
ÖRGÜT TALİMATI DOĞRULTUSUNDA İHBAR
Mersin Cumhuriyet Savcısı Talip Akgedik tarafından hazırlanan iddianamede ihbarcıyla ilgili şöyle denildi: “Asılsız iddiaları içeren ihbar mektubunu hazırlayan örgüt mensuplarının yüzünü sapka, gözlük ve ağız maskesiyle gizlemiş, eldiven bulunan şahıs tarafından gönderildiği ve terör örgütünün gerçekleştirdiği bir eylem olduğu anlaşılmıştır. Mersin KOM Şube’de görevli terör örgütü mensubu kamu görevlilerince örgüt talimatı doğrultusunda asılsız ihbarlar yazılarak personeli sindirmek amacıyla yıldız kulis isimli internet sitesinde ve @fedakar_kisi ve @fuatavni_f kullanıcı adlı Twitter hesaplarına bilgi aktarılması yapıldığı, bu işlemlerin FETÖ/PDY terör örgütü adına işlendiği anlaşılmaktadır.”