Bilgisayarı olmadan yazılım öğrendi

Yozgat’ın Curali köyünde arıcı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Elif Eda Güneş, daha bilgisayarı bile yokken kodlama öğrenmeye başladı. Henüz 14 yaşındayken yazılım dünyasına adım atan Güneş, biliminsanlarına attığı mesajlar sayesinde Mars için keşif aracı tasarlayan şirketin yarışmalarına proje gönderen Ancha Space Uzay teknolojileri ekibine dahil oldu. Kayseri’de lise okurken TÜBİTAK projelerini okula getiren Güneş bir yandan “Kelebek Etkisi” isminde bir proje geliştirerek köy okullarındaki çocuklara teknoloji ve bilim anlattı. Bir sene Vodafone’da yazılımcılık yapan, bir dönem TÜBİTAK’ta çalışan Güneş, bir yandan Kültür Üniversitesi’nde Girişimcilik Bölümü’ne girse de tam zamanlı olarak yazılım dünyasında yeni projeler üretmek için çabalıyor. Şimdilerde kadınlara cinsel sağlık bilgisi hizmeti sağlayacak bir yazılım üzerinde çalışan Güneş, ilk yatırımcı turunda. Henüz 22 yaşında olan ve bir yandan da okuduğu üniversitede teknoloji alanında danışmanlık veren Güneş ile bir araya geldik ve genç yaşına rağmen müthiş yerlere getirdiği kariyerini konuştuk. 

KÖY KÜÇÜK AMA HAYALLERİM BÜYÜKTÜ

Güneş sözlerine “Ben öğretmensizlikten 1-2 ve 3. sınıfın aynı öğretmen tarafından aynı sınıf içerisinde okutulduğu o köy okullarında başladım eğitime” diyor. Neredeyse kendi kendine okumayı söken Güneş hemen o yaşlarda “ilk projesini” hayata geçirmiş ve okuma yazma bilmeyen annesine ve onun birkaç arkadaşına okuma yazma öğretmiş. Her zaman bağımsızlık düşkünü olduğunu ve 6 yaşında bile babasından harçlık almaktan hoşlanmadığını hatırlayan Güneş, “Babam arıcılık yapıyordu ve zor koşullarda para kazanıyordu. Ben de okul dışındaki zamanlarda babamın ürettiği balları satmaya başladım ve ticaretle orada tanıştım. Küçük bir köyde yaşıyordum ama hayallerim çok büyüktü. Dünyayı değiştirmek istiyordum ve bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. İşte bu yüzden çok çalıştım ve lise için farklı bir şehirdeki okulu kazanmak, köyden ayrılmak istedim” diyor. 

BİLİMİNSANLARINA MESAJ ATTI

Kayseri’de Anadolu Lisesi kazanan Güneş’e babası bir cep telefonu hediye etmiş. Güneş o günleri şöyle anlatıyor: “Telefondan ilk yaptığım şey Twitter üzerinden biliminsanlarına mesaj atmak oldu. ‘Ben dünyayı değiştirmek istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum’ diye yazdım. Biliminsanı Umut Yıldız bana dönüş yaptı. ‘Ben de küçük bir köyde doğdum, büyüdüm ama şu anda NASA’da çalışıyorum sen de yapabilirsin?’ dedi. Beni bir ekibe yönlendirdi. Bu ekip Mars için keşif aracı tasarlayan şirketin açtığı yarışmalara proje gönderiyordu. Aslında amaç yetenekli gençleri bilimle tanıştırmak. O ekibe dahil olmak için tam 6 kez başvuru yaptım. Sonunda kabul ettiler. Biz bu yarış için hazırlanan tek liseli ekiptik. Ekip liderimizle çalışmaya başladım. Bana yazılımla ilgili her şeyi öğretmeye başladı. İşler böyle gidince babam da bana bilgisayar aldı. Ancak köye döndüğümde internet çekmiyordu. Yazılımla ilgili her şeyi ilçede internet çeken yerde bilgisayarıma indirip köyde yazılım çalışmaya devam ediyordum.”

