OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 19, 2004 00:00
2003-2004 adli yılı demokratikleşme yolunda atılan dev adımlar ve tüm uyum yasalarına karşın yeni açılan tartışmalı davalarıyla sıcak bir dönemi geride bırakarak sona eriyor. 2003-2004 adli yılı 20 Temmuz Salı günü bitiyor. 6 Eylül’e kadar sürecek adli tatil boyunca adliyelerde görev yapacak nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan davaları görüşecek. Diğer davalara ise yeni adli yıla kadar ara verilecek. Bu adli yılda da ardı ardına uyum yasalarının çıkarılmasına rağmen dernekler, sivil toplum örgütleri, yazarlar ve kitaplar yargılandı. Adli yıla noktayı koyan olay ise yurt dışına kaçışıyla ilgili soru işaretleri henüz çözülmeyen Alaattin Çakıcı’nın yakalanması oldu.  Çakıcı’nın yakalanmasıyla ilgili adli işlemlerin adli tatilden etkilenmeyerek sürdürülmesi bekleniyor. Çakıcı hakkında iade istemi, kaçış davası zanlıları hakkındaki soruşturma gibi etkinliklerin de adli tatil boyunca sürmesi beklentisi bulunuyor. Adli yıla damgasını vuran bazı olaylar, şöyle:  DEHAP’LILAR CEZAEVİNDE  Adli yıl, 3 Kasım seçimlerini tartışmalı hale getiren DEHAP’lıların sahtecilik davası ile başladı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin evrakta sahtecilik yaptıkları gerekçesiyle DEHAP’ın eski Genel Başkan Mehmet Abbasoğlu’nun da aralarında bulunduğu 4 yönetici hakkında verdiği mahkumiyet kararı, 29 Eylül 2003 tarihinde Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nde onandı. 3 Kasım seçimleri üzerinden başlayan ve DEHAP’lıları cezaevine götüren süreç, seçimleri de tartışmalı hale getirdi. YSK seçimlerin iptaline ilişkin tüm başvuruları redddetti.    DEHAP’lılar 30 Ekim 2003’te Haymana Cezaevine girdi. Partililer ağustosta cezalarının infazını tamamlamış olacaklar.  YARGITAY’DAN İKİ TARİHİ KARAR  Yargıtay ifade özgürlüğüne ilişkin iki tarihi karara da imza attı.  Yargıtay 8. Ceza Dairesi, bir davaya ilişkin gerekçeli kararında, "İfade özgürlüğü, çoğunluk gibi düşünmeme, kurulu düzeni sorgulama, hatta eleştirme hakkını da kapsar" yorumunu yaptı.  Yargıtay kararında, "Sınırlama olmadan dirlik ve düzen sağlanamaz. Öyleyse yapılacak ilk iş, düzenle özgürlük arasında makul bir denge kurmaktır. Nefret saçan veya şiddete davet eden yahut şiddet kullanmayı özendiren ifadeler kamu düzeni için somut tehlike oluşturduklarından, ifade özgürlüğünün koruma alanı dışında kalırlar. Düşüncenin çokluğu ve çeşitliliği, bir ülkenin zenginliği ve ilerlemesinin itici gücüdür" denildi.    Yargıtay, Kürt kimliğinden dolayı hastalara aşağılayıcı konuşmalar yaptığı gerekçesiyle bir doktor hakkında TCK’nın 312. maddesinden verilen mahkumiyet kararını da onadı.  Yüksek mahkeme, doktorun sözlerini, "Nefret yayan, çatışmaya kışkırtan ve şiddet kullanmaya davet edici" buldu. NEŞTER-1 SSK’ya iyileştirici tıbbi malzeme alımında yolsuzluk yapıldığı iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma sonucunda, 60’a yakın kişinin yargılaması sürüyor.  NEŞTER-2’NİN FATURASI MÜBAŞİRE  Neşter davasının ikinci ayağı ise ocak ayında başlatılan soruşturmayla sürdürüldü. Ankara Savcılığı bazı şirketlerin davalarının seyrini değiştirmek amacıyla hakim ve savcılara rüşvet verdiği iddiasıyla Neşter-2 soruşturmasını başlattı. Soruşturma sonucunda eski Ankara 1 No’lu DGM’ye dava açıldı.    