Güncelleme Tarihi:
Gençlere "Cumhurbaşkanımıza selam göndermek ister misiniz? Şansımızı deneyelim, arayalım mı?" diye soran Yıldırım, "Evet" yanıtı alınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla aradı. Erdoğan'ın telefona cevap vermesi, öğrenciler tarafından alkışla karşılandı.
Yıldırım'ın, Bahçeşehir Üniversitesinde 20 farklı üniversiteden gençlerle sohbet ettiğini belirterek gençlerin selamlarını iletmesi üzerine Erdoğan, "Çok çok selamlar söyleyin. Çok teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum." dedi.
Öğrencilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ardahan, oradan Artvin'e geçtim. Maalesef helikopter olmayınca tabi karadan Artvin'e geldik. Şimdi Artvin'den Rize'ye helikopterle geçiyoruz. Ardahan'da hava durumu, kar, tipi acayipti. Artvin'e geldik, hava çok güzel. İnşallah daha iyi olacak. Gençlerin özel desteğini bekliyoruz. Gençlerle omuz omuza bu yolda yürüyeceğiz. Seçilme yaşını 18'e indirerek, seçme ve seçilme yaşını 18 yaptık. Gencimize güvendiğimiz için gençliğimizle genç bir cumhuriyeti devam ettirmek için bu adımları attık ve omuz omuza geleceğe yürüyelim istiyoruz." diye konuştu.
'HAYALLERİNİZİ YIKMAYACAĞIM'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "İstanbullular destek verir, ikna olur, bizi belediye başkanı olarak seçerse, her şeyden önce İstanbullular'a karşı çok dürüst olacağımı bilmenizi istiyorum. Hayallerinizi yıkmayacağım, hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için çalışacağım. Daha büyük bir sürprizim var, onu bugün söylemeyeceğim. İstanbul'da hayallerin ötesinde bir şey düşünüyorum." dedi.
Binali Yıldırım, Bahçeşehir Üniversitesinde düzenlenen programda 20 farklı üniversiteden gençlerle bir araya geldi, onların sorularını yanıtladı.
"Sandık kapıda, ilçe ilçe, sokak sokak geziyoruz" diyen Yıldırım, gençleri "dijital yerliler", kendi kuşağını ise "dijital göçmenler" olarak tanımladı.
Yıldırım, genç kuşağın bilgi toplumu içerisine doğduğunu, kendi kuşağının ise bilgi toplumuna sonradan dahil olmaya çalıştığını ifade etti.
"Z kuşağı" denilen 2000'li yılların gençlerinin bambaşka bir dünyada olduğunu belirten Yıldırım, "Olaylara bakışları çok farklı. Mutlaka bizim bilgi toplumunun bir ferdi olmak gibi mecburiyetimiz var. Yaşımız ne olursa olsun gelecek yenilikçi teknolojilerde, bilimde, yapay zekada, bilgisayar ve kodlama destekli yazılımlarda, bunların üretime, katma değere dönmesinde, bütün bunları ülkemize getirecek, bu sinerjiyi sağlayacak olan sizlersiniz. Bizler de size destek olacağız, sizin yolunuzu açacağız. Sizin frekansınızı tutturmaya çalışacağız." diye konuştu.
Sağlık bilimleri alanında okuyan öğrencilerin çalışma imkanlarının artırılması yönündeki çalışmaların sorulması üzerine Yıldırım, özellikle KPSS ve Sağlık Bakanlığı'nın bu branşla ilgili yeterince kontenjan açmadığıyla ilgili konuyu Bakanlığa ilettiğini, bundan sonraki dönemlerde sağlık bilimleri mezunlarına ihtiyaca göre daha fazla alan açılacağını söyledi.
"SURİÇİ'Nİ 'KADİM İSTANBUL' OLARAK TEKRAR DÜZENLEYECEĞİZ"
Bir soru üzerine, şehrin bir kimliğinin olması gerektiğini belirten Yıldırım, İstanbul'un da bir kimliğinin bulunduğunu, Roma, Bizans, Osmanlı gibi 3 farklı medeniyete ev sahipliği yaptığını, bilinen 8 bin 500 yıllık tarihinin olduğunu kaydetti.
