Bilin bakalım ne oldu
Güncelleme Tarihi:
Bilin bakalım ne oldu? Borç krizleri, siyasi çalkantılar, uçak kazaları, mucizevi kurtuluşlar, birbiri ardına not kıran kredi derecelendirme kuruluşlarıyla geçen haberlerle dolu bir yıl geride kaldı.
Kimi zaman El Megrahi yazdı bu eller, çoğu zaman Filistin ya da İsrail. Patlamalarda ölen insanların ardından üzülürken, Şilili madencilerin “aşk kazandı” sözleriyle ağladık. Bazılarımız bu anı canlı izlemek için sabaha kadar ofiste kaldı.
Çoğu zaman haber de atladık. Gün geçmedi ki sevgili şefimizin “Abicim, biz bu haberi görmedik mi?” serzenişleriyle irkilip, “Hadi abicim, hadi abicim”leriyle gaza gelmeye çalıştık.
Kutularımız hep eski kaldı, yeniledik. Haberlerimiz manşet olsun diye bin dereden su getirdik.
Her akşam okunurluklara baktık, ama en çok Lockerbie bombacısı ilgilendi bu durumla. Planet kuzumuz, hafazanallah, Ekonet kulunuzdan az okunduğunda sesini bile çıkarmayan yakışıklı, Planet’in okunurluk rekorlarını screen shot’larla masalarımıza getirmeyi kendisine bir borç bildi.
Aramızda haberleri bilip, detaylarına bakmayanlar da oldu, haberden bihaber olanlar da. Ama Fed'in kararını ve ABD Başkanı Barack Obama’nın açıklamalarını ilk giren biz olup, bir de bunu SMS ile süsleyince, varlığıyla bizi onurlandıran, efsanevi şefimiz, canımız, ciğerimiz, esirgeyen ve bağışlayanımız mükemmel insanımızı şaşırtıp, Twitter’larda bizi övmesini bile sağladık.
Sızıntılardan başımız da döndü, Wikileaks kelimesini ağzımıza bile almak istemediğimiz günler de oldu. Ama korunmasız cinsel ilişki mağduru Assange, hepimizin “kablolarını tek tek yaktı”.
Uzun lafın kısası, biz 2010’da çok özgürleştik. Ama özgürleşirken, eğlenmeyi de bildik.
2010’da dünya ekonomisinde ne oldu, geçen yıl hangi siyasi gelişmelere dikkat ettik şimdi bunları bir kenara bırakın da bir dış haberler servisinin ne kadar çılgın ve eğlenceli olabileceğine bakın.