Bilgisayarım da ehliyetim de yok

Güncelleme Tarihi:

Bilgisayarım da ehliyetim de yok
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 1999 00:00

Haberin Devamı

Hürriyet'e Cumhurbaşkanlığı köşkü'nün kapılarını açan ve arkadaşımız Yener Süsoy'un kendisiyle bir gün geçirmesine izin veren Süleyman Demirel, hayatında hiç bilgisayar kullanmamış. Cumhurbaşkanının ehliyeti de yok. Demirel, ‘‘Bunları benim yerime başkaları kullanıyor’’ diyor.

Çankaya sabahında check-up'ın ardından ben Dr. Müftüoğlu'yla konuşurken baktım ki Demirel koltuğuna oturmuş, gazeteleri inceliyor. Tam 30 dakika önce ilk sayfalardaki haberleri okudu, sonra tek tek bütün köşe yazarlarına göz attı, beşini sonuna kadar okudu. Son olarak da spor sayfalarını taradı. Bunun yanısıra Basın Başdanışmanı Metin Yalman, her saat başı son haberleri kendisine ulaştırıyor. Demirel gazete okumayı bitirince bizi masaya davet etti.

ANADOLU BESLİYOR

- Burada gördüğün her şey Anadolu'dandır. Bizi burada da Anadolu beslemeye devam ediyor. Hiçbir şey çarşı pazardan değil. Van'dan otlu peynir, İzmir tulumu, Edirne'den beyaz peynir, Kars'tan kaşar, Isparta'dan tulum peyniri, Orhangazi'den sele, Ayvalık'tan siyah zeytin, Hakkari Şemdinli'den de şahane bal. Hadi hem yiyelim, hem sor bana bakalım.

BEN NÖBETÇİYİM

Kaşığımda Şemdinli balı, aklımda ise Demirel'in Köşk'te kendisini kiracı mı, yoksa ev sahibi gibi mi hissetiği.

- Yener, 16 Mayıs 2000 akşamına kadar ben burada nöbetçiyim. Ev sahibi millettir. Cumhurbaşkanlığı dahil bana verilen bütün hizmetlerin hepsini iyi yaptım. Türkiye'nin 75 senesinin 50 senesinde ben varım. Bunun 35 senesinde benim siyasetle işim var ama, ben 35 sene Türkiye'nin yönetiminde kalabilmiş bir adam değilim ki. 7 sene dört duvar arasında oturdum. Türkiye yüzde 7 kalkınmayı, yüzde 5 enflasyonu sağladı beş sene, sonra gelip ‘‘Türkiye'yi uçurumun kenarına getirdin’’ dediler, elimden iktidarı aldılar. Dört sene de oradan kaybettim, etti 11 sene. 1987'de ortaya çıktık ama, ipin ucunu tutabilmemiz dört sene daha sürdü, etti 15 sene. Türkiye 75 sene içinde dünya devleti haline gelmişse, bunun içinde 35 sene ben varsam, o yılların tüm hatalarını, tüm kusurlarını benim üstüme fatura etmek hangi vicdana sığar? Öyleyse herkesin kendi hakkını verin. Ben bu ülkenin kalkınmasında varım, eğitim davasında varım, sanayileşmesinde varım kardeşim.

ANKARA'DAN GİTMEM

Görev süresi uzamazsa ne yapar, nerede oturur?

- Görünürde Ankara'da oturacağımız anlaşılıyor, çünkü muhitimiz burada. Ülke sorunlarıyla uğraşmaktan ölünceye kadar vazgeçmeyeceğime göre Ankara'da oturacağım. Buradaki görevim tamamlandığı zaman Güniz Sokak'taki evimize gideriz. Anadolu yine bizi besler.

Ben, Cumhurbaşkanımın bilgisayar kullanmasını, İnternette surf yapmasını istiyorum. Demirel'in bir hobisinin, bir koleksiyonunun olduğunu duymadım bugüne kadar.

KİTAP HASTASI

- Pul koleksiyonum var, merak etme. Senin aradığın şekilde benim hobilerim yok, benim merakım kitap. En son ve en değerli kitapların benim şahsi kütüphanemde olduğunu söylersem şaşma. Bunların hepsi kardeşimin İslamköy'de yaptırdığı Demokrasi Müzesi'ndeki kütüphaneye taşınacak. Ben başka bir dünyanın, kendi dünyamın adamıyım. Ben geçen 50 yılımda hep bu ülkenin çeşitli sorunlarının peşinden koştum. Koşamadığım zamanlar da oldu. Elim kolum bağlıyken zihnim açıktı, onları düşünmeye devam ettim.

Bilgisayar merakı yok mu, hiç mi kullanmaz?

- Hayır bilgisayar merakım yok, hiç de kullanmadım. Kullananlar var, benim kullanmama gerek yok ki. Ben otomobil de kullanmadım, ehliyet de almadım. Çünkü onu da benim için kullananlar var. Nazmiye'nin ehliyeti var, benim yok, daha önce o beni taşırdı arabasıyla.

Beni buraya zorla oturttular

Sayın Cumhurbaşkanı, ‘‘bu kadar yeter’’ diyerek neden eşini alıp bir sakin limana yerleşmez, bu hırs nereden besleniyor acaba?

- Yener, ben hiçbir makamı ihtiras derecesinde arzulamadım. Kişiler vazgeçilmez, yerine adam konmaz değildir. Ben hiç işsiz kalmadım, sevdam Türkiye'dir. Hizmetim için illa resmi bir görevde, aktif siyasetin içinde olmam da şart değil. Ben kendime Türkiye'ye hizmet yolunda bir görev bulurum. Ben Türkiye'nin meselelerinden uzak kalamam, siyasetin içinden geliyorum. Benim için her gün bu vatana, millete ne yaptığım önemli. Beni buraya seçimle gelmiş Meclis gönderdi, Meclis'i ben tazyik filan da etmedim. Hatta sana bir şey daha söyleyeyim, ben buraya zorla da geldim. Önüme katmış bir şeyi götürüyordum. Buraya gelmeye neye razı oldum, gördüm ki istikrar için Türkiye'de kurumların koordinasyonu önemli. Burada gördüklerin benim işimin bir parçası. Haftanın yedi günü ben burada ülkemin insanlarıyla dolu dolu yaşarım, toplumun her kesiminin havasını alırım. Herkesi dinlerim, onlardan fikir alırım. Sen burada bir hafta benimle kalsan, Türkiye'nin ne kadar büyük bir devlet olduğunu, insanlarının ne kadar hareket halinde olduğunu görürsün.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!