Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Eskişehir’e geldi. Yıldırım ilk önce Anadolu Üniversitesi’ne giderek Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal’ı makamında ziyaret etti. Daha sonra Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne geçen Yıldırım, burada üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Sohbet programına katılan Yıldırım, öğrencilerin sorularını yanıtladı.
’RUSYA VE UKRAYNA İLE 40 MİLYAR DOLAR TİCARETİMİZ VAR’
Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile ekonomik ve enerji ilişkilerinin olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Hiçbir savaş haklı değildir. Savaşın kazananı olmaz. En kötü barış bile savaştan daha iyidir. Bizim konumumuz çok özel. Karadeniz'e giriş kapısı Türkiye'dir. Çanakkale ve İstanbul Boğazı, Karadeniz'e diğer ülkelerin açıldığı kapı bizden geçiyor. Hem Ukrayna ile hem de Rusya ile derin, tarihten gelen, ekonomik ve enerji ilişkilerimiz var. Rusya ile Türkiye'nin toplam ticareti 33 milyar dolar. Ukrayna ile 7.5 milyar dolar. Kabaca 40 milyar dolar ticaretimizim olduğu 2 ülkeden bahsediyoruz. Bu da toplam ticaret hacmimizin yüzde 10u mertebesinde. Bu iki ülkeden, ülkemizi ziyaret eden insan sayısı 8 milyon. Bizden de oraya giden milyonlarca insan var. Dolayısıyla burada meydana gelen bir istikrarsızlık, bir kargaşa, kaos doğrudan bizi etkiler. Onun için Türkiye Montrö’de durması gereken yerde duruyor. İlk andan itibaren bu adaletsiz, dengesiz savaşın başlamaması için Cumhurbaşkanımız kişisel olarak ve Türk dış politikası olarak her yolu denedi. Maalesef başarılamadı. Halen de bu çabalarımız devam ediyor. Ümit ederim ki; aklıselim sonunda galip gelir."
’BM SİSTEMİ BUGÜN İNSANLIĞIN İHTİYACINA CEVAP VERMİYOR’
Birleşmiş Milletler sisteminin mutlaka değiştirilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımız uzun süreden beri dünya beşten büyüktür diyor. Burada kastedilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi. Güvenlik Konseyi’nin 5 tane daimi üyesi var. Bunlar; Amerika, Rusya, İngiltere Fransa ve Çin. Bu beşinden bir tanesi hayır deyince bir karar çıkmıyor. Rusya'nın içerisinde bulunduğu durumda kimse ’evet’ demesini beklemesin. Dolayısıyla 2’nci Dünya Savaşından sonra oldu bitti ile kurulan bir Birleşmiş Milletler sistemi bugün insanlığın ihtiyaçlarına cevap vermiyor. Bunun mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Bu hakkı onlara kim verdi. Kendi kendilerine verdikleri bir haktır. Bugün ekonomi, nüfus ve etki alanı olarak birçok ülke olmasına rağmen, onların BM'de söz hakkı yok ve bölgesel, küresel barışta söz hakkı tahsis edilemiyor. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu adil olmayan bu savaşı bitirmek için gayretlerimiz devam edecek. Sivillerin ve masum bebeklerin ölmemesi için bütün dünyanın üzerine düşen görevler var."