Güncelleme Tarihi:
Her yerden pis kokular yükseliyor
Başsavcı Oktar Çakır'ın yaralı kurtulduğu kazada ölen işadamı Melik Giray, Eyüp'te işlenen bir cinayet, soruşturmayı yürüten komiser yardımcısının intiharı ve alacağını isteyen bir kişinin tehdit edilmesi olaylarından sorumlu tutuluyor
İSTANBUL DGM Başsavcısı Oktar Çakır'ın yaralandığı otomobilde ölen Melik Giray, Eyüp'te işlenen bir cinayet, soruşturmayı yürüten komiser yardımcısının intiharı ve alacağını isteyen bir kişinin tehdit edilmesi olaylarından sorumlu tutuluyor. Giray kardeşlerin Eyüp'te işlettikleri gıda deposunda 1994 yılında bir cinayet işlendi. Giraylar'dan alacağı olan Ahmet Kabadayı, boynu kırılarak öldürüldü. Olayla ilgili gözaltına alınarak tutuklanan hamal Hasan Ayaz, bir süre sonra mahkemeye bir dilekçe göndererek, ‘‘Cesim Bey parayı vermek istemeyince aralarında kavga çıktı. Kabadayı'yı dövdü, bir süre sonra Ahmet Kabadayı kendini kaybedince arabasına taşıdık. Sonra ölmüş. Patronum Cesim Giray bana suçu üstlenmemi teklif etti. Para verecek, aileme bakacaktı. Verdiği hiçbir sözü yerine getirmedi’’ demişti. Bunun üzerine ifadesi alınan Melik Giray'ın ağabeyi Cesim Giray, cinayetle ilgisi olmadığını, maktül Ahmet Kabadayı'yı hiç tanımadığını ifade ederek, şunları söyledi: ‘‘Yazıhanede oturuyordum, bir gürültü duydum. Aşağı indiğimde, buz deposu ile yazıhane arasında kavga olduğunu gördüm. Daha önce hiç tanımadığım Ahmet Kabadayı, ortağımız Birol Özban'ı görmeye gelmiş. İşçi Hasan Ayaz'la kavgaya tutuşmuşlar. Kavgayı ayırdım, Kabadayı'ya bir kola ısmarladım ve gönderdim. Bir süre sonra ölmüş.’’ Mahkeme kayıtlarında Melih Giray'ın ise ‘‘Kabadayı'nın bizden alacağı vardı. Olay gününden önce Ankara'ya giderken, 'Gelirse parasını ödeyin' diye talimat verdim. İşyerine gelmiş. Bizim işçilerden biriyle tartışmış, yere düşüp ölmüş. Olay sırasında abim Cesim de oradaymış’’ ifadeleri yeraldı.
KATİLE MAAŞ VERMİŞ
Soğukhava deposu sahibi Ahmet Kabadayı'yı öldürmek suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 6 yıldır cezaevinde bulunan Hasan Ayaz'ın, İnfaz Kanunu'na göre 4 ay sonra tahliye olması bekleniyor. Daha önce ‘‘Cinayeti ben işlemedim’’ diyen Hasan Ayaz'a, Melik Giray tarafından maaş ödendiği iddia edildi. Ayaz'ın babası Ramazan, annesi Kini ve kardeşi Emir'in oturduğu Beyoğlu Sütlüce'deki komşuları, ‘‘Hasan Ayaz cezaevinden izinli olarak gelip giderken uçakla seyahat ediyor. Ailesi, Giraylar'ın kendilerine para ödediğini söylüyor’’ iddiasında bulundular.
POLİSİN MEKTUBU
Soruşturmayı yürüten Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Komiser Yardımcısı Mustafa Yaşar'ın 1996'da, ‘‘Gerçek katil Cesim Giray'dır. Yanlarında çalışan Hasan Ayaz'ı zanlı gibi gösterdiler. Eski müdürüm Zekeriya Keskin, polisler Fahri ve Tahsin, bana hiç bir şey yaptırmadılar. Bana tutanağı zorla imzalattırdılar. Bu işten 6 milyar lira almışlar’’ şeklinde mektup yazarak intihar etmesi de kafaları karıştırmıştı. Bu suçlayıcı mektup üzerine Cinayet Masası deketifleri, Eyüp 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nden dosyayı istemiş, defter inceledikten sonra kapanmış, bir süre sonra dosya yeniden açılmıştı. Emniyet yetkilileri Mustafa Yaşar'ın suçladığı İlçe Emniyet Müdürü Zekeriye Keskin için soruşturma başlatmış, Keskin hem rüşvet, hem de ölüme sebebiyet suçundan hakkında soruşturma başlatılarak görev yaptığı Tuzla'dan İstanbul dışına alınmıştı. Komiser Yaşar'ın iddiasıyla ortaya çıkan haberler üzerine Eyüp Cumhuriyet Savcısı Haluk Özcengiz soruşturma başlatmıştı. Olay sonrası Cesim Giray'ın aranmasına başlanmış, ancak cezası Yargıtay'ca onandığı için içeride yatan Hasan Ayaz'ın elinden hiçbir şey gelmemişti.
