Güncelleme Tarihi:
Olgarlar Limited Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Sport Point, yaklaşık 20 yıl önce Bakırköy'de bir mağaza ile başladığı yolculuğuna bugün 300'ün üzerinde mağaza ile devam ediyor. Eski bir deniz subayı olan ve Kıbrıs Barış Harekatı'nda 'Gazi' ünvanını Güven Olgar ile Kadriye Olgar tarafından kurulan şirket, son yıllarda hem yeni markalarla hem de yeni mağazalarla piyasadaki varlığını kuvvetlendiriyor. Kayak, snowboard, tenis, sörf ve dağcılık gibi extreme spor ürünlerinin ağırlıkta olduğu Sport Point'ler şimdi yurtdışına çıkma hazırlıkları yapıyor.
Son olarak 1973 yılında Avustralya'dan doğan ve sörfçülerin çok yakından bildiği bir marka olan Billabong'u Türkiye'de sahil kesimlerinde hızla yayan Sport Point, markayı daha da büyütmenin planlarını yapıyor.
Billabong Türkiye CEO'su Özhun Olgar, şirketin hedefleri ve önümüzdeki döneme yönelik projelerini anlattı...
BU MARKA SOKAK KÜLTÜRÜNÜ TEMSİL EDİYOR
Billabong'un Türkiye'de birebir muadili olmayan bir marka olduğuna işaret eden Olgar, hedef kitleleri ile ilgili şunları söyledi:
"Turkiye'de gençlere yönelik, belli bir yaşam tarzını simgeleyen giyim markası eksiğini olduğunu düşündük. Billabong birebir muadili olmayan, sanat, rock, sörf, kaykay, snowboard ve sokak kültürlerini simgeleyen bir marka. Sıradışı tasarımları ile gençlerin kendi hayat felsefelerini topluma anlatmalarına yardımcı oluyor."
HEDEF 300 MAĞAZA
Billabong ile kendi alanında büyük bir atağa geçen şirket, mağaza sayılarını da artırıyor. Billabong ürünlerinin Turkiye'nin hemen hemen her ilinde 180'e yakın satış noktasında sergilendiğini kaydeden Olgar, bununla beraber toplam 25 adet Billabong mağazası olduğunu kaydetti. 2010 yılına kadar satış noktalarını 300'e çıkarmak istediklerinin altını çizen Olgar, şunları söyledi:
"Aslında bu çok daha hızlı olabilir ancak satış noktalarının marka imajına uygun olması gerekiyor. Bu nedenle çok seçici oluyoruz. Markanın ruhunu taşıyan yerlerde sergilenmesi gerektiğini düşünüyoruz."
YURTDIŞINA AÇILIYOR
Sport Point, Billabong'u sadece yurtiçinde yaymayı değil, ayrıca yurtdışına da taşımayı planlıyor. Özhun Olgar, yurtdışını planlarını şu sözlerle anlatıyor:
"Şu anda Kuzey Kıbrıs, Cezayir, Fas, Azerbaycan ve Tunus'ta satış noktalarımız mevcut. Bunların yanında Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan ve
Billabong'un yeteri kadar büyük bir sorumluluk ve büyük bir iş olduğunun altını çizen Olgar, artık yeni bir markanın distribütörlüğünü almak istemeklerini belirtiyor. Olgar, "Yeni bir marka düşünmüyoruz. Zaten Billabong başlı başına çok büyük bir iş. Dünya çapında 1,5 milyar dolar cirosu olan bir marka bu. Amacımız markayı en iyi şekilde yönetmek. Yola çıkış noktamız 'herkez Billabong giysin' değil. Billabong felsefesini kendi hayat felsefesi gören, bu ruhu yaşayanlar giysin istiyoruz. Bizim için kalite vazgeçilmez bir unsur."diye konuştu.
PİYASADAKİ SIKINTI BİZİ İLGİLENDİRMEZ
Olgar'a son dönemde piyasada yaşanan sıkıntıların işlerini etkileyip etkilemediğini de sorduk:
"Piyasada ciddi bir sıkıntı olduğu doğru ancak biz farklı bir kulvardayız. Biz her zaman giyim sektöründe kökleri olan ve bir felsefeyi ifade eden, ruhu olan markaların yola zorlanmadan devam edebileceğini savunmuştuk. Ve bugün haklı olduğumuzu görüyoruz... İşinizi benimsemek ve yaşamak zorundasınız. Markanın bir ruhu, kişiliği, kimliği olmalı. Nitekim Billabong farklı bir marka, benzeri olmayan, özgür, biraz da aykırı ve sıradışı. Bu nedenle genelleme bizi pek bağlamıyor."