"Bilgilendirilmiş olsaydım gerekli tedbirler alınırdı"

Rum radyosunun haberine göre, Hristofyas, patlamaya ilişkin olarak başlatılan araştırma çerçevesinde ifadelerin alınması için özel oluşturulan Rum Maliye Bakanlığı'ndaki salonda, Araştırtma Komitesi Başkanı Polis Poliviu'ya ifade verdi.

Habere göre, Hristofyas, komite önünde yaptığı 8 sayfalık açılış konuşmasında, İran'dan Suriye'ye silah taşırken yakalanan gemiden indirilerek, Kıbrıs Rum kesimindeki Zigi'deki (Mari) Evangelos Florakis Deniz üssünde el konulan mühimmatın infilak etmesi nedeniyle 13 kişinin ölümüne neden olan olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Kendi görüşüne göre, Zigi'deki patlamanın, “sistemin başarısızlığı, sistematik prosedürlerin ve görevlerin bir başarısızlığı olduğunu” ifade eden Hristofyas, Rum yönetimi lideri olarak sorumluluğunun bilinci içerisinde ve Güney Kıbrıs'ın BM Güvenlik Konseyi'nin konuya ilişkin kararlarının hayata geçirilmesine ilişkin hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, ulusal çıkarlar ölçütü çerçevesinde hareket ettiğini söyledi.

TEHLİKE KÜÇÜMSENDİ

Patlayıcıların el konulan gemiden indirilmesine ilişkin alınan siyasi kararı “doğru” olarak nitelendiren Hristofyas, “siyasi ve uluslararası olgular temelinde tek seçeneklerinin de bu olduğunu” kaydetti.

Suriye ve İran'dan gelen tepkilere karşın geminin yüküne "Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak el konulmasına karar verdiklerini anımsatan Hristofyas, geminin taşıdığı patlayıcıların tehlikelerine ilişkin olarak yetkililer tarafından “yanlış teşhis konulduğu” ve “tehlikenin küçümsendiğinden” bahsetti.

Patlamaya ilişkin süreci iki başlık altında toplayan Rum lideri, birinci başlığın, gemideki yükün ne yapılacağına ilişkin siyasi karar; ikincisinin ise yetkilere ve bilgiye sahip olanlar tarafından gemideki yükün indirildikten sonra ne yapılması olduğunu kaydetti.

Hristofyas , “Eğer yetkililer tarafından tehlike konusunda bilgilendirilmiş olsaydım gerekli tedbirler alınırdı” diye konuştu.

BİR RUM YÖNETİMİ LİDERİ İLK KEZ İFADE VERDİ 

Dimitris Hristofyas, “yükün tahrip edilmesi” olasılığının incelendiği 7 Şubat 2011 toplantıdan ve yükün büyük tehlike taşıdığının tespit edilmesi sonrasında, patlamadan bir hafta önce 5 Temmuz'da yapılan toplantıdan da haberdar olmadığını savundu. Hristofyas ayrıca, BM Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi'nin, geminin yükünün incelenmesi amacıyla Kıbrıs Rum kesimine heyet gönderme talebi konusunda da bilgilendirilmediğini iddia etti.

Hristofyas, açılış konuşmasının ardından Polis Poliviu'nun sorularını yanıtladı.

Rum radyosu, ilk kez bir Rum yönetimi liderinin, Araştırma Komitesi'ne ifade verdiğini belirtti.

Kıbrıs Rum yönetimi, Şubat 2009'da Monchegorsk isimli Rum bandıralı Rus gemisini, İran'dan Suriye'ye cephane götürdüğü sırada alıkoymuş, patlayıcı ve mühimmatı RMMO deniz üssüne boşaltmıştı. Üsteki mühimmat 11 Temmuz'da patlamış, 1'i hastanede 13 kişi ölmüş, 60'dan fazla kişi yaralanmıştı.
Patlamayla bölgedeki ana elektrik sağlayıcısı Vasiliko santrali de devre dışı kalmış, zaten zorda olan Rum ekonomisi büyük darbe almıştı. Rum yönetimi, ortaya çıkan elektrik açığını kapatmak için 16 Temmuz'dan bu yana KKTC'den elektrik temin ediyor.