Güncelleme Tarihi:
Sarıçiçek köyüne düşen meteor parçalarının değerli olduğunun anlaşılmasıyla yurtdışı ve yurtiçinden gelen vatandaşlar, Sarıçiçek ve Ekinyolu köyü kırsalında taş aramaya devam ediyor. Bingöl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Demirkol yaptığı açıklamada, bulunan taşların kendileri için bilimsel, köylüler için ise ekonomik değerinin bulunduğunu söyledi.
Sarıçiçek köyü civarına göktaşının düştüğü duyumu üzerine bölgede inceleme yaptıklarını anlatan Prof. Demirkol, "Bu durum üzerine Bingöl Üniversitesi olarak ekip halinde gidip yerinde incelemelerde bulunduk. Gerçekten de oraya göktaşının düştüğünü gördük. Topladığımız meteorları üniversitede inceledik. İncelemede meteor olduğu bilgisini elde ettik" dedi.
"METEORDA 28 ELEMENT GÖZLENDİ"
Prof. Dr. Demirkol, Türkiye'den 4 üniversite olmak üzere NASA'nın da dahil olduğu 20 üniversitenin Sarıçiçek meteorlarını incelemek üzere bir konsorsiyum oluşturulduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bu konsorsiyumda her üniversite kendi üzerine düşeni yapıyor. Bizim üniversite olarak laboratuvarda analizlerini yapıyoruz. Bir kısmını yaptık. Yapılan datalar NASA'ya gönderiliyor. NASA ile irtibat halinde çalışıyoruz. Yaptığımız inceleme neticesinde düşen meteorun Howardite ve Euarite türü meteor olduğu anlaşılıyor ve içerisinde 28'e yakın elementin olduğu gözlendi."
"DAHA BULUNMAYANLAR VAR"
Meteorların parasal değeri olduğunu öğrenenlerin yoğun bir şekilde taşları aramaya başladığını aktaran Demirkol, bölgede yaşayanların çok sayıda meteor parçası bulduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bizim kaydettiğimiz 250 civarında meteor var. Büyüklükleri 2 gramdan başlayarak bin 470 grama kadar büyük parça meteorlar bulunuyor. Daha bulunmayan ve kayda geçmeyen bilgilerde var. Bize ulaştıkça bunları kayıt altına alacağız. Geniş kapsamlı bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor.
"RUSYA'DAN ALMANYA'DAN GELİYORLAR"
Bulunan taşları satın almak üzere Rusya'dan Almanya'dan çeşitli ülkelerden gelip 35 dolardan 50 dolara kadar aldıklarını biliyoruz. Bu şekilde köy halkına da büyük bir katkı sağladığını duyuyoruz. Bizim için bilimsel köylülerimiz için de ekonomik açıdan gerçekten faydası olduğunu düşünüyoruz."
Maddi olarak taşların bir değerinin bulunmadığını aktaran Prof. Demirkol, taşların bilimsel araştırmalar, müzelerde sergilenmesi ve koleksiyonerler için ticari amaçlı satın alındığını düşündüklerini ifade etti.
TAŞLARI İLK BULAN VATANDAŞ: DELİ MUAMELESİ GÖRDÜM
Sarıçiçek köyünde yaşayan ve taşları ilk bulan Mehmet Nezir Ergün, göktaşı bulduğunu söylediğinde kimsenin ona inanmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu taş 2 Eylül'de Sarıçiçek köyüne düştü. Ertesi gün gerçekten gökten taş düştüğünü gördüm ve yerel gazeteler haber yaptı. İstanbul Üniversitesi ve NASA duyunca benimle irtibata geçtiler. Yaklaşık 2 aydır onlarla irtibat halindeyim. İlk etapta yani 40 gün köyde deli muamelesi gördüm. İlk başta taşın değerli olduğunu ben de bilmiyordum. Daha sonra İstanbul Üniversitesi bu taşların değerli olduğunu söyledi.
"ZAMANI GELİNCE SATARSINIZ DEDİLER"
Bize 'bulduğunuz taşları saklayın, zamanı gelince satarsınız' dediler. Ruslar gelince taşlar gerçekten satılmaya başlandı. Ruslar 15 dolardan almaya başladılar, 42 dolara kadar da taş aldılar. İstanbul Üniversitesi de 500 gram taş aldı. Amerika ve Almanya'dan 4 kişi geldi. Onlar da taşın gramını 50 dolardan aldılar. Köylüler dolarları görünce taşları aramak için ovaya, dağa herkes kendini saldı. Güzel de para etti. İnşallah fakir, gariban kimin nasibinde varsa inşallah herkes taşı bulur."