Güncelleme Tarihi:
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Burcu Çağlayan'ın ölümle sonuçlanan eyleminin, düşme, itme, atma veya serbest düşme sonucu gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi için ayrı ayrı bilgisayar animasyonları hazırlanarak bilirkişi raporu oluşturulmasını istedi. Düzenlenen bilirkişi raporu tamamlanarak ilgili mahkemeye sunuldu. Raporda, Çağlayan'ın "düşmeyle sonuçlanan ölüm" eyleminde dosya içeriğinde bulunan olay yeri fiziki bilgileri, elde edilen deliller, fotoğraf ve video kayıtları ile tanık ifadelerinin incelendiği belirtildi.
Çağlayan'ın öldüğü tarihte 22 yaşında, 1,73 boyunda ve 75 kilo civarında olduğu kaydedilen raporda, olay yeri fiziki bilgilerinde düşmenin 5. kattan, bin 570 santimetre yükseklikten seramik yüzeye gerçekleştiği kaydedildi.
BİLİRKİŞİ: 'SERBEST DÜŞME'
Çağlayan'ın ölü olarak bulunduğu tarihte zemin, meteorolojik veriler, adli tıp otopsi raporunun değerlendirildiğinin vurgulandığı raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Burcu Çağlayan yüksekten düşme sonucu ölmüştür. Düşülen noktanın değerlendirmesi yapılırken düşülen noktayı etkileyecek fiziksel koşulların, düşmenin ileriye doğru atlayarak, bedenin serbest olarak bırakılarak ve düşen kişinin havadayken yaptığı bedensel hareketlilik, düşme yüksekliği, düşme yönü, rüzgar, meteoroloji veri olduğu göz önünde bulundurularak değerlendirilirse, Burcu Çağlayan'ın düştüğü noktanın olay yeri fotoğraflarından, düşmenin başladığı noktanın iz düşümünde olduğu görülmektedir. Bu da serbest düşme şekliyle tariflenebilir."
Bilirkişi tespitinde, balkon korkuluğunda da Çağlayan'ın tutunduğunu gösteren parmak izi, DNA ve benzeri delillerin bulunmadığına dikkati çekildi.
Raporda, Çağlayan'ın düşerken çığlık attığını söyleyen tek kişinin evin sahibi İbrahim Tokgöz olduğu kaydedilirken, diğer tanıkların bir kadın çığlığı duymadıklarını, sadece "pat" diye bir ses duyduklarını beyan ettikleri aktarıldı. Raporda ayrıca "Tanıklar Burcu Çağlayan'ın düşme sesinden yaklaşık 10-15 dakika öncesi için 'Polis polis, imdat polis' şeklinde bayan çığlığı duyduklarını beyan etmişlerdir." ifadeleri kullanıldı. Burcu Çağlayan'ın dosyasında, balkondan düşüş anını değerlendirmek için tanık ifadesi, kamera kaydı ile düşülen noktadan elde edilmiş herhangi bir delil veya bulguya rastlanmadığının vurgulandığı raporda, şunlar kaydedildi:
DURUŞMA 1 ARALIK'A ERTELENDİ
"Düşmenin balkon korkuluğundan tutunup sarkarak kendini bırakması, bir kişi tarafından balkondan sarkıtılarak bırakılması, balkonda geri geri giderken dengeyi kaybederek korkuluklardan düşmesi olasılıkları şeklinde değerlendirilmiş olup, serbest düşme şekillerine ait hazırlanan animasyonlara ait CD dosya ekinde sunulmuştur."
Bilirkişi raporunun sunulmasının ardından duruşma, 1 Aralık'a ertelendi. Bir deri mağazasında mankenlik yapan 22 yaşındaki Burcu Çağlayan, Fener Mahallesi'nde Temmuz 2010'da, İbrahim Tokgöz'ün (34) 5'inci kattaki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitirmişti. Savcının 4 yıl süren araştırması sonunda İbrahim Tokgöz hakkında "kasten öldürme", arkadaşı Murat Ergüç hakkında ise "kasten öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. İfadesi alınıp serbest bırakılan İbrahim Tokgöz hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.