Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2005 00:29
21. yüzyıla bakan, geçmişini iyi bilen, hareketli, zeki
Popüler bilim ve kültür dergisi Focus, bu ay 10. yılını kutluyor. Bilim ve teknoloji dünyasında yaşamımızı etkileyen konuları, herkesin anlayabileceği dille anlatan Focus, 10 yıldır sırça köşkteki bilimi, evlerimize getiriyor. Dergi, Ocak sayısında okurlarına 10. yıl özel eki olarak 50 sayfalık ‘2004 Bilim Almanağı’ veriyor.
Focus Dergisi 10 yıldır, zoru başararak, bilimi evimize, günlük hayatımıza taşıyor. Popüler dille bilim okumak isteyenlerin hayatındaki boşluğu dolduran dergi, 16 ülkede 11 dilde herkesin anlayacağı şekilde derlenmiş bilgiler sunuyor. Türkiye’de, tamamen özgün konularla yayınlanan Focus’ta arkeolojiden mimariye, teknolojiden sosyal bilimlere her konuyu bulmak mümkün. Derginin Yayın Yönetmeni Özgür Atanur, ‘Türk okuru bilimle ilgili değildir, fikrine tamamen karşıyım. İnsanların ilgisini çekebilecek şekilde onlara sunulduğu zaman bilimin okuru var’ diyor.
Belgesel yayın yapan televizyonların ve internetin yaygın olmadığı zaman yaşamımıza giren Focus, ilk yıllarında bazı sayılarda 40 bini aşan tirajlara ulaştı. Ekonomik kriz sırasında kemik okuyucusuyla baş başa kalan dergiyi bugün üniversiteli gençler ile beyaz yakalıların çoğunlukta olduğu yaklaşık 15 bin kişi okuyor. Atanur, dünyadaki bilim ve tarih dergilerindeki yükselişe dikkat çekerek, önümüzdeki yıllarda daha çok okuyucuya ulaşacaklarına inanıyor.
FOCUS’UN İNSANLARI MUTLU ETMESİ İMKANSIZ
Yayın yönetmeni Focus’un insanları mutlu etmesinin imkansız olduğu görüşünde. Çünkü sınırlı sayıda sayfasına taşıyabileceği bilgi de sınırlı. Bu yüzden bilim dünyasında yaşanan tartışmalar bazen dergiye de yansıyor. Dergide yer alan bir habere itiraz sesleri yükseliyor. Bunların en belirginlerinden biri Focus’un geçtiğimiz yıllarda verdiği evcil hayvanlar eki üzerine yaşanmış. Kedi, köpek, akvaryum balıkları ve kuşları kapsayan ekteki köpekleri normal yemeklerle beslemeye yönelik bilgiler veterinerleri birbirine sokmuş. Bir taraf kuru mama diye diretmiş, öbür taraf da, hayır en iyisi normal yemektir, demiş... Sonucu merak ettiyseniz, nafile. Çünkü iki taraf da kendi söylediğinde ısrarlı. İyisi mi siz şimdiye kadar köpeğinizi neyle besliyorsanız, öyle devam edin.
Derginin gençlerden oluşan ekibi dinamizmi de işlerine katarak, dünyadaki bilim ve teknoloji dergilerini, kitaplarını takip ediyor. Yazılar bazen işinin ehli bilim adamları tarafından yazılıyor, bazen de uzmanların görüşüne sunuluyor. Focus çalışanları, insanların okumaya ayırdığı vakitlerinin gitgide azaldığı bir dünyada, onlarca kitabı tarayıp, hap bilgileri sunduklarını söylüyorlar. 10 yılda 7 ödül alan dergide her ay 10-12 konu yer alıyor.
2004 BİLİM ALMANAĞI’NDAN
Robot Ota Yarışı: Mart ayında 15 araçla başlayan 227 kilometrelik insansız araçların büyük yarışı ‘Grand Challenge’ı tamamlayan olmadı. 1 milyon dolarlık ödül sahipsiz kaldı.
Sanal damar haritası: Damarlarımızın sanal haritalardan izlenmesine olanak tanıyan araştırmalar başladı. Kızılötesi dalga boyunda çalışan bir kameranın kullanıldığı yöntemle, kan çok koyu bir görüntü verecek, deri üzerindeki yağ ve dokular ise açık renk görünecek.
Cassini Satürn’de: Cassini, 3.5 milyar kilometrelik yolculuğu sonunda, insan yapısı bir aracın ilk kez gidebildiği en uzak gezegen Satürn’e 1 Temmuz’da ulaştı.
Çin’de 110 milyon yıllık dinozor: Kasım ayı içinde Çin’in kuzeybatısında 110-120 milyon yıl öncesine ait dinozor kemiği fosilleri bulundu.
Sesten hızlı: NASA mühendisleri, insansız X-43A jetinin saatte 6 bin 600 mil hızla uçtuğunu açıkladılar.
