Güncelleme Tarihi:
MUAMMER Kaddafi’nin 42 yıllık iktidardan sonra devrildiği Libya yeni bir düzene geçmeye çalışırken arkeoloji tarihinin en büyük hırsızlıklarından birine sahne oldu. ‘Bingazi Hazinesi’ olarak bilinen paha biçilmez sikke koleksiyonu çalındı. Koleksiyondaki parçaların çoğunun tarihi Büyük İskender zamanına uzanıyor. 7 bin 700 altın, gümüş ve broz sikke, Bingazi Ulusal Ticaret Bankası’nda yeraltındaki tonozun beton tavanını delen bir hırsız çetesince çalındı. Koleksiyona bir değer biçmek bile imkansız. Zira Kartaca dönemine ait bir sikke bile Paris’te bu ay bir müzayedede 268 bin sterlin (750 bin lira) fiyata alıcı buldu.
Soygun ‘içerden’
Bankadaki metal dolapların kilidini kıran hırsızlar kırmızı balmumu mühürleri açarak ahşap kasalarda saklanan koleksiyonu aldı. Daha az değer taşıyan parçalara ise dokunmadılar. Bu nedenle soygunun ‘içerden’ yapıldığı şüphesi var. Çünkü sıradan hırsızların bu denli seçici olmalarına imkan olmadığı belirtiliyor. Önce Kaddafi’ye isyan hareketinin bir parçası sanılan hırsızlığın gayet iyi organize edilmiş bir soygun olduğu anlaşıldı. Geçen mayıs ayında gerçekleştiği anlaşılan soygun sırasında isyanın doğum yeri olan Bingazi, Kaddafi güçleri ile isyancılar arasında şiddetli çarpışmalara sahne olmuştu. Soygunda sikke koleksiyonunun yanı sıra mücevherler, madalyonlar, bileklikler, kolyeler, küpeler ve altın kolçaklar da çalındı. Bingazi
hazinelerinin çoğu Kyrene kentinde, 1917-1922 arasında Av Tanrıçası Artemis tapınağında bulunmuştu.
Franz Liszt’in 200’üncü doğum günü kutlandı
Sefa KAPLAN
ÜNLÜ besteci ve piyanist Franz Liszt’in 200. doğum günü 22 Ekim’de başta Viyana, Budapeşte, Paris, Londra ve New York olmak üzere dünyanın belli başlı merkezlerinde kutlandı. 1840’ta Donizetti Paşa’nın daveti üzerine İstanbul’a gelen ve Nur u Ziya Sokağı’nda bir yıldan fazla kalan ünlü piyanisti İstanbul’da pek fazla hatırlayan olmadı.
‘Piyanonun Tanrısı’
Lisz’in doğduğu yer o yıllarda Macaristan, şimdi ise Avusturya sınırları içinde olduğu için törenlerin ağırlık noktası Viyana ve Budapeşte’ydi. Ancak, Paris, Londra, New York, Moskova gibi merkezlerde de ünlü orkestralar Lisz’in eserlerini yorumladı. Franz Liszt’in Roman olması ise doğum günü kutlamalarına ayrı bir renk kattı. Yaşadığı dönemde ‘Piyanonun Tanrısı’ olarak tanımlanan Franz Liszt, son derece popüler bir figür olarak ön plandaydı ve özellikle kadınlar arasında yaygın bir şöhreti vardı. Bestelediği Macar Rapsodileri’ne ise tam anlamıyla bir Roman havası egemendir. Macar olduğunu çok sonra öğrenen Liszt de, sahneye Macar kostümleriyle çıkarak pek çoklarını şaşırtmayı tercih etmişti.
Hem çalan hem de dinleyen bir hayli tanıdık gelecek
29 yaşındaki Franz Liszt, Paris’te piyano çalıyor. Dinleyicileri ise Alexandre Dumas, Victor Hügo, George Sand, Paganini ve rossini gibi hayli tanıdık isimler. Piyanonun sağında ise sevgilisi Kontes Marie d’Agoult oturuyor. Piyanonun önündeki büst ise Beethoven’e ait.