Binali Yıldırım, "Şehrin her ilçesini farklı bir kimlik ve temayla tanıtmak istiyoruz. Fatih'te Suriçi'ni 'Kadim İstanbul' olarak tekrar düzenlemek istiyoruz. Burada sonradan gelen ruhsuz yapıları ortadan kaldırıp, ağırlıklı olarak burayı 'Kadim İstanbul' olarak yerli, yabancı bütün ziyaretçilere açmak istiyoruz. Bir ilçeyi sağlıkta, bir ilçeyi bilişimde, bir ilçeyi deniz turizminde ön plana çıkarmak istiyoruz. Bunun gibi birkaç ilçeye belirli temalar vererek, geliştirmek istiyoruz. Estetiği olmayan yapılaşmalar belirli bölgelerde oldu. Bundan hepimiz şikayetçiyiz. İstanbul'u yatay mimariyi, yeşil yapılaşma belgesini gözetecek bir şekilde geliştirmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
İstanbul'un ciddi anlamda imar problemi olduğuna işaret eden Yıldırım, "Yapıların yüzde 40'tan fazlasında imara aykırılık var, imarsız. Bunları çözmek için İmar Barışı yaptık. İkinci adımda da buradaki değişimi ve dönüşümü gerçekleştireceğiz. Böylece deprem hazırlığını da aynı zamanda yapmış olacağız. Bu yılların bize getirdiği bir şey. 70'li yıllarda bu şehrin nüfusu 1 milyondu, şimdi 15 milyon. Türkiye'nin yüzde 20 nüfusunu Türkiye'nin yüzölçümünün binde 7'sine yerleştirmek zorundasınız. Bu yerleşim, bu kadar kısa sürede şehrin büyümesi bazı düzensizlikleri de beraberinde getiriyor. Bugün yaşadığımız trafik, altyapı, otopark ve yeşil alan sorunlarının arkasında da bu var." değerlendirmesini yaptı.
"50 MİLYON METREKARE ALAN KAZANACAĞIZ"
Deprem toplanma alanlarına ilişkin soru üzerine Yıldırım, depremin Türkiye'nin gerçeği, İstanbul'un da yakın gerçeği olduğunu belirterek, uzmanların İstanbul'da büyük deprem olacağını söylediklerini fakat bunun tarihini bilebilecek bir teknolojik imkanın olmadığını söyledi.
Depreme hazırlık için birtakım çalışmaların yapıldığını fakat bunların yetersiz olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
"Şu anda İstanbul'da 2 bin hektar deprem toplanma alanı var. Bu, ihtiyacın yarısı kadar. 2 bin hektar alanın daha deprem toplanma için hazırlanması gerekiyor. Bazı ilçelerde bir metrekare bile boş alan yok. Bu ilçeler de deprem riskine en fazla açık ilçeler. 2 bin hektar yani 20 kilometrekarelik boş alana ihtiyaç var. Bu alan Şişli'nin 2 katı. Bunun için projelerimiz var. İstanbul'un doğudan batıya 20 deresi var. Bunları gün ışığına çıkarmak istiyoruz. Bunu yapmak suretiyle hem bu toplanma alanlarını oluşturacağız, 50 milyon metrekare alan kazanacağız hem İstanbul'un yeşiliyle mavisini buluşturacağız. Silivri Deresi'nden başlayıp Pendik Deresi'ne kadar aradaki bütün dereleri sahilden kuzeye doğru bir koridor oluşturmak suretiyle, yanlarında yürüme yolları, yeşil alanlar, bisiklet yolları, bu şekilde tanzim edeceğiz. Bu, deprem toplanma yerlerine de katkı sağlayacak."
Binali Yıldırım, İstanbul'da acil dönüşüm yapılması gereken 30 bin müstakil yapının olduğunu, dönüşümde bunlara öncelik vereceklerini vurguladı.
"EVİNİZDEN 10 DAKİKA YÜRÜME MESAFESİNDE METROYA RASTLAYACAKSINIZ"
Trafik sorununa ilişkin çözümleri sorulan Yıldırım, "Ben eğer size 'trafik sorununu yüzde yüz çözeceğim' dersem bana inanmayın. Ben akan bir trafik vadediyorum. Bunu toplu taşımanın, özellikle raylı sistemin payını artırarak yapacağım. Şu an yüzde 18, bunu 5 yılda yüzde 48'e çıkaracağız. Metro uzunluğunu 170 kilometreden 518'e çıkaracağım, yüzde 30 karayolunun yükünün azalacağı anlamına geliyor. 5 yıl sonra toplu ulaşımda hedefimiz, evinizden çıktıktan 10 dakika yürüme ya da 750 metre her yöne gittiğinizde bir metro istasyonuna rastlayacaksınız." dedi.