Sünger kemik: Bir Japon araştırma grubu, süngerimsi yapay kemik üretti. Makasla kesilerek kolayca şekil verilen malzeme, birkaç ay içinde gerçek kemikle yer değiştiriyor.
TSUNAMİLERİN BÖLGESEL DAĞILIMI
Novosibirsk Tsunami Laboratuvarı, 1900’den 2001 yılına kadar olan 101 yıllık dönemde Pasifik Okyanusu’nda 796 tsunami gözledi. Bunların 117’si can kaybı ve büyük hasarla sonuçlandı. En az 9’u Pasifik’te son derece geniş bir alana yayıldı. Bir yıl içinde en fazla tsunami (19 kez) 1938 yılında gözlendi, ancak hepsi de küçüktü ve büyük hasarlara yol açmadı.
Bugüne kadar oluşan toplam tsunamilerin yüzde 17’si Japonya’da ya da yakınlarında meydana geldi. Diğer bölgelerdeki tsunamilerin meydana gelme oranları ise şöyle: Güney Amerika’da yüzde 15; Yeni Gine Solomon Adaları yüzde 13; Endonezya yüzde 11; Kuril Adaları ve Kamçatka yüzde 10; Meksika ve Orta Amerika yüzde 10; Filipinler yüzde 9; Yeni Zelanda ve Tonga yüzde 7; Alaska, Kanada’nın batı kıyıları ve ABD yüzde 7; Hawaii yüzde 3.
TSUNAMİDEN NASIL KORUNULUR?
Genel olarak, erken uyarıyla ya da başka bir şekilde tsunaminin geldiği öğrenildiğinde tek çare, deniz seviyesinden mümkün olduğunca daha yükseğe çıkmaktır.
Korunmak için, tsunami hakkında bilinmesi gereken önemli bazı özellikler şöyle sıralanıyor:
4 Okyanus tabanındaki deprem veya yanardağ patlamaları sonucu meydana gelen ve tüm sahilleri vurabilen tsunami, bir dizi dalgadan oluşuyor. İlk dalga, genelde büyük olmuyor. Tehlike birkaç saat sürebiliyor.
4 İnsandan çok daha hızlı hareket ediyor.
4 Büyük tsunamilerin gücü de inanılmaz oluyor. Dev tekneleri kıyıdan içerilere yüzlerce metre sürükleyebiliyor, binaları yıkabiliyor.
4 Tsunamiler, nehir ve boğazları da etkiliyor.
KARADAYSANIZ
4 Okuldaysanız ve tsunami uyarısı geldiyse, öğretmenlerinizin ve yetkililerin direktiflerine uyun.
4 Evdeyseniz, ailece evi terk edin. Panik yapmayın ve doğruca güvenli olan yüksek bölgelere gidin.
4 Plajdaysanız ve yerin sarsıldığını hissediyorsanız, uyarı beklemeden derhal deniz seviyesinden daha yüksek yerlere çıkın.
4 Deniz kıyısındaki bir oteldeyseniz ve dışarı çıkacak zamanınız yoksa, üst katlar size güvenliği sağlayabilir.
TEKNEDEYSENİZ
4 Kesinlikle kıyıya ya da limana dönmeyin.
4 Eğer zamanınız varsa, derhal derin sulara doğru hareket edin.
4 Eğer limanda tsunami erken uyarı sistemi varsa, yetkililerin talimatlarına göre hareket edin.
EN BÜYÜK TSUNAMİLER
27 Ağustos 1883: Endonezya-Krakatao Yanardağı patladı, Java ile Sumatra kıyılarını süpüren tsunami, 36 bin insanı öldürdü. Yanardağın patlaması o denli şiddetliydi ki, dünya gök kubbeleri uzun geceler kızıl lav külleriyle ışıldadı. Norveçli ressam Edvard Munch, 20 bin kilometre öteden, başkent Oslo’da Kasım 1883-Şubat 1894 arasında geceleri parlayan göğe bakarak ‘Çığlık’ resmini yaptı.
15 Haziran 1896: Sankriku Tsunamisi Japonya’yı vurdu. Dini bayram için toplanan kitlenin üzerine 23 metre yüksekliğinde çöken dev tsunami 26 bin insanı öldürdü.
31 Ocak 1906: Büyük Okyanus’un deprem dalgası, 1500 can aldı.
22 Mayıs 1960: 11 metre yüksekliğindeki tsunami, Şili’de bin, Hawaii’de 61 can aldı.
6 Ağustos 1976: Pasifik tsunamisi Filipinler Moro Körfezi’nde 5 bin can aldı.
17 Temmuz 1998: Papua-Yeni Gine’nin kuzeyinde yer sarsıntısı dalgası 2313 insanı öldürdü, 7 köy yok olurken binlerce insan evsiz kaldı.
26 Aralık 2004: Güneydoğu Asya’yı vuran 9.0 büyüklüğündeki deprem ve yarattığı dev dalgası, 100 binin üzerinde insanı öldürdü.
Ayda KAYAR