Güncelleme Tarihi:
YUNANİSTAN Başbakanı Simitis'in, Türkiye'nin AB adaylığının kabul edildiği Helsinki Zirvesi'nin ardından Başbakan Bülent Ecevit'e hediye ettiği zeytin fidanı yarın Bursa Çekirge'de bulunan Karagöz Hacivat Anıtı'nın yanındaki Karagöz Parkı'na dikiliyor.
Törene, Yunanistan'ın İstanbul Başkonsolosu da katılıyor.
Ecevit, bu fidanın Bursa'ya dikilmesini neden istedi?
Bursa'da çağdaş müziğe gönül verenlerin girişimiyle geçen yıl Büyükşehir Belediyesi ile Uludağ Üniversitesi bir Senfoni Orkestrası oluşturdu. (Bu orkestra bir hafta önce Kültür Bakanlığı kadrosuna geçti.)
Sevenleri, içinde ‘gurbetteyken anlar insan Yunanlı ile kardeş olduğunu’ dizeleri bulunan Ecevit'in 'Mavi Büyü' adlı şiirini Prof. Muammer Sun'a bestelettirdiler. Büyük orkestra için Batı müziği tarzında bestelenen yapıt, 21 Ekim günü düzenlenen Türk-Yunan Dostluk Gecesi'nde, Büyükşehir ve Uludağ Üniversitesi'nin ortak Senfoni Orkestrası'nca ilk kez çalındı. Orkestrayı, Yunan Devlet Orkestra Şefi yönetti.
Konsere katılan konuklar besteyi ve sözlerini çok beğendiler.
Kışlalı'nın öldürülmesi nedeniyle Ecevit, Bursa'daki konsere katılamadı. Bunun üzerine konseri canlı yayınlayan Olay TV'ye Ankara'dan katılarak, 'Mavi Büyü'yü ilk kez dinledi ve emeği geçenlere teşekkür etti.
Bu gelişme, Kışlalı'nın katli nedeniyle o zaman medyada pek yer bulamadı.
Bursa'daki konserin önümüzdeki günlerde Ankara ve Selanik'te tekrarı uygun bulundu.
Ve... DSP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser ve arkadaşları, Ecevit Helsinki'deki yemeğe katılırken, Büyükelçilik vasıtasıyla kendisine ilk kutlama mesajını gönderdiler.
Başbakan Ecevit de bu incelik üzerine 'Barış Fidanı'nın Bursa'ya dikilmesini istedi.
Zeytinlikler
yağmalanıyor
ECEVİT'in Bursa'ya gönderdiği zeytin fidanına İznik ve Mudanya ilçeleri talip oldu, ancak DSP'li Büyükşehir Belediyesi Bursa'ya dikilmesine karar verdi.
Orhangazi-Gemlik-İznik üçgeninde dünyanın en lezzetli zeytinleri üretiliyor. Bu bakımdan Türkiye'nin en stratejik ürünlerinden biri olmasına karşın tam bir saldırıyla karşı karşıya...
Zeytin ve zeytinyağı üretiminde Yunanistan ve İtalya ile mücadele eden Türkiye, bölgede betonlaşmaya engel olamıyor.
Mudanya'da dünyanın en güzel zeytinlikleri villa-konduya dönüşüyor.
Erol Evcil, Mudanya'da zeytinlikler arasındaki villada yakalanıyor.
İznik ve Orhangazi'nin zeytinliklerinin yerine mısır ikame edilmek isteniyor. İznik Gölü'ne 3 km. mesafede kurulmasına başlanan Amerikan Cargil Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasından köylüler ve çevreciler yakınıyor. Gemiç ve Karsak köyleri sulama projesi iptal edilebiliyor. Şirket mülkiyet hakkına saygı göstermeyerek köylülerin tarlalarından su borusu geçirtiyor.
Sonuç olarak bölgenin bütün zenginlikleri bir bir yok oluyor; kirletici sanayiler bölgeyi mahvediyor.
Ömür biter, Utku bitmez
ÜMİT Utku'yu biliyorsunuz; KTHY'nin başından zorla uzaklaştırıldıktan sonra hakkında birçok dava açıldı.
THY'nın, ortağı olduğu KTHY'yi 7.5 milyon dolar zarara uğratmaktan Utku hakkında Sultanahmet Adliyesi'nde açtığı tazminat davası sürüyor.
KTHY Yönetim Kurulu da, Utku dönemindeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının peşini bırakmıyor. Utku, KTHY' nın Kıbrıs'ta açtığı davalardan birinde mahkûm oldu.
