Bir dilin kaderini değiştiren adam

Güncelleme Tarihi:

Bir dilin kaderini değiştiren adam
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2004 00:00

ALASTAIR REID, Gabriel Garcia Marquez'in Yazmak İçin Yaşamak adlı anı kitabı üzerine Yuvana Dönebilirsin (You Can Go Home Again) başlıklı yazısında (The New York Review of Books, January 15, 2004, s.20) bir yazarın, bir dilin, bir edebiyatın kaderini nasıl değiştirdiğini anlatıyor.Önce Reid'in saptamalarını özetleyeceğim.Yazara göre, Latin Amerika edebiyatında en çok Pablo Neruda biliniyordu. 1960'lardan sonra, Mario Vargas Llosa'nın, Alejo Carpentier'in, Guillerme Cabrera Infante'nin, Carlos Fuentes'in, Julio Cortazar'ın, Jose Donoso'nun kitapları yayınlandı, dünya Latin Amerika edebiyatı aracılığıyla o ülkeleri tanıdı. Jorge Luis Borges'in özel yerini de ayrıca belirtiyor yazar.* * *NE zaman ki Yüz Yıllık Yalnızlık (1967) yayınlandı, işte o zaman Latin Amerika edebiyatında gerçek bir patlama oldu.Yüz Yıllık Yalnızlık'ın yazara göre önemi, Latin Amerikalıların mitlerini ve tarihini bir ailenin serüveninde edebiyata getirdi. Herkes kendine ait bir şeyler buldu o kitapta.Latin Amerikalılar bunun bir klasik olduğunu savundular, hatta ilk klasikleri olarak benimseyenler bile oldu.Çünkü onlara göre, Cervantes'in Don Kişot'u İspanyol'du.İşte bu kitaptan sonra dünyanın çeşitli ülkelerindeki üniversitelerde Latin Amerika üzerine incelemeler yapan enstitüler kuruldu.Büyülü Gerçekçilik üzerine birçok inceleme çıktı.* * *ŞİMDİ, benim ve edebiyatı izleyen okurlarımın aklına bazı sorular gelecek.Marquez acaba Nobel Edebiyat Ödülü aldığı için mi o dilin edebiyatı yaygınlaştı, dünya ölçeğinde ilgi gördü.Yüz Yıllık Yalnızlık, 1967'de yayınlandı, Marquez'e ise Nobel Edebiyat Ödülü 1982 yılında verildi. Bir hatırlatmada bulunabilirim.Guatemalalı şair, romancı, diplomat Miguel Angel Asturias (1899-1974) 1967 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı. Ödül'ün dünya okur ilgisinin Latin Amerika edebiyatına yönelmesi konusunda işlevini yadsıyamayız.Belli bir ölçüde; Nobel Edabiyat Ödülü'nü kazanan edebiyatçının ülkesinin diğer yazarları ve şairleri de bu rüzgárdan yararlanmıştır.Yüz Yıllık Yalnızlık'tan önce de Latin Amerika edebiyatının önemli yazarları okunuyordu ve başka dillere çevrilmişti.Marquez'in Yüz Yıllık Yalnızlık'ın yayınlanması ile Asturias'ın Nobel Edebiyat Ödülü'nü almasının aynı yıla rastlaması, yayılma konusundaki hızı artırmıştır.Yaşar Kemal'in başta İnce Memed olmak üzere (40'tan fazla dile çevrildi) kitaplarının yabancı ülkelerde yayınlanması diğer Türk edebiyatçılarına ilgiyi sağladı mı?Az da olsa, bence evet.Bu öncülükte Názım'ı da unutmamak gerekiyor.* * *BİZİM dilimizin kaderini değiştirecek bir edebiyatımız var mı? Doğrusu kararsızım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!