Bir de hasret çekmek olmasa

Güncelleme Tarihi:

Bir de hasret çekmek olmasa
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2000 00:00

Deniz SİPAHİO'NU, yetiştirdiği yüzlerce bilimadamı için; ‘‘hocaların hocası’’ olarak biliyorlar.O'nu, beyin cerrahisi alanında yaptığı çalışmalar nedeniyle; ‘‘yüzyılın adamı’’ diye anıyorlar.O'nu, 67 yaşında emekli yapmamak için kanun değiştiriyorlar; bu dünyadan göçene kadar çalışma hakkı tanıyorlar.O'nu, kaybetmemek için bir servet bahşediyorlar; yere göğe sığdıramıyorlar.O'nu, geleceğin insanı olarak görüp; ‘‘küresel beyin’’ diye örnek gösteriyorlar.*HALEN Arkansas Tıp Bilimleri Üniversitesi Nöroşirürji Bölümü'nün başında bulunan ünlü beyin cerrahımız Prof. Dr. Gazi Yaşargil'den bahsediyorum.Kendi çalışma alanında geliştirdiği düşüncelerle, yöntemlerle en az 100 yıl daha ismiyle anılacak bir Türk'ten.Geçtiğimiz günlerde Yaşargil, CNN Türk'te canlı yayına katıldı.Son yıllarda beni bu kadar etkileyen bir başka program olmamıştı.Telefonla arayan dostlarım da aynı hisleri paylaşıyordu.Sayısız başarının altına imza atan Yaşargil, konu Türkiye'ye geldiğinde duygularına hakim olamayıp gözyaşlarını tutamadı.Çok istemesine rağmen ülkesine dönememesinin altında yatan nedenleri anlattı; ‘‘Ciddi bir tek teklif bile almadım’’ itirafında bulundu.Bu ünlü bilimadamımızı dinlerken Türkiye'nin gerçeklerini düşündüm; yapılan haksızlıkları, unuttuğumuz insanları, sonradan hatırladıklarımızı, ödüllendirmeyi bilmediğimizi, alkışlamayı sevmediğimizi...Birini zirveye çıkarırken, diğerini yerin dibine soktuğumuzu; bunu yaparken de ‘‘el yordamı’’ yöntemlerle yaptığımızı...Sezar'ın hakkını bir türlü Sezar'a veremeyişimizi...Kedinin ciğeri mundar etmesi gibi kıskançlıktan başarıyı da ufalttığımızı...Yanımızdaki insanların güçlenmesiyle ancak bizim de yükselebileceğimizi hala öğrenemediğimizi...*YİNE o gözlüğün kenarından akan gözyaşıyla, boğazda sanki bir yumruk varmışcasına zor çıkan sözcükleri...‘‘Ciddi bir teklif gelseydi Türkiye'de çalışmayı düşünür müydünüz?’’ şeklindeki bir soruya...‘‘Düşünürüm... Hâlâ içimdedir o. Ben ilk gelmeyi 1959 yılında düşündüm. Sonra ilerleyen yıllarda yine düşündüm. Bu da mühim değil... Dışarıda takımlar daha iyi işlediği için onlarla daha iyi çalışabildim’’ cevabını...‘‘65 milyonun günlük dertlerini bilhassa 62 - 63 milyon insanın dertlerini her an hatırlıyordum’’ cümlesiyle verdiği ince mesajları...Ülkesini aklından hiç çıkarmayan Gazi Yaşargil'i, Türkiye zaman zaman hatırlamış.*İNSANIN doğduğu topraklarda yaşamaması, kilometrelerce uzakta olması gerçekten zor.Alıştığımız tadları, kokuları, mekanları, insanları bırakması kolay değil.Hem de onca takdire, teşekküre, övgüye rağmen...Türkiye'yi özlemeyi gayet iyi anlıyorum.İnanın buna benzer sözleri istemeye istemeye Ege'yi, İzmir'i terk etmek zorunda kalan dostlar da söylüyor.İzmir'den bahsettikleri zaman Yaşargil gibi gözyaşlarını tutamıyorlar.Dönmek istiyorlar; dönemiyorlar.Yeni bir başlangıç yapmak istiyorlar; yapamıyorlar.Şu hasret çekmek olmasa...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!