MÜLK SAHİBİNİ TEHDİT
Melik Giray'a yöneltilen suçlamalardan biri de Özer Özkan isimli işadamının tehdit edilmesi. Sultançiftliği'ndeki Giraylar Hipermarket'in mülk sahibi olan Özer Özkan, üç yıllık kirayı ödemeyen Melik Giray'ın, kendisini tehdit ettiğini belirterek polise başvurmuştu. Bu olaylar nedeniyle 5 kez kalp krizi geçirdiği belirtilen Özer Özkan, Gaziosmanpaşa Adliyesi'nde açtığı davanın lehine sonuçlandığını belirterek şunları söyledi: ‘‘İcraya gidecektik. Melik Giray beni telefonla aradı ve 'Anlaşalım' dedi. Gidip oturduk, öpüştük anlaştık. Ben paramı aldım, sorun halledildi. Konuşacak hiç bir şeyim yok.’’ Gaziosmanpaşa Adliyesi'nde Melik Giray hakkında, bir darp, bir de Vergi Kanunu'na muhalefet suçundan iki ayrı dava daha bulunduğu belirtildi.
Soru işaretleri
Polis tarafından bir yıldır aranan işadamı Melih Giray'ın yaşamını yitirdiği trafik kazasından yaralı kurtulan İstanbul DGM Başsavcısı Oktar Çakır hakkında, Türkiye'yi sarsacak iddialar ortaya atıldı.
ŞÜPHE Oktar Çakır'ın Şişli Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, Uzan grubunun sahibi olduğu İmar Bankası hakkında başlatılan soruşturmayı, ilgili savcıdan alması, başka bir savcıya vermesi ve takipsizlik kararı çıkması, Şişli Adliyesi'nde hálá konuşuluyor.
AŞK Şişli Cumhuriyet Savcısı olduğu dönemde, Oktar Çakır'ın evli olduğu halde katibesiyle aşk yaşadığı, hatta birlikte yurt dışına gittiği iddia ediliyor.
HAKARET Şişli Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, silah davalarıyla ilgili dosyaları bizzat görmek istediği, savcıları sık sık odasına çağırıp hakarete varan eleştirilerde bulunduğu da iddialar arasında.
BANKER BAKO Oktar Çakır Şişli Cumhuriyet Savcısı iken, ‘Banker Bako’ lákaplı Baki Cengiz Aygün'ün, Sarıyer eski Cumhuriyet Savcısı Ertaç Giray'ın evinde saklandığı öne sürüldü. Polis, Giray'ın evine baskın yapmak istedi. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın buna izin vermediği iddia ediliyor.
UYUŞTURUCU Oktar Çakır ile İstanbul DGM'deki uyuşturucu davalarına bakan avukat Edip Önder'in yakın ilişki içinde oldukları öne sürülüyor.
ÇAKICI Oktar Çakır'ın Şişli Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde, İstanbul DGM'ye başsavcı olarak atanacağının yargı çevrelerinde bilindiği öne sürülüyor. Bunun da en önemli nedeninin DGM'de görülen Evcil ve Çakıcı davaları olduğu iddia ediliyor.
İntihar mı? cinayet mi?
İşadamı, eski sinema oyuncusu Sezer İnanoğlu'nun televizyon sunucusu eşi Nil Pınar İnanoğlu, 23 Mart 1997 yılında, Kanlıca'daki tripleks villasında ölü olarak bulunmuştu. Nil Pınar İnanoğlu'nun cesedinin altında, Sezer İnanoğlu'nun taşıma ruhsatlı silahı bulundu. Dosya, dönemin Beykoz Cumhuriyet Başsavcısı Oktar Çakır'ın önüne geldi. Nil Pınar İnanoğlu'nun ölümü intihar olarak kayıtlara geçti ama iddiaların ardı arkası kesilmedi. Eşinin ölümünden hemen sonra Sezer İnanoğlu'nun savcı ile uzun süre görüşmesi, soruşturma başlatmak isteyen polisin önüne Ankara'dan engel konulması, telefon kayıtlarının kaybolması, geride soru işaretleri bıraktı.