Cezası; yakın çalışma arkadaşları ile sözleşmeler yaparak kurumu zarara sokmak.
Örnek; Utku, 65 yaşındaki KTHY'nın eski Mali ve İdari İşler Başkanı Kenan Ateşlioğlu ile 13 yıllık bir sözleşmeye imza atmış... Bu duruma göre, Ateşlioğlu'nun 78 yaşına kadar kurumda istihdam edilmesi gerekiyor. Lefkoşe Kaza Mahkemesi'nin KTHY'nin açtığı bu davanın sonucunda verdiği karar şöyle:
‘‘(...) sözleşme Ateşlioğlu'na menfaat temin etmek için yapıldı... Gayri yasal hareketle ve/veya sahtekárlıkla ve/veya davalılar tarafından meşveretleşerek -anlaşarak- yapıldı...’’
Burada sözü edilenler Utku ve Ateşlioğlu...
Her ikisi de KKTC'de bu davaya itiraz edemediler.
Zaten Utku, KTHY'den alındıktan sonra Kıbrıs'a gidemiyor; çünkü hakkında tutuklama kararı bulunuyor.
Türkiye ile KKTC arasında adli anlaşma olduğu için dosya Türkiye'ye gönderilecek. Türkiye'de bu suçun karşılığında ilgili ceza verilecek. Utku ve yandaşının, bu cezaya itiraz etme hakları bulunmuyor.
Utku, Mütevelli Heyet üyesi bulunduğu Florance Nightingale Hastanesi'ne yatırdığı başka biri adına KTHY için fatura düzenletmekten de yargılanıyor.
Taraftar UDAY
SADDAM'ın oğlu Uday gibi futbolcu dövenleri taraftar olarak kabul etmiyor, nefretle protesto ediyorum. Taraftarlar adına da kaleci Rüştü'den özür diliyorum. Kulübümüzü doğru dürüst yönetemeyip, hata üstüne hata yaparak takımı bu hale düşüren -yönetici demeye dilim varmıyor- 'yönetemeyici' kişileri de istifaya davet ediyorum.
Beşir TUNA-İSTANBUL
RÜŞTÜ'ye yapılanlar insanlık suçudur, bu resmen adam öldürmeye teşebbüs etmektir. Saldırı aslında spor camiasına yapılmıştır. Cahil dostum olacağına, bilgili düşmanım olsun sözünden yola çıkarak, bunların değil taraftarlığından, insanlığından bile şüphe duymak gerekir. Bu ahlaksızları, insanlık suçu işleyenlerİ yargı önüne çıkarmak şarttır. Hukuk devleti olmanın gereği de budur. Rüştü'ye atılan her tokat, her tekme ulusca canımızı yakmıştır. Suçlular bulunsun, hesap sorulsun.
Şeref YOLCU-İSTANBUL
Vur, soy!
ARTIK bundan sonra sen de adam öldür; yurtdışına kaç; kendini yakalattır, Türkiye'de idam var de; nasıl olsa aklanacaksın...
AB sana güvence verecek.
Bunun adı hukuk oluyor.
Savcı elindeki dosyaya bakmayacak bile.
Zaten af çıkmayacak mı?
Korkma vur, soy. Arkanda adalet var!
MİLLETVEKİLLERİNİN kıyak emeklilikleri hayırlı uğurlu olsun. Aslında onlara yapılanlar az bile... Yedi sülalelerinin de bu kapsama alınması gerekirdi. Ben 4 yıllık yüksek okul mezunu olup 16 yıllık devlet memuruyum. Özürlüyüm. Dördüncü derecenin 2. kademesinden maaş alıyorum, emekliliğimde Bodrum'a yerleşmeyi düşünüyordum. Ancak birinci derecenin 4. kademesine kadar çıkabileceğimi öğrendiğimde emekli olmaya karar verdim. Ne mi alacak mışım? 2 milyar ikramiye ve üç ayda 300 milyon... Allah aşkına bir bakın. Bu yüzden devletten artık bir beklentim kalmadı. Bodrum'un herhangi bir köşesine yerleşmeme yardımcı olacak bir dost arıyorum. (0258-265 96 53)
Nurettin ÇALIK-DENİZLİ
SARIYER Belediyesi'nin bilgisayar sistemi İstanbul'daki Sampaş Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından kurulmuştur. Ankara kökenli Sanpaş Pazarlama İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin Sampaş'la bir ilgisi yoktur. Düzeltiriz.