Güncelleme Tarihi:
Korkunç depremin ardından Türk ve yabancı bilimadamları deprem ve fay hattıyla ilgili ortak bir çalışma başlattılar. Kandilli, İTÜ, TÜBİTAK'tan profesörler ile ABD ve Fransız bilimcileri, çalışmaları sonucu depremin öncesi ve sonrasıyla ilgili detaylı veriye sahip olacaklar.
Türkiye'yi sarsan ve dünyayı ayağa kaldıran depremle ilgili her türlü bilgiye ulaşmak ve ileride meydana gelebilecek depremlerin hasarlarını en aza indirebilmek için, Türk ve yabancı bilimadamları elele verdiler.
Kandilli, İTÜ, TÜBİTAK gibi kurumların yer bilimcileri, depremin hemen ertesi günü, 7.4 büyüklüğündeki çok şiddetli depremle ilgili gerekli bilgileri toplayabilmek için çalışmalara başladılar. Bu çalışmalara, ABD, Fransa gibi ülkelerden gelen bilimadamları da katıldı.
Koordineli biçimde yürütülen çalışmaların bir kısmı, İTÜ'ye bağlı olarak 3 yıl önce kurulan Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü'nde, Kandilli Rasathanesi'nde ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü'nde, deprem bölgelerinde yürütülüyor.
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü'nce, öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Barka başkanlığında ve ABD'li ve Fransız yer bilimcilerin eşliğinde yürütülen çalışmalarda, depremin boyutları, ne kadar uzaklıkta bir kırılmanın meydana geldiği, yüzey kırıkları, kırık hattının arazideki uzanımı, yer hareketleri araştırılıyor. Prof. Barka'nın verdiği bilgiye göre, Amerikalı ünlü yer bilimci Prof. Robert Veilinger'in de katıldığı bu çalışmalarla, ayrıca depremin büyüklüğü ile ilgili olarak, gerek arazide, gerek aletsel olarak elde edilen veriler değerlendirilecek. Bu çalışmaların kesin ve detaylı sonuçları 1 yıl içinde elde edilebilecek.
SİSMİK AĞ Prof. Barka, İTÜ Avrasya Enstitüsü olarak uluslararası çalıştıklarını, Fransız ve Amerikalılar'la sürekli bir çalışma içinde olduklarını belirterek, şunları söyledi:
‘‘Fransızlar'la 2 ay önce kurmuş olduğumuz sismik ağ da bize, yardımcı olacak. Bu çalışmalarla şoktan önce, öncü depremlerin meydana gelip gelmediğini, kırılmanın nasıl seyrettiğini, yer değiştirmelerin nasıl cereyan ettiğini, artçı depremlerin seyrini saptayacağız. Depremleri önceden bilmek mümkün değil, ama bu bilgiler bize, olası depremlerden en az hasarla çıkmak konusunda yol gösterecekler.’’
ÖNCÜ TÜRKİYE Deprem ülkesi olan Türkiye'de deprem zararlarını en aza indirmek zorunda olduğumuzu açıklayan TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsi Yer Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Namık Yalçın ise bu büyük deprem sonrasında dünya üzerinde yeni bir projeyi başlattıklarını söyledi. Prof. Dr. Yalçın, İTÜ, Kandilli, Harita Genel Komutanlığı, Amerika'da MIT'nin de katıldığı bu çalışmada, uydu verileri kullanılarak, hassas yer konumlama yapıldığını bildirdi. Prof. Dr. Yalçın'ın açıklamasına göre, yaşadığımız bu büyük depremde, fayın 2 tarafındaki ölçüm noktaları yer değiştirdi. Bu yeni teknolojiyle yer değiştirme izlenip, değerlendirilecek. Böylece, depremin öncesi ve sonrası ile ilgili yeni ve yol gösterici bilgiler elde edilecek.
Prof. Dr. Yalçın, yalnızca 10 örneği bulunan deprem sonrasında Türkiye'de başlatılan bu projeye dünyanın büyük ilgi gösterdiğini, projeyi izlemek üzere ABD'de MIT Üniversitesi'den bir profesörün de çalışmalara katıldığını söyledi.
ARTÇI DEPREMLER Aynı zamanda İÜ öğretim üyesi olan Prof. Dr. Namık Yalçın, artçı depremleri izlemek için, çok modern bir teknoloji kullanarak, İzmit Körfezi'nin kuzeyi ve güneyinde, 36 istasyon kurduklarını bildirdi. Prof. Yalçın, artçı depremlerin 1.5 ay daha devam edeceğini, elde edilecek bilgilerin depremin nasıl oluştuğunu ve geliştiğini anlamamızı sağlayacağını kaydetti.
