Bir bakanları bile olmadı...
Güncelleme Tarihi:
Bir milyon liranın arkasındaki fotoğrafa dikkat ettiniz mi hiç? Adıyamanlı gözlükçü Mehmet Esmer, o fotoğrafa baktıkça çıldıracak gibi oluyor! Onu kızdıran, bir milyon liradaki Atatürk Barajı fotoğrafının altındaki yazı; Şanlıurfa...
‘‘Barajın üçte ikisi bizim topraklarımızda. Yine de Adıyaman yazmıyorlar’’ diyor Esmer. Tepkisi o kadar büyük ki, bir avukat bulmuş, Merkez Bankası'na ihtar çekmiş; ‘‘Düzeltin o yazıyı!’’ Aldırmazlarsa dava açacak. Kararlı!
Kentte barajla övünmek isteyen fazla insan yok! Çünkü baraj, kentin en verimli topraklarını ve Diyarbakır Köprüsü'nü suyla örtmüş, kenti çıkmaz bir sokak haline getirmiş! Üstelik nimetlerinden faydalanamamışlar! ‘‘Baraj, Urfa'ya bereket, Adıyaman'a felaket getirdi’’ diyorlar. Bu söz dillerde slogan olmuş, her yana sinmiş...
Baraj gölünün öbür kıyısındaki Urfa'da nereye baksanız GAP görüyorsunuz! Kebapçının adı GAP, kasetçinin adı GAP, dersanenin adı GAP. Bir GAP'tır gidiyor. GAP onların gururu. Ama Adıyaman öyle mi? GAP'ı isim olarak kullanan bile kimse yok koca kentte!
Siyasilerden mucizeler beklemiyorlar! İstedikleri sadece iş ve ilgi. Bunu da açıkca dile getiriyorlar. ‘‘Milletvekillerinden ne beklersiniz?’’ sorusuna alçakgönüllü yanıtlar veriyorlar. Kuruyemişçi Emrah Yavuz da bunlardan biri:
İşe giriş imtihanını kazananın hakkını korumalı.
En önemli beklentisi iş, kadro! İkinci beklentisi ise şefkat...
Seçildikten sonra bir defa bile gelip hatırımızı sormuyorlar. Şimdi ise hergün biri gelip biri gidiyor...
Esnaf ziyaretleri, burada geleneksel propaganda yöntemi. Adaylar, günlerinin önemli bir bölümünü tek tek dükkanları dolaşarak geçiriyor. Ev toplantıları da yaygın bir yöntem. Fazilet, kadınlar için ayrı toplantılar düzenliyor. Rivayet o ki, bu toplantılarda ana tema cennet-cehennem...
Fazilet'e oy verirseniz öbür dünyada sorgu sualden kurtulursunuz!
DSP'NİN İMAM HATİPLİSİ
Bu sözlerin epey insanı etkilediği kesin. Çünkü Fazilet, gerilemesine rağmen hala birinci parti durumunda. Öbür partiler de kentin muhafazakar yapısının farkında. HADEP'in, bir ‘şıh’ın oğlu olan M. Sait Aktaş'ı ilk sıradan aday göstermesi bunun kanıtı. DSP'nin afişleri ise başka bir örnek:
‘‘Suçluları sakladılar/ Yolsuzluğu akladılar/Yoksulları hakladılar/Gördük adil düzeni/Yazan: Bir emekli imam hatip.’’
Afişteki sözlerin bir din adamına dayandırılmak istenmesi enteresan!
Doğa ve tarih harikası Nemrut dururken ‘ruhani’ turizmin daha yoğun olması da bir sonuç. Türkiye'nin her yerinden otobüslerle insan akın ediyor, ‘Menzil Şeyhi’nin köyüne. Şeyh, politikadan uzak değil. Desteği bu kez ANAP'tan yana. Ancak 28 Şubat, türban, imam-hatip tartışmalarından yıpranan ANAP'ın şansını artırması zor. DYP'nin avantajı da tam bu noktada. Çiller'in malum söylemi, DYP'yi eski muhafazakar tabanına yeniden oturtmuş. FP'den kaçan oyların yeni adresi durumuna gelmiş.
RÜZGAR CHP'DEN YANA
Oy denklemindeki önemli partilerden biri HADEP, diğeri CHP. İkisi de oyunu artırmış. CHP, Türkiye barajını aşabilirse bir milletvekili bile çıkarabilir. Hatta CHP yerel seçimde daha iddialı. CHP'li Şevket Gürsoy, FP'li Belediye Başkanı Abdülkadir Kırmızı'yı zorlayacak tek aday.
Batıda esen DSP rüzgarları buraya uğramamış. Seçimden sonra DSP iktidar olursa Adıyamanlılar yine bakan çıkaramayacak!
Cumhuriyet döneminde bir kere bile bakanı olmayan kent bir de buna üzülecek...