Güncelleme Tarihi:
Binali Yıldırım, Türkiye Demokrasi Platformu'nun etkinliğinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına kendi isteğiyle aday olduğunu söyledi.
"Binali Yıldırım olduysam bunu İstanbul'a borçluyum." diyen Yıldırım, çocuk yaşlarda İstanbul'a geldiğini, bu kentte eğitim gördüğünü, aile ve iş kurduğunu anlattı.
Milletvekili, bakan, başbakan ve meclis başkanı seçilirken İstanbul'un her zaman desteğini hissettiğini dile getiren Yıldırım, "İstanbul'a borçlu olduğumu düşünüyorum ve bu yüzden aday oldum. İstanbul'da güzel işleri hep birlikte yapacağız." diye konuştu.
Yıldırım, Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın Sur içindeki çarpık yapılaşmaya ilişkin, "Sur içindeki tarihi ortaya çıkarmak için sonradan yapılan binaların yıkılması gerek. Hepsi temizlenmeli. Hatta işe İBB binasını yıkarak başlayın." değerlendirmesine, "Daha seçilmeden başımızı sokacağımız binayı yıktınız." diyerek espriyle karşılık verdi.
Fatih ilçesini örnek göstererek, her ilçe için bir kimlik planladığını vurgulayan Yıldırım, "Yurt dışındaki şehirlerin neredeyse hepsinde 'old city' var. Bizde yok. Fatih ise eski İstanbul gibi. Bizim düşüncemiz ise Sur içinin tematik bir yer haline getirilmesi. Araçların girmediği, gürültünün olmadığı, insanların sokakta rahatça dolaşabileceği buram buram tarihin yaşandığı bir yer olsun istiyoruz." ifadesini kullandı.
"Yenilenmesi gereken acil 30 bin bina var"
Olası İstanbul depremine de değinen Yıldırım, şöyle konuştu:
"Yenilenmesi gereken acil 30 bin bina var. Ancak, kentsel dönüşüm denince insanlar bunu rantsal dönüşüm olarak algılıyor. Biz depremsel dönüşüm yapacağız. Bunu da zorla yapmayacağız. Ben zorla bir şey yapılacağına inanmıyorum. İBB Meclisinin birinci gündem maddesi ise imar plan tadilatları olmayacak. Terziden ısmarlanır gibi imar planları yapılmayacak. En az ada, mahalle bazında imar planı olacak. Ayrıca İstanbul'da deprem olduğunda ise 4 bin hektar boş alana ihtiyaç olacak ancak parklarla birlikte şu an İstanbul'un sahip olduğu alan 2 bin hektar. Yani 2 katına çıkartılması gereken bir alan var. Bunu da yapacağız."
Kentin trafik sorununa da dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öncelikle trafik akacak. Bunu garanti ediyorum. Belki saatte 80 kilometre hızla gidilemeyecek ama 20 kilometre hızla, dur-kalk yapmadan gidilecek. Buna katlanılabilir trafik diyoruz ve var olan trafik sorununu katlanılabilir hale getirmeye gözüm kesiyor. Bunu sağlamak için de toplu ulaşımda kalite artacak. İnsanları araçlarından indirip toplu taşımayı tercih ettirmenin yolu bu. Ayrıca raylı ulaşım sisteminin payını ise yüzde 18'den 48'e çıkartacağız."
Avukat Kezban Hatemi'nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen ve yaklaşık 2 saat süren programa, avukatlar, doktorlar, öğretim üyeleri, sanatçılar, iş insanları ve medya çalışanları katıldı.
Yıldırım, konuşmasının ardından katılımcıların İstanbul'un geleceği ve sorunları hakkındaki sorularını yanıtladı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR