Bir dava da Ramazan Akgün'den
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2010 18:59
12 Eylül 1980 darbesi sonrasında 6 yıl 4 ay cezaevinde kalan Ramazan Akgün, haksız tutuklandığı gerekçesiyle darbeyi gerçekleştiren Milli Güvenlik Konseyi üyeleri aleyhine tazminat davası açtı.
Bakırköy Adliyesine eşi ve avukatı Melahat Akgün ile gelen Ramazan Akgün, tazminat talebini içeren dava dilekçesini nöbetçi Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine verdi.
Akgün, suç duyurusunda bulunduktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada “Benim gibi çok sayıda mağdur var. Ankara, İzmir ve diğer illerdeki arkadaşlarım da suç duyurusunda bulunacaklar” dedi.
Akgün'ün tazminat talebi ile ilgili dava dilekçesinde, “davalı” olarak “12 Eylül 1980 Askeri Darbesini gerçekleştiren Milli Güvenlik Konseyi” gösterildi.
Ramazan Akgün'ün İzmir Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıftaki eğitimini can güvenliği olmadığı için kesmek zorunda kaldığı, eğitim ve öğrenim hakkının güvencesini sağlamanın devletin ilgili kurumlarının görevleri dahilinde bulunduğu belirtilen dilekçede, Akgün'ün 13 Ekim 1980 tarihinde 16 yaşındayken bir belediye otobüsünde gözaltına alındığı ve 36 gün işlemediği bir suçu kabul etmesi için işkence yapılarak sorgulandığı anlatıldı.
Dilekçede, Akgün'ün baskılara dayanamayıp matbu kağıda imza atmak zorunda kaldığı, sadece sempatizanı olduğu halde MHP davasına dahil edildiği savunularak, Mamak Askeri Cezaevine konulan Akgün'ün 6 yıl 4 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiği belirtildi.
Akgün'ün hakkındaki bazı suçlamalardan beraat ettiği, “örgüt” iddiasının ise zaman aşımına uğradığı vurgulanan dilekçede, bu durumun Akgün'ün hayatını ciddi şekilde etkilediği, halen de bu süreçten kaynaklanan sorunlar yaşadığı kaydedildi.
Haksız tutuklama ve suçlama nedeniyle Akgün'ün daha önce savcılığa yaptığı başvuruların Anayasanın geçici 15. maddesi gerekçe gösterilerek işleme alınmadığı belirtilen dilekçede, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum ile Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasının kabul edildiği hatırlatıldı.
Dilekçede, Akgün'ün mağduriyetinin giderilmesi için maddi ve hukuki delillerin incelenmesi, haksız tutuklama tazminatına hükmedilmesi, olay tarihinden itibaren kanuni faize karar verilmesi, bunun da haksız tutuklamaya sebep olan kurumlara ödetilmesi istendi.
Ramazan Akgün'ün, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu suç duyurusu dilekçesinde de “şikayet edilen” olarak “12 Eylül 1980 Askeri Darbesini Yapan Milli Güvenlik Konseyi” gösterildi.
Akgün'ün yakalanması, sorgulanması, tutuklanması ve yargılanma sürecine ilişkin bilgiler verilen suç duyurusu dilekçesinde, şöyle denildi:
“Anayasayı bir gecede kaldıran, diğer kanunları askıya alan, 'emir ve komuta zinciri içinde' ülkeyi yöneten 'darbeci konsey' ve devlet başkanı sıfatını alan 'darbeci' Kenan Evren yukarda anlatılan sorunlardan bizzat sorumludur. Aynı zamanda kanunsuz emirler vererek, kanunsuz emirleri uygulatarak görev alan bütün idarecilerin suç işlemeye emir ve teşvik etmekten soruşturulması zaruridir. Suçluların ve suçlarının kovuşturularak tecziyesine karar verilmesi için ceza davası açılması arz ve talep olunur.”
Akgün, suç duyurusunda bulunduktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada “Benim gibi çok sayıda mağdur var. Ankara, İzmir ve diğer illerdeki arkadaşlarım da suç duyurusunda bulunacaklar” dedi.
Akgün'ün tazminat talebi ile ilgili dava dilekçesinde, “davalı” olarak “12 Eylül 1980 Askeri Darbesini gerçekleştiren Milli Güvenlik Konseyi” gösterildi.
Ramazan Akgün'ün İzmir Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıftaki eğitimini can güvenliği olmadığı için kesmek zorunda kaldığı, eğitim ve öğrenim hakkının güvencesini sağlamanın devletin ilgili kurumlarının görevleri dahilinde bulunduğu belirtilen dilekçede, Akgün'ün 13 Ekim 1980 tarihinde 16 yaşındayken bir belediye otobüsünde gözaltına alındığı ve 36 gün işlemediği bir suçu kabul etmesi için işkence yapılarak sorgulandığı anlatıldı.
Dilekçede, Akgün'ün baskılara dayanamayıp matbu kağıda imza atmak zorunda kaldığı, sadece sempatizanı olduğu halde MHP davasına dahil edildiği savunularak, Mamak Askeri Cezaevine konulan Akgün'ün 6 yıl 4 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiği belirtildi.
Akgün'ün hakkındaki bazı suçlamalardan beraat ettiği, “örgüt” iddiasının ise zaman aşımına uğradığı vurgulanan dilekçede, bu durumun Akgün'ün hayatını ciddi şekilde etkilediği, halen de bu süreçten kaynaklanan sorunlar yaşadığı kaydedildi.
Haksız tutuklama ve suçlama nedeniyle Akgün'ün daha önce savcılığa yaptığı başvuruların Anayasanın geçici 15. maddesi gerekçe gösterilerek işleme alınmadığı belirtilen dilekçede, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum ile Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasının kabul edildiği hatırlatıldı.
Dilekçede, Akgün'ün mağduriyetinin giderilmesi için maddi ve hukuki delillerin incelenmesi, haksız tutuklama tazminatına hükmedilmesi, olay tarihinden itibaren kanuni faize karar verilmesi, bunun da haksız tutuklamaya sebep olan kurumlara ödetilmesi istendi.
Ramazan Akgün'ün, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu suç duyurusu dilekçesinde de “şikayet edilen” olarak “12 Eylül 1980 Askeri Darbesini Yapan Milli Güvenlik Konseyi” gösterildi.
Akgün'ün yakalanması, sorgulanması, tutuklanması ve yargılanma sürecine ilişkin bilgiler verilen suç duyurusu dilekçesinde, şöyle denildi:
“Anayasayı bir gecede kaldıran, diğer kanunları askıya alan, 'emir ve komuta zinciri içinde' ülkeyi yöneten 'darbeci konsey' ve devlet başkanı sıfatını alan 'darbeci' Kenan Evren yukarda anlatılan sorunlardan bizzat sorumludur. Aynı zamanda kanunsuz emirler vererek, kanunsuz emirleri uygulatarak görev alan bütün idarecilerin suç işlemeye emir ve teşvik etmekten soruşturulması zaruridir. Suçluların ve suçlarının kovuşturularak tecziyesine karar verilmesi için ceza davası açılması arz ve talep olunur.”