Yeni fay hattı haritası çıkıyor
Depremle birlikte yeni fay kırıklarının oluştuğu iddiaları üzerine, Türkiye'nin ‘röntgeninin’ çekilmesine karar verildi. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü hem deniz, hem de karadan Türkiye'nin fay hattı haritasını yenilemek için çalışma başlattı. Çalışma 10 günde tamamlanacak.
Devlet Bakanı Safter Gaydalı, deprem faciasının hemen ardından MTA'nın harekete geçtiğini ve Türkiye'nin bilinen deprem haritasının yenilenmesi çalışmalarının başlatıldığını açıkladı. MTA ekibi önce Marmara Denizi'nde araştırmaya başladı. Sismik-1 Hora gemisi Gölcük ve çevresinde depreme maruz kalan kıyı şeridine gitti. Gemideki hassas araçlarla, Türkiye'nin kıyı haritası yeriden çıkartılarak, denizin altında meydana gelen yeni çatlaklar ve fay tabakasındaki değişim tespit edilecek.
MTA'nın 6 ekibi de karadan çalışma başlattı. Deprem mühendislerin de yeraldığı ekipler öncelikle yeryüzüne kadar ulaşan çatlakları inceliyor. İncelemede, yerleşim için riskli olan bölgelerin değişip değişmediği, yeni çatlaklar oluşup oluşmadığı belirlenecek. Yeni deprem haritası, ilk olarak depremzedeler için yapılacak konutların yerlerinin belirlenmesinde kullanılacak.
Körfez’in kiri birden çekildi
Yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olan Marmara depremi sırasında kuduran, sahilleri üzerindeki binalarla birlikte yutan deniz, nihayet sakinleşti. Deprem öncesi kahverengi renk alan ve bir karışlık derinlikte bile dibi görünmeyen İzmit Körfezi, şimdi dibindeki kum taneleri sayılabilecek kadar berraklaştı. Tüpraş İzmit Rafinerisi'ndeki yangın sırasında denize petrol yayılmasına karşın, Körfez suyundaki bu berraklık, herkesi şaşırttı. Vatandaşlar pet şişelere doldurdukları deniz suyunu, içme suyuyla kıyaslayınca şaşırdılar. Uzmanlar bu durumu, depremle birlikte denizde çok büyük çalkalanma olduğunu, biraraya toplanan ve kirlilikten kaynaklanan organizma ve diğer atıkların da sahile vurmasına bağladılar. Tüm çabalara karşın yıllardır deniz bu kadar berrak olmamıştı. Ancak Gölcük'ün Kavaklı sahili bu kadar şanslı değil. Balıkadamlar bulanıklık nedeniyle kurtarma çalışmasını sürdüremediler.
ABD kulağı Körfez'de
Depremin ardından Türkiye'ye gelen ABD Yerbilimleri Araştırma Enstitüsü (U.S Geological Survey) ekibi, Körfez'in altını dinlemeye aldı. Hassas cihazlarla artçı şokları kaydeden ekip, elde edilen bilgilerin, başta fay hattı yakınındaki İzmit Körfezi Geçişi projesi olmak üzere, bölgedeki yapıların standartlarının belirlenmesinde kullanılabileceğini belirttiler. ABD ekibi 15 cihazı, İzmit Körfez Geçişi'nin yapılacağı Diliskelesi ve Hersek burunları, Avcılar, Tütünçiftlik, Adapazarı ve çevresine yerleştirmeye başladı.
Hem deprem hem dalga vurdu
Gölcük, Kavaklı Mahallesi sahilindeki binalar depremin yanısıra aynı anda patlayan dev dalganın da kurbanı oldu. Sahil şeridindeki birçok bina ve 100'e yakın insan deniz altında kaldı. Dalgıçlar güç koşullarda arama çalışması yapıyor. Depremin etkisiyle yaklaşık 1.5 metre tamamen çöken Kavaklı Mahallesi sahilindeki yürüyüş parkuru, çay bahçeleri, dükkanlar ve evler sular altında kaldı. Önceki gün 140. Sokak'taki sular altında kalan altı katlı binada arama kurtarma çalışmaları yapılmak istendi. Giriş katındaki kahvede 25, üstündeki evlerde de 15 kişi olduğu tahmin edilen binanın sular altında bulunduğu bölgede özel ve polis dalgıçları inceleme yaptı. Yağmur ve rüzgar nedeniyle çamur gibi olan deniz suyunda görüşün olmadığını belirten dalgıçlar, çalışmaları ertelediler.