Yeni Shakespeare filmi edebiyatçıları ayaklandırdı
BÜYÜK bütçeli kıyamet filmleriyle adını duyuran Roland Emmerich’in, İngiliz yazar William Shakespeare’in asılında bir ‘sahtekar’ olduğunu iddia ettiği ‘Anonymous’ adlı filmi İngiliz Edebiyatı akademisyenlerini ayağa kaldırdı. ABD’de geçtiğimiz hafta gösterime giren filmde Emmerich, Shakespeare’i bir avanak, düzenbaz ve hatta bir katil olarak tasvir ediyor. Üstelik Emmerich’e göre Shakespeare’a atfedilen yazıların büyük bir bölüm anonim yani ismi bilinmeyen yazarlar tarafından yazıldı ve Shakespeare tarafından apartıldı. Filmde ‘Bakire Kraliçe’ olarak anılan Kraliçe l. Elizabeth bile çok sayıda çocuk sahibi olarak resmediliyor. Film bu yapısıyla ABD ve İnglitere’deki edebiyat tarihçilerin sert tepkisiyle karşılaştı. Colombia Üniversitesi profesörlerinden James Shapiro, “Hollywood yeni bir alçaklıkla karşımızda” derken, İngiltere’deki Shakespeare Vakfı’ndan Stanley Welles filmi “Gülünç derecede acayip” bulduğunu söyledi.
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Ostlund’ın ‘Play’i Tokyo’nun en iyisi
JAPONYA’nın en önemli sinema etkinliği olan Tokyo Film Festivali’nin 24’üncüsü dün sona erdi. Festival’de Fransız Ruben Ostlund ‘Play’ filmiyle en iyi yönetmen ödülünü kazandı. Jüri Özel Ödülü Shuichi Okita’nın yönettiği ‘The Woodsman and the Rain’ filmine verildi. Endonezyalı yönetmen Kamila Andini Toyota Earth Grand Prix Ödülü’nü ‘The Mirror Never Lies’ filmiyle kazandı. İzleyici Ödülü ise ‘When Pigs Have Wings’ filmiyle Sylvain Estibal’e gitti. En iyi kadın oyuncu ‘Albert Knobbs’ filminde oynadığı erkek uşak rolüyle Amerikalı yıldız Glenn Close’a verilirken ‘Untouchable’ filmindeki rolleriyle Eric Toledano ve Olivier Nakache’ye paylaştırıldı. Çinli yönetmen Du Jiayi ‘En İyi Sanatsal Katkı’ ödülüne layık görüldü.
Almanyalı Melda en başarılı 100 kadın arasında
GELECEĞİN 100 Alman kadını arasında yazar Melda Akbaş da yer aldı. Sanatçı, bilim kadını, politikacı ve alanlarında başarılı 100 kadının tanıtıldığı Bild am Sonntag gazetesinde, 20 yaşındaki Melda Akbaş; ‘Müslüman kadın bacak ve cesaret gösterdi’ başlığı ile yer aldı. ‘Mini etek ile cami arasında’ adlı kitabı ile tanınan Melda’nın, özgüveni olan göçmen kökenliler arasında yer aldığı belirtilerek, “Dünyayı biraz da olsun değiştirmeye çalıştığını söylüyor” denildi. m FRANKFURT
Çalınan sütunun yerine konulan kalas müzeye kalkacak
Kerim BURUCU/(DHA)
GÜRCİSTAN’ın Ankara Büyükelçisi Tariel Lebanidze, merkezi New York’ta bulunan Dünya Anıtlar İzleme Kurulu tarafından ’En Tehlikedeki 100 Anıt Listesi’nde yer alan Erzurum’un Çamlıyamaç Köyündeki Öşvank Kilisesi’ni gezerken çalınan sütunun yerine odun kalas koyanlar için, “Bu kolonu koyanlardan Allah razı olsun. Bu direği kaldırıp müzeye koyacağız ve yerine taştan bir sütun yapılacak” dedi. Uluslararası Dadaş Film Festivali’nde Gürcistan filmleri oynaması nedeniyle Erzurum’a gelen Büyükelçi Tariel Lebanidze, şunları söyledi:
“Manastırın kubbesi tamamen çöktü. Diğer taraflarının da çökmemesi için bir an önce düzeltilmesi lazım. Öşvank, Gürcistan’daki Bagrant kilisesine çok benziyor. Gürcü mimar ve onarımcılarının katılıp onların gözetimiyle çalışma yapılacak. Bizde bir laf var. ’Sahipsiz kiliseye şeytanlar sahip çıkar’ derler. Bütün ibadet yerlerine sahip çıkılacak”
‘Ütopyalar Atölyesi’ sunar
OKAN Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın girişimiyle, ütopya fikrini çağdaş sanatla birleştirmeyi amaçlayarak oluşturulan ‘Ütopyalar Atölyesi’ öğrencileri, bütün sene boyunca yaptıkları çalışmaları yeni öğretim yılında düzenledikleri bir sergiyle sundular. Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde açılan sergi; iyimser bir gelecek hayalini sanat yapıtlarıyla buluşturuyor. 13 Kasım tarihine kadar açık.