Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2007 00:00
Turgay Ciner ile Dinç Bilgin arasında imzalanan anlaşmalar ortaya çıktı. TMSF’nin 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun ilgili 134’üncü maddesinde yer alan hükümler uyarınca, el koymasına yol açan iki adet belge, Ciner ve Bilgin’in gizli ortaklığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), Medya Grubu (Dinç Bilgin Grubu) ve Merkez Grubu şirketlerinin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimlerini devralmasına neden olan gizli belgeler yayımlandı. TMSF’nin 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun ilgili 134’üncü maddesini uygulamasına yol açan protokollerde Turgay Ciner ile Dinç Bilgin arasında Ekim 2000 tarihinden bu yana "ortaklık" yürüttükleri bilgisi yer alıyor. Bilgin’in TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’e teslim ettiği bu belgelerde ortaklığın "eşit hisse, eşit yönetim" prensibine dayandırıldığı da görülüyor.
ORTAKLIĞIN ANAYASASI: Vatan Gazetesi’nde dün yayınlanan 2 ayrı belgeden ilki "Protokol" adını taşıyor. TMSF’nin "hileye dayalı ve muvazaalı işlemlerle fonu yanılttıkları belgelenmiştir" diye kamuoyuna duyurduğu bu belgelerden 12 Haziran 2002 tarihli "protokol"de şöyle deniliyor: "Park Şirketler Grubu Başkanı Turgay Ciner ile Sabah ve atv Grubu Başkanı Dinç Bilgin Ekim 2000 tarihinden bu yana yasal olarak kesintisiz, yönetim olarak kesintili devam eden her türlü basın-yayın ve iletişim alanındaki ortaklıklarının bir anlamda anayasası olacak bu metni imzalayarak ortaklık ve yönetim biçimini kağıt üzerine dökmüşlerdir." Haberde, dikkat çekilen noktalardan biri de, bu ortaklığın gerçekleştiği tarihten bir hafta sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Etibank’a el koyduğu.
EŞİT HİSSE-EŞİT YÖNETİM: Henüz Merkez Grubu’nun kurulmadığı bir dönemde imzalanan ve mevcut medya şirketlerinin yanı sıra bundan sonra birlikte kurulacak şirketleri de kapsayan bu belgede, ortaklığın boyutu şöyle anlatılıyor: "Turgay Ciner ve Dinç Bilgin ortaklığının temeli eşit hisse, eşit yönetim prensibine dayalıdır. Ciner ve Bilgin’in bu prensiple oluşturdukları şirketin, üçüncü şahıslarla veya şirketlerle yaptıkları ortak ve anlaşmalarda da aynı prensip geçerlidir. Ciner ve Bilgin ister ortak oldukları şirketler, ister kontrol ettikleri, isterse azınlık ortak olarak katıldıkları üçüncü şirketlerin halka açılması durumunda da dışarıdan hisse senedi toplamaları halinde bile, birbirlerine karşı yönetim üstünlüğü sağlama çabasında bulunmayacaklardır."
58 GÜN SONRA İKİNCİ ANLAŞMA: Bu "protokol"ün ardından "sözleşme" başlığı ile imzalanan ikinci belgede ise Ciner’in Merkez Medya şirketlerinin kurulmasından sonra imzalanıyor. 8 Ağustos 2002 tarihli bu belgede Sabah Gazetesi ve atv televizyonu başta olmak üzere Bilgin Grubu bünyesinde yer alan şirketlerin tüm faaliyetlerini bundan
sonra Merkez Şirketleri bünyesinde yürüteceği belirtiliyor. "Her ne kadar bu şirketlerde Turgay Ciner’e ait Park Enerji Yatırım Holding ve Park Grubu’na ait kişiler sahip görünse de" Ciner ile Bilgin’in yüzde 50’şer ortak olduğu ifadeleri de yer alıyor.
İNANÇ SÖZLEŞMESİ: Bütün bunların anlatıldığı sözleşmenin 2’nci maddesi şöyle devam ediyor: "Dinç Bilgin hakkındaki ihtiyati tedbir kararı ve benzer idare ve yargısal engeller kalktığı takdirde ve/veya Dinç Bilgin’in talebiyle söz konusu şirketlerdeki yüzde 50 oranındaki hisseler Dinç Bilgin’e ve/veya Önay Şevket Bilgin’e veya mutabakatın temin edileceği 3’üncü şahıslara devredilecek veya devredilmesi sağlanacaktır. Bu anlamda işbu sözleşme inanç sözleşmesi hükümlerine haizdir."
134’üncü madde ne diyor
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), Medya ve Merkez Grubu şirketlerine el koymasınının dayanağı ise 5411 sayılı Bankacılık Kanunu. Bu kanunun 134’üncü maddesi, TMSF’ye şu yetkileri veriyor: "Fon, alacağının tahsili bakımından yarar görmesi halinde ve Fona borçlu olup olmadıklarına bakılmaksızın, Fon bankalarının; yönetim ve denetimine sahip olduğu iştiraklerinin, hákim ortağı olan tüzel kişilerin, gerçek ve tüzel kişi hákim ortaklarının hákim ortak olduğu şirketlerin, yukarıda sayılan kişiler adına hareket eden veya onlar hesabına kendi adına para, mal veya hak edinen şirketlerin ortaklarının, bu fıkrada belirtilen şirketlerde sahip oldukları hisselerinin tamamına ve/veya bir kısmına ilişkin temettü hariç ortaklık hakları ile bu şirketlerin yöneticilerinin imtiyazlı hisselere dayanılarak atanıp atanmadıklarına bakılmaksızın görevden almak ve/veya üye sayısını artırmak ve/veya eksiltmek suretiyle bu kurullara üye atamak."
TMSF’ye rağmen ortaklık bozulmuyor
MAYIS 2005’te Merkez Grubu’nun TMSF’nin Bilgin Medya Grubu şirketlerini TMSF’den 10 yıl vadeli 433 milyon dolara satın almasından çok önce yapılan bu belgelerden ikincisinde, TMSF ya da BDDK’nın devreye girdiği hallere ilişkin maddeler de yer alıyor. BBDK ve TMSF tarafından talep edilmesi, Merkez Şirketleri’ni temsil eden hisse senetlerinin tamamının veya bir kısmının TMSF’ye rehin verilmesi halinde de ortaklık ve yönetim yapısının sürdürüleceğinin belirtildiği bu sözleşmede, "Söz konusu rehnin fekkini müteakip Dinç Bilgin’in talebi halinde yüzde 50 oranındaki hissesi kendisine veya Önay Şevket Bilgin’e devir ve teslim edilecektir" deniliyor. Ortakların anlaşmaya uyma zorunluluğu da Borçlar Kanunu’nun 110’uncu maddesine bağlanıyor.