TEKNOPARK’LA TANIŞMA

- Lise 2’ye geldiğinde Erciyes Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bölümü Başkanı İbrahim Küçük’le tanışma fırsatı bulan Güneş o sayede Erciyes Üniversitesi’nde algoritma derslerine girmeye başlamış ve bu vesileyle Kayseri’deki Teknopark ile temas kurmuş. Teknopark’ta bir yazılım firmasında web geliştirici olarak çalışmaya başlayan Güneş bu dönemde ilk girişimi olan gizli buzlanmayı tespit eden bir projeye odaklanmış.

KELEBEK ETKİSİ

Bir yandan da lisede TÜBİTAK projeleri üzerinde çalışan Güneş lisede okul müdürünün engellemeleriyle karşılaşınca ‘Kelebek Etkisi’ isminde bir projeye karar vererek Kayseri ve Yozgat’taki kız çocuklarına bilim ve teknoloji anlatmaya başlamış. Bir yandan otizm ve çocuk onkoloji servislerinde de çocukların ileride hangi meslekler seçebileceğine dair bilgiler veren Güneş, “Hem otizmli çocuklar hem de onkoloji servisindeki çocuklarla geçirdiğim anlar hayatımdaki en değerli anılar oldu. O çocuklarla ve aileleriyle iletişimimiz devam ediyor. Onlara her şeyin mümkün olduğunu anlatmaya çalıştım. İnsanların hayatına dokunmak beni etkiledi. Çocukken ‘dünyayı değiştirmek istiyorum’ hayalim vardı. Şunu anladım, değişim insana dokunarak mümkün oluyor” diyor. 

MATEMATİK KARİYERİ

- Kültür Üniversitesi Girişimcilik Bölümü’nü tam burslu olarak okuyan Güneş’in esas hayali ise bir yandan girişimcilik alanında ilerlerken bir yandan da matematik alanında akademik kariyer yapmak. Güneş, “8 yıldır bu sektördeyim kendime güveniyorum. Bir yandan kendi projelerimi geliştirip diğer projelere yatırımcı olmak istiyorum. Bir yandan da matematik okuyup bu alanda akademide ilerlemek istiyorum” diye konuşuyor. 

KADINLARA CİNSEL SAĞLIK PROJESİ

- Liseden sonra Vodafone’dan teklif alan ve 1 yıl boyunca çalışan Güneş, burada yeni yazılımlar öğrenmiş ve kurumun en genç ekip lideri olmuş. Daha sonra TÜBİTAK’ta aday mühendis olarak çalışırken ardından Karga İnovasyon merkezinin hem ortağı hem de iletişim sorumlusu haline gelmiş. Güneş buradaki çalışmaları şöyle anlatıyor: “Burası büyük şirketlerin verimliliğini artırmak için ihtiyaçlarını söylediği ve bizim de buna göre yarışmalar açtığımız bir inovasyon merkeziydi.

Örneğin Türkiye Futbol Federasyonu statlardaki enerji verimliliğini artırmak için bir proje istiyor. 21 ile 35 yaş aralığında 75 bin genç buna yönelik projeler oluşturuyorlar. Ardından bir hekatlon gerçekleştiriyoruz ve ekipler 36 saat o projeyi gerçekleştiriyorlar. Kurumlar da beğendikleri projeleri satın alıyordu. Burada tam 6 start-up çıktı. Amacımız Türkiye’de girişimciliği artırmaktı. Kendi projemi hayata geçirmek için bu yıl Karga’dan ayrıldım. Şimdi ise kadınlara yönelik bir uygulama üzerinde çalışıyorum. Kadınların sağlıktan cinselliğe her alanda uzmanlarından bilgi alabileceği bir platform oluşturmayı hedefliyorum. Bu projeyi hayata geçirmeden önce doktorlar ve biliminsanlarıyla görüşmeler yaptım. Şu an yatırım turundayım.”