Neşter-2 soruşturması bir yandan da Yargıtay’da yürütüldü. Yargıtay, adı geçen hakim ve savcılar hakkında dava açılmasına gerek görmezken, iki Yargıtay üyesini Disiplin Kurulu’na sevk etti.  DGM savcısının rüşvet çarkına ilişkin "rakamı söylesem dudağınız uçuklar" dediği ve yargıya güven tartışmalarını başlatan büyük operasyonda, bir mübaşir mahkemelik oldu. Dosyası ile ilgili bilgi almak isteyen bir kişiden para talep ettiği öne sürülen Yargıtay 5. Ceza Dairesi Mübaşiri Dursun Nayır hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. ERBAKAN'A KAYIP TRİLYONDAN HAPİS CEZASI  Kapatılan Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan’ın, siyasi yasağı biter bitmez "kayıp trilyon" davası nedeniyle aldığı 2 yıl 4 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Erbakan’ın infaz yasası uyarınca 11 ay cezaevinde yatması gündeme geldi, ancak cezasının infazı rahatsızlığı nedeniyle ertelendi. Erbakan, bu arada ömür boyu siyasi yasaklı konuma geldi.    Öte yandan Ankara Asliye Mahkemesi kayıp trilyon kapsamında Hazine avukatlarının açtığı alacak davasında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün malvarlığına tedbir kondu. Tedbir sonra kaldırıldı. YARGITAY'DA TÜRBAN KRİZİ  Yargıtay’da yaşanan türban krizi, uzun bir dönem Türkiye gündemini de işgal etti. Yargıtay’daki BELKO davasına, türbanıyla katılmak isteyen sanık Hatice Hasdemir, Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Fadıl İnan tarafından 6 Kasım 2003 tarihinde yapılan duruşmaya alınmadı.  Yargıtay’da başlayan kriz, yine yargı eliyle sonuçlandırıldı. Tartışmalar üzerine toplanan Yargıtay Başkanlık Kurulu, türbanın "kamusal alan" olarak değerlendirdiği mahkemeye giremeyeceğini ifade etti.  10 YILLIK MACERA: DEP DAVASI  Eski DEP milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak’ın AİHM kararıyla Ankara 1 No’lu DGM’de yeniden yargılandı. DEP’lilerin her duruşması, yurt dışından ve yurt içinden sivil toplum örgütleri ve siyasiler tarafından ilgiyle izlendi.  Her duruşması çok konuşulan DEP davası kapsamında, MİT’in avukatların yaptığı toplantıları izlediğine ilişkin belgenin ortaya çıkması da şaşkınlık yarattı.  Maceralı sürecin sonunda Ankara 1 No’lu DGM, DEP’lilerin 1994 yılındaki mahkumiyet kararını onadı. Türkiye’nin siyasi karnesinde sıkıntıya neden olan bu karar vakit geçirilmeksizin temyiz edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi avukatların yaptığı "salıverilme başvurusu" üzerine DEP milletvekillerinin 8 Haziran günü tahliye etti. Aynı Daire, 14 Temmuz’da mahkumiyet kararını usulden bozdu.   DEP milletvekilleri yeni adli yılda kendilerine mahkumiyet kararını veren Orhan Karadeniz başkanlığındaki Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak. BUCAK'IN SUSURLUK DAVASI  İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, eski DYP Milletvekili Sedat Edip Bucak hakkında, Susurluk Davası kapsamında verdiği beraat kararı, Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından esastan bozuldu. Bucak, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanacak.    Susurluk’ta 3 Kasım 1996’da meydana gelen
