Güncelleme Tarihi:
DÖRT yıl önce bu sayfada yayımlanan bir haberde, “küresel ısınmanın yol açtığı kuraklık, tarım alanlarının biyolojik yakıt ürünlerine ayrılması, Çinlilerin protein ağırlıklı beslenmeye yönelmesi ve gıda üzerine yatırım yapan spekülatörler” nedeniyle Mısır’dan Filipinler’e dek geniş bir coğrafyada halkların ayaklandığı vurgulanıyordu. Devletler 2008’deki bu ayaklanmaları zor da olsa bastırdı. Fakat tüm bu etkenlerin, özellikle de küresel iklim değişikliğinin iyice tırmanmasıyla Ortadoğu’da geçen yıl rejimler yıkıldı, Arap Baharı doğdu. “Büyük Kuraklık” bu yıl El Nino ile geri dönüyor ve Afrika ile Asya’daki isyanların daha da büyümesi bekleniyor.
Son sahne, rejim karşıtı isyanın bir buçuk yıldır sürdüğü Suriye. 40 yıllık Esad diktatörlüğünün 1970’lerin sonu ve 1980’lerde bastırdığı isyanın şimdi bu kadar büyümesindeki temel etkenlerden biri 2006-2011 yılları arasında etkili olan kuraklık. Washington’daki İklim ve Güvenlik Merkezi’nden Francesco Femia ile Caitlin Werrell’a göre Suriye topraklarının yüzde 60’ı bu dönemde kayıtlı tarihin en büyük kuraklığını yaşadı. Örneğin bugün Kürt milislerin kontrolüne giren El Hasake bölgesinde rekolte yüzde 75 düştü, büyükbaş hayvan sayısı yüzde 85 azaldı ve 1.3 milyon insan krizden etkilendi.
Kentlere göç ve genç işsizliği
London School Economics’in Christopher Phillips imzalı raporuna göre en çok kırsal kesmi vuran kuraklık nedeniyle köylüler zaten kalabalık olan kentlere göç etmek zorunda kaldı. Bu durum yetersiz kentsel altyapının felç olmasına neden olmakla kalmadı, işsizliği de aniden artırdı. Zira Beşar Esad yönetiminin Ankara tarafından desteklenen liberal reformlarıyla devlet küçülmüş; istihdam olanaklarının azalması, 1980’lerdeki nüfus patlaması nedeniyle hızla artan genç nüfusu işsiz bırakmıştı.
Aşiretler destek verdi
Bu arada Esad, yükselen İslamcı damgaya karşı bazı ödünler verdi. Bu akımı siyasetten uzak tutup toplumsal alana hapsetme umuduyla camilerde Sünni İslam’ı teşvik eden vaazlar verilmesini sağladı. Halep gibi yerlerde bu açılım başarılı olsa da, kuraklık nedeniyle kırsal kesimden göç alıp işsiz gençlerle dolmuş Hama, Humus, Dera ve İdlib gibi kentler patladı. Genç protestocuların kırsal kesimdeki aşiretleri isyana tam destek verdi. Etkisi giderek artan uluslararası yaptırımlar ve bu yaz yeniden etkili olan kuraklık, Suriye’de rejim değişene kadar isyanın bitmeyeceğini gösteriyor.
Fırınlarda ölüm korkusu
Suriye’de ekmek ve pide en değerli gıda haline geliyor. AFP muhabiri Antonio Pampliega’nın 23 Temmuz’da Halep’in El Bueda mahallesinde çektiği bu fotoğrafta, mahallenin hâlâ çalışan tek fırını görülüyor. Çünkü Halep’te fırıncılık artık en riskli mesleklerden biri. Önceki gün kentteki bir fırına düzenlenen saldırıda ekmek kuyruğundaki 25 kişinin öldüğü bildirilmişti.
Kore’de zoraki reform
Kuzey Kore’de reformlar sellerle geldi. Geçen ay 88 kişinin öldüğü seller, zaten zor bulunan pirincin fiyatını iyice yükseltti. “Veliaht diktatör” Kim Jong-un, tepkiyi önlemek için ekonomi yönetimini askerden alıp sivillere verdi ve kadınlara bisiklet sürme hakkı gibi bir dizi açılıma imza attı. 24 milyon kişi hâlâ aç.
El Nino geri dönüyor
SON 10 gün içinde ABD dahil 5 ülkenin meteoroloji kurumları, El Nino’nun ilk etkilerinin Pasifik’in doğusunda gözlenmeye başladığını açıkladı. Eylül sonuna kadar Pasifik’e yayılacak sıcak su akıntısının bölgenin doğusunda kuraklığa, Amerika kıtasında ise sellere neden olması bekleniyor. Son 56 yılın en kurak yazını yaşayan ABD’de kışın da sert geçmesiyle dünya gıda fiyatları iyice yükselecek. ABD Tarım Bakanı Tom Vilsack, önceki gün, “Kuraklığın mısır ve soya fasulyesine etkisini hasattan sonra göreceğiz” dedi.
Risk katlanıyor
Columbia Üniversitesi’nin araştırmasına göre El Nino’nun vurduğu ülkelerde yeni çatışmalar doğması riski ikiye katlanıyor. Her beş çatışmadan birinin temelinde El Nino kaynaklı afetler var.Son olarak Mali’de 100 binden fazla insanın göç etmesine neden olan kuraklık, İslamcı militanların ülkenin kuzeyinde beş ay önce bağımsızlık ilan etmelerine zemin hazırladı.
Arakan’dan Hindistan’a Müslümanlar hedef oldu
MYANMAR’DAKİ ZULÜM: 2008’de Myanmar’da 140 bin kişinin ölümüne neden olan Nergis Siklonu, Royingha Müslümanlarının yaşadığı Arakan’ın güneyini de etkilemişti. Müslümanları Bangladeş’e göçe zorlayıp topraklarına el koymak isteyen Budistlerin saldırıları afetten bu yana hızla arttı. Bugün binlerce Müslüman, BM’nin gıda yardımlarına muhtaç.
HİNT TAHIL AMBARI: Hindistan’da muson sezonunda beklenenden az yağış oldu. Ülkenin “tahıl ambarı” sayılan Pencap bölgesinde birçok çiftçi ekim dahi yapmadı. Geçen ay 670 milyon insanın etkilendiği tarihin en büyük elektrik kesintileri yaşandı. Tüm bunlar, dünya gıda fiyatlarının daha da artacağının habercisi.
ASSAM’DA DA ÇATIŞMA: Hindistan’ın kuzeydoğusunda bulunan ve bu ülkeye sellerden ve siklonlardan çok etkilenen dar bir koridorlarla bağlı olan Assam eyaletinde de tarım savaşları yaşanıyor. Myanmar’daki Royinghalar gibi Bengal asıllı oldukları belirtilen Müslümanlar, bölgenin “tarihi sahibi” olduklarını iddia eden Bodoların artan saldırıları altında.
YEMEN’DE AÇLARIN DEVRİMİ: Açlık sınırındaki Yemenlilerin sayısı kuraklık yüzünden 2009’dan beri ikiye katlanarak 5 milyona dayandı. Ali Abdullah Salih 33 yıl demir bir yumrukla koruduğu devlet başkanlığını bırakmak zorunda kaldı. Fakat kuraklık ve kaos sürüyor. Dün de başkent Aden’de saldırı düzenlendi, 6 kişi öldü.