Güncelleme Tarihi:
GERİLİMİN İÇİNE SOKULACAK
“Doğru anlatım, yerinde anlatım çok ama çok önemli. Deniliyor ki, ‘Bu Anayasa değişikliğiyle çift başlılık ortadan kalkacak’. Bu doğru değil. Tam tersine çift başlılık bir Anayasal kurum haline geliyor. Başkan seçilecek kişi, hem Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil edecek hem de partisinin genel başkanı olacak, çift başlı olacak. Sadece tepede mi? Aşağıda da çift başlılık olacak. Yeri geldiğinde vali de cumhurbaşkanını temsil edecek il başkanı da. Daha derin bir gerilimin içine Türkiye sokulacak.
DERİN YARILMA OLACAK
Diyelim seçim oldu. Bir parti parlamentoda çoğunluğu sağladı. O partinin başkanı, eğer seçimlerde yüzde 51’i bulamamışsa başkan olamıyor. Ne olacak? Tekrar seçime gideceğiz yüzde 51 bulmak için. Seçim oldu, parlamentoda çoğunluğu olan değil de başka birisi başkan seçildi. O zaman derin bir yarılma olacaktır. Başkan ayrı partiden, TBMM çoğunluğu ayrı partiden olacaktır. Asıl tehlikeli gerilim o süreçte başlayacak. Ülkede gerilim, kutuplaşma, kavga istemiyoruz. O nedenle Anayasa değişikliğinin yaratabileceği toplumsal yarılmayı anlatmamız gerekir.
30 Ekim 2016. Sayın Başbakan, il başkanları toplantısında, ‘Basit olarak anlatırsak başkanlık sistemi ile belediye başkanlığı sistemi arasında fark yok’ diyor. Emin olun bunlar ne getirdiklerini de bilmiyorlar. Belediye başkanı, 7 kocalı hürmüz gibidir. Denetlemeyen hiçbir kurum yoktur. 24 saat CHP’li belediyelerde denetim var. Peki Başkanlık sistemini kim denetleyecek? Kendi belediyeleri hiç denetlenmediği için sanıyorlar ki hiçbir belediye denetlenmiyor. Siz belediye meclisini feshetme yetkisine sahip misiniz? Başkan, TBMM’yi feshedebiliyor. Belediye başkanları hâkim, savcı tayin edebiliyor mu? Siz İçişleri Bakanı’ndan izin almadan özel kalem, genel sekreter tayin edemiyorsunuz, Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü atamak için izin istiyor mu? Nasıl oluyor da belediye başkanı ile başkan aynıdır diyebiliyorlar.
YORULMASINA GEREK YOK
Sağ olsun Binali bey (Başbakan Binali Yıldırım), ‘Kılıçdaroğlu halka doğruları söylüyor’ diye açıklama yapmış. Kendisine teşekkür ediyorum. Emin olun gerçekten de halka doğruları anlatıyorum. Kendisinin anlatmasına da yorulmasına da gerek yok. Kendisi de beni dinlerse ne kadar doğruları anlattığımı öğrenmiş olacaktır. Bu Anayasa değişikliğinin Türkiye’yi sonu belirsiz bir maceraya sürüklediğini anlatmamız lazım. Türkiye’yi bu girdaptan kurtarmamız lazım. Sorumluluk hepimizin.”
MADEM BİLMİYORUM TV'DE TARTIŞALIM
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı radyo programındaki sözlerinin ardından iktidarın “Kılıçdaroğlu neye ‘Hayır’ diyeceğini bilmiyor” eleştirilerine Sakarya’da bir grup gazeteciyle sohbetinde şu yanıtı verdi:
“Eğer ben bilmiyorsam ne kadar güzel, ellerine çok önemli bir fırsat veriyorum. Onların arzu ettikleri bir televizyon programına çıkarız, ben de anlatırım onlar da anlatırlar, kim doğruyu kim yanlışı söylüyor vatandaş da karar verir. Böyle bir fırsatı niye kaçırıyorlar? Gazetecileri, televizyon kanalını ben seçmeyeceğim, bütün tercihleri onlara bırakıyorum. Arzu ettikleri televizyon, arzu ettikleri gazetecileri çağırabilirler. O zaman bana bu soruları da sorabilirler, ben de cevaplarını vermiş olurum. Madem ki ben bilmiyorum, böylece beni televizyon kanalında mahcup duruma düşürebilirler.”