trafik kazasının ardından, gerek araçta bulunanlar ve daha sonrasında ortaya çıkan iliÅŸkiler kapsamında açılan davada, milletvekili olduÄŸunu için uzun süre yargılanamayan Sedat Bucak’ın 3 Kasım seçimlerinde milletvekili seçilemeyince yargılanmış, ancak beraat etmiÅŸti. BÄ°R YARGI AYIBI: HALUK KIRCI SERBEST  Yargıtay’ın bu adli yılda en fazla tartışılan uygulaması TÄ°P'li 7 gencin öldürülmesinden hükümlü Haluk Kırcı’ya tahliye kapısını açması oldu. Kırcı’yı adım adım tahliyeye yaklaÅŸtıran süreç, uyum yasalarının uygulamada getirdiÄŸi karmaÅŸayı da gözler önüne serdi.    Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Mustafa Ä°zol hakındaki 12 kez idam kararını Terörle Mücadele Yasası uyarınca 10 yıl üzerinden hesaplayarak, tahliyesine karar verdi. ÖdemiÅŸ Ağır Ceza Mahkemesi de önce Ä°zol kararını emsal göstererek, Kırcı’yı tahliye etti. Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bu kararı bozdu. Daha sonra hakkında yakalama müzekkeresi çıkarılan Kırcı bir türlü bulunamadı.  Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Kırcı’ya tahliye yolunu açan Ä°zol kararı için "yanlış infaz hesabı" açıklamasında bulundu. Genel Kurul, topu da yasamaya atarak, "Yasaların sıkça deÄŸiÅŸtirilmesi bazen eÅŸitsizliklere, dolayısıyla haksızlıklara neden olmakta" dedi. BÄ°RTAN ALTINBAÅž DAVASI Hacettepe Ãœniversitesi öğrencisi Birtan Altınbaş’ın gözaltında öldürülmesine yönelik dava 13 senelik hukuk macerasının ardından sonuçlandı.  AltınbaÅŸ davasında yargılanan polis memurlarına Emniyet tarafından bir türlü tebligat yapılamaması, davayı hızla zamanaşımı sürecine soktu. Ä°nsan hakları savunucularının uzun uÄŸraÅŸları sonucunda, Emniyet’in tebligat yapamadığı polis memurlarına ulaşıldı.  Sonunda mahkemeye son savunmalarını avukatları aracılığıyla yapan aralarında Ä°brahim DedeoÄŸlu’nun da bulunduÄŸu polis memurları, iÅŸkence ve kastı aÅŸan adam öldürme suçlarından hapis cezasına mahkum oldu. 23 YILLIK DEV-YOL DAVASI VE SIKIYÖNETÄ°M MANZARALARI  23 yıllık Dev-Yol davasına bu adli yılda devam edildi. 1982 yılından bu yana hakim karşısına çıkan Dev-Yol sanıklarının dosyalara eriÅŸim konusunda yaÅŸadıkları sıkıntılar, sıkıyönetim manzaralarını anımsattı.  Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Dev-Yol davasını AB’ye uyum kapsamında yapılan düzenlemeler ışığında bozdu. Davaya, önümüzdeki dönem Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden baÅŸlanacak.  SAVUNMASIZ SÄ°YASÄ° YASAK DÖNEMÄ° BÄ°TTÄ°  Bu adli yıl, Yargıtay savunmasız siyasi yasak dönemini de sona erdirdi. Kapatılan partilerde, kiÅŸilere dinlenilmeden siyasi yasak verilmesi uygulamasına TSÄ°P’nin kapatma davasında son verildi.  Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı ilk kez Anayasa Mahkemesi’ne baÅŸvurarak, siyasi yasak istenen TSÄ°P eski yöneticilerinin dinlenmesini istedi. Yüksek Mahkeme, talebi kabul etti. 2004 ADLÄ° YILININ ZAFERÄ°: DGM’LER KALKTI  2003-2004 Adli yılı tarihi bir ana da tanıklık etti. Ä°ki askeri darbenin ardından oluÅŸturulan DGM’ler kaldırıldı. Türkiye’nin demokratikleÅŸmesi konusunda büyük bir adım olarak nitelendirilen uygulamada DGM’lerin yerine kurulan Ağır Ceza Mahkemeleri, aynı savcı, aynı hakim ve aynı yetkilerle iÅŸlemeye baÅŸladı. TASARIM PATENTÄ°NDE Ä°LK KARAR ANKARA ADLÄ°YESİ’NDEN  Patent ve marka hakları yönünde Ankara Adliyesi bu adli yılda örnek bir karara imza attı ve korsan kitap ile CD’nin ardından "korsan sandalye"ye de ceza geldi.  