Binali Yıldırım, metro dışında tünel projeleri olduğuna da işaret ederek, "92 kilometre yeni tünel yapılacak. Bir tanesi buradan Yavuz Sultan Selim'e, sahilden kuzeye doğru bir tünel olacak. Bir de doğu-batı istikametinde Mahmutbey'den buraya kadar 2 yolun arasında TEM ile D-100 veya E-5 arasında boydan boya bir tünel olacak. Üzerinde de bir tane yine iki yol arasında yeni bir otoyol olacak." diye konuştu.
Akıllı şehir yönetimiyle trafikte optimizasyon sağlayacaklarını dile getiren Yıldırım, 7 gün 24 saat trafiği bir merkezden interaktif olarak takip edeceklerini ve gerekli müdahaleyi yapacaklarını vurguladı.
Trafiğin düğümlendiği 240 nokta tespit ettiklerini, bunlarla ilgili fiziki iyileştirme yapacaklarını dile getirerek, "Sokakların yüzde 40'ı park olarak kullanılıyor. Trafiği tıkayan en önemli konulardan biri de bu. Türkiye'de kişi başına düşen araç sayısı 1,67, İstanbul'da 3,6. Dolayısıyla ciddi anlamda otopark ihtiyacı var. Uygun alanlara otopark yapacağız. İstanbul genelinde 244 bin kapasite öngörüyoruz. Hala 750 bin açığımız var. Şu andaki trafik yoğunluğu yüzde 58 ila 60 arasında değişiyor. Bu projeler yapılınca yüzde 18'e düşecek. Trafikte geçirdiğimiz süre 50 dakikadan 32 dakikaya inecek." ifadelerini kullandı.
"Metronun metrobüs gibi 24 saat çalışması planı var mı? soruna Yıldırım, "Bunun çalışmasını yaptırdık. Çok sınırlı çalışabilir. Ancak metroların gece bakımları yapılıyor. Dolayısıyla bakım için ara vermeye ihtiyaç var. Metro daha büyük sayıda taşıma yaptığı için böyle bir talep de yok." yanıtını verdi.
"YENİ BİR SU YOLU YAPMAK ULUSAL GÜVENLİK PROJESİ"
"Kanal İstanbul" projesinin sorulması üzerine Yıldırım, şunları kaydetti:
"Kanal İstanbul'la ilgili herhangi bir fikir değişikliği yok. Kanal İstanbul, bir su yolu projesidir. Boğaz dünyanın incisi ama aynı zamanda büyük bir tehditle karşı karşıya. Her yıl Boğaz'dan 50 bin gemi geçiyor. Bunların 10-12 bin kadarı petrol taşıyor. Bir yılda toplam 140 milyon ton petrol taşınıyor. Bunların bir tanesinin infilak etmesi İstanbul'un felaketidir. Boğaz'da tehlike her an mevcut. Bunun önüne geçmek ve yeni bir su yolu yapmak bizim için ulusal güvenlik projesi. Yapılacak proje kolay değil. Yıllar sürdü çalışmaları. Güzergah belirlendi, inşallah yapılacak. Biraz gecikme olsa da projeden vazgeçmiş değiliz."
"Boğaz ve Haliç imar kirliliğinden arındırılacak mı" sorusu üzerine Yıldırım, "Sadece sahillerde değil İstanbul'un her yerinde, Suriçi'nde bile tarihi mezar taşları kullanılarak yapılan evler var. Bu imar aykırılıklarını gözden geçireceğiz. Süleymaniye, Tarlabaşı ve Balat'ta dönüşümler devam ediyor. Bu çalışmayı mutlaka belirli bir takvime göre sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.
Binali Yıldırım, "İstanbullular destek verir, ikna olur, bizi belediye başkanı olarak seçerse, her şeyden önce İstanbullular'a karşı çok dürüst olacağımı bilmenizi istiyorum. Hayallerinizi yıkmayacağım, hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için çalışacağım. Daha büyük bir sürprizim var, onu bugün söylemeyeceğim. İstanbul'da hayallerin ötesinde bir şey düşünüyorum." diyerek sözlerini tamamladı.