Güncelleme Tarihi:
Son dönem Türkiyesinde Atatürk sevgisini yok edecek adımlarla karşılaşıyoruz. Yaşadığımız olaylar bunu gösteriyor. Ulusal törenlerdeki ritüelleri budamalarla başlayan strateji giderek okullara kadar uzandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’nın Taraf’a yaptığı açıklama yakında üniversitelerdeki Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi derslerinin ve Enstitülerinin kaldırılacağı işaretini veriyor. Bu demektir ki, bu dersin ve enstitülerin kaldırılması durumunda üniversitelerde Cumhuriyet tarihi okutulmayacak.
Zaten amaç da Atatürk’ü silmek olduğuna göre, bu konuda önemli bir adım atılmış olacak.
YÖK’ün bu hazırlığı konusunda bazı akademisyenler olumlu görüş bildiriyorlar. Böyle bir dersin üniversitelerde gereksiz olduğunu söylüyorlar.
Bu bir görüştür kuşkusuz. Normal bir dönemde tartışılabilir de. Ancak burada amacın Atatürk ilke ve inkilaplarının toptan unutturulması planının bir parçası olduğu da akıllardan çıkarılmamalıdır.
Üniversite gençliği öğrendiklerini özümseyecek düzeydedir. Bu dersler nedeniyle zannedildiği gibi militan Atatürkçü gençlik yetiştirildiği evhamı da anlamsızdır.
Zaman zaman TV’lerde yapılan yarışmalarda üniversitede okuyan gençlerin hem Osmanlı, hem de Cumhuriyet tarihi konusunda üzücü bir bilgi sığlığı içinde olduğunu görüyoruz.
Örneğin Çanakkkale savaşlarında hangi ülkelerle savaştığımız sorusuna “Japonlarla” yanıtı veren üniversite öğrencileri bile çıktı.
Bilgi çağını yaşayan dünya hızlı bir gelişim içinde. Türkiye’deki üniversiteleri yöneten insanlar kurumlarını bilgi çağına hazırlamaları yerine, kendi dünya görüşlerine göre üniversiteler yaratma çabası içinde olurlarsa bundan hem toplum, hem de geleceğimizi teslim alacak olan nesiller zarar görür.
Unutmamak gerekir ki, laik, demokratik Cumhuriyet Türkiye’nin bir şansıdır. Ortadoğu ülkeleri arasında bugün en gelişmiş ülke olma gururunu yaşıyorsak bunda Atatürk ilke ve inkilaplarının rolü tartışılamaz.
Bugünkü yönetim özellikle de ğitimin hemen her kademesinde yapmaya çalıştığı radikal değişikliklerle Türkiye’yi hedef olarak seçtiğimiz uygar ülkeler düzeyine çıkarmaz, ama çağın gerisinde kalmış ülkeler düzeyine indirir.