BaÅŸka bir firmanın özgün olarak tasarladığı sandalyeleri korsan olarak üreten mobilyacı "endüstriyel tasarım fikrini çalmak" suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 23 milyar lira para cezasına çarptırıldı. TOPLUMA KAZANDIRMA SÄ°VAS KATLÄ°AMI HÃœKÃœMLÃœLERÄ°N UMUDU OLDU  Hükümetin PKK üyelerinin eve dönüşünü saÄŸlayacağı amacıyla çıkardığı Topluma Kazandırma Yasası, Sivas katliamı, Umut Davası ve Hizbullah davası sanıklarına umut oldu.  Umut Davası kapsamında 6, Sivas katliamı hükümlülerinden 56 kiÅŸi ile Hizbullah davası sanıkları yasadan yararlanmak istedi.  ERDOÄžAN TAZMÄ°NAT ZENGÄ°NÄ°  Ankara Adliyesi, sık sık BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın açtığı tazminat davalarına sahne oldu. ErdoÄŸan, Cem Uzan ve sahibi olduÄŸu medya kuruluÅŸarı ile CHP’ye çok sayıda tazminat davası açtı. ErdoÄŸan, Ali Topuz’a "Ä°BDC’li BaÅŸbakan" sözü nedeniyle açtığı davadan 15 milyar lira tazminat kazandı. Aynı dönemde ErdoÄŸan, Star Gazetesi’ne ÇEAŞ’a iliÅŸkin yazılar nedeniyle toplam 50 milyar tazminat kazandı. GÃœLDÃœREN KARÄ°KATÃœR DAVASI  BaÅŸbakan ErdoÄŸan, basın tarihinde eÅŸi az bulunur bir davaya da imza attı. ErdoÄŸan, Evrensel Gazetesi’nde yayınlanan karikatür nedeniyle 10 milyarlık tazminat davası açtı. KÃœRTÇE Ä°SÄ°M DAVALARI  Uyum yasalarının hemen ardından Adliye’lere koÅŸarak isimlerini deÄŸiÅŸtirmek isteyenlerin talepleri bir bir reddedildi. Kürtçe isim macerası Türk alfabesinde X, W, Q harflerinin bulunmaması gerekçesiyle son buldu. "UYUM"SUZ DAVALAR  Ardı ardına çıkarılan uyum paketleri ve demokratikleÅŸme yolunda atılan adımlar, yine de sivil toplum örgütleri, sendikalar ve derneklerin yargılanmasının önüne geçemedi.    Vakıflar Genel Müdürlüğü Türkiye Ä°nsan Hakları Vakfı’nın, cezaevleriyle ilgili uluslararası kuruluÅŸlara dosyalar sunduÄŸu iddiasıyla yöneticilerine azil davası açtı. Dava, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün takip etmemesi nedeniyle düştü.  EĞİTÄ°M-SEN'Ä°N ANADÄ°LDE YAYIN TALEBÄ°Â Tüzüğünde "anadilde eÄŸitim" talebine yer veren EÄŸitim-Sen hakkında Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı dava açtı. Ä°lk duruÅŸmada, EÄŸitim-Sen’e tüzüğünü deÄŸiÅŸtirmesi için 60 günlük süre verildi.  ÖĞRENCÄ°LERE ADLÄ°YE COPU  Ankara Adliyesi’nde YÖK’ü istemeyen öğrencilerle ve zam isteyen memurlar sık sık hakim karşısına çıkarken; 13 Nisan günü Adliye’ye sevkedilen öğrencilerin hakim, savcı, gazeteciler ve ailelerinin gözü önünde koridorlarında copla dayak yemesi ise hafızalardan silinmedi. Öğrenciler, mahkemede serbest bırakıldı.  FÄ°KRET BAÅžKAYA'NIN REDAKTÖRÃœ BÄ°LE YARGILANDI  İfade özgürlüğünün önündeki engellerin yasalarda kaldırılmasına raÄŸmen, kitapları yargılama ayıbı sürdü.    Yazar Fikret BaÅŸkaya’nın "Akıntıya Karşı Yazılar" kitabı nedeniyle hakkında ikinci dava açıldı. Mahkeme, kitap yargılamada bir ilke de imza attı, ilk kez bir kitabın redaktörünü de yargıladı.   İSMAÄ°L BEŞİKÇİ'NÄ°N GÄ°RİŞİMÄ° SONUÇSUZ  Öte yandan Ä°smail BeÅŸikçi’nin TMY’nin 8. Maddesi uyarınca toplatılan kitaplarının, bu yasanın kaldırılması üzerine serbest bırakılması için yaptığı giriÅŸimler sonuçsuz kaldı.  DGM’ye baÅŸvuran BeÅŸikçi’nin talebi, "Kitapların yürürlükteki yasalara göre hala suç teÅŸkil ettiÄŸi" gerekçesiyle reddedildi.Â
button