Güncelleme Tarihi:
Michelle Yeoh bir James Bond filminde ‘‘aksesuar’’ın ötesinde rol almaktan memnun
Uzun boylu değil... Sarışın da değil... Fotojenik hiç değil... Baygın bakışları yok... Yarı çıplak gezmiyor... Buram buram seks kokmuyor... Yani kısaca, o alışılagelmiş bir ‘‘Bond kızı’’na dair hiçbir iz taşımıyor.
O çekik gözlü, ince yapılı, atletik bir kadın. James Bond'un yeni rol arkadaşı Michelle Yeoh... ‘‘Yarın Asla Ölmez’’ filminde İrlandalı aktör Pierce Brosnan'la birlikte oynuyor.
Michelle Yeoh onun takma adı. Gerçek adı Yeoh Chu-Keng. Bugüne kadar birçok uzakdoğu dövüşlü aksiyon filminde bu isimle başrol oynadı. Aslında balerindi ama ayağı kırılınca bırakmak zorunda kaldı. Kendini spora verdi; tramplenden atlama, yüzme ve squash dallarında başarı kazandı. Daha sonra da Kung Fu ve tekvandoda ilerleyen Michelle Yeoh, 1983 yılında Malezya Güzeli seçildi. Beş dili ana dili gibi konuşuyor ve Hollywood'a ayak basmanın mutluluğunu yaşıyor.
Bu sevimli, Çin asıllı, Malezya doğumlu yıldız ile Roma'da görüştük.
Alışılagelmişin dışında bir ‘‘Bond girl’’sünüz.
- İlk James Bond filmlerini izlerken gülerdim... Bir havuz etrafında yarı çıplak dolaşan ve James Bond'un dikkatini çekmeye çalışan erkek avcıları ya da yatakta kendilerini Bond'un sert ellerine emanet eden şöhret budalaları... Banyoda Bond'a sırtını sabunlatmaya çalışırken acemice suya düşürülen sabuna sığınan histerikler... Yok ben bunlardan biri değilim. Ben en az James Bond kadar yakın dövüşü bilen, erkeklere taş çıkartacak kadar hızlı bir kadınım.
Hong Kong film piyasasında en yetenekli ve en pahalı yıldızsınız.
- Hayatımı elbet biliyorsunuz. Ben vücut yapım sayesinde çok iyi bir balerindim. Ne var ki bileğimden sakatlanınca bu mesleğe belki başlamadan veda ettim. Sonra İngiltere'de bana uzakdoğu sporları cazip geldi. Kung Fu, tekvandoda tüm kuşakları aldım. Böylece film dünyasına bu yeteneğimle girmiş oldum. Ben aslen Çinliyim ama Malezya'da doğdum. Bu ülkenin güzellik yarışmasına girdiğimde 17 yaşımdaydım ve kazandım. Sonra Dünya Güzellik Yarışması'nda Malezya'yı temsil ettim. İki tur geçtim ama boy fakirliğinden Bond'un beğendiği Batılı dilberlere yenildim.
DUBLÖRSÜZ YAPABİLİRDİM
Çekimler sırasında Pierce Brosnan ile arkadaşlığınız nasıldı?
- Önceleri her çekim sırasında olduğu gibiydi. Rol arkadaşları birbirlerine biraz soğukturlar, bizimki de öyleydi. Ancak çalışmalar sürdükçe aramızda dayanışma başladı. Brosnan'ın yönetmen Spottiswoode ile bazı anlaşmazlıklarında bana daha yakın olduğunu hissettim. Film tamamlanırken ikimiz de bütünleştik. Gerçekten Pieres dünya tatlısı bir aile babası... Üstelik annesine son derece düşkün. O Malibu'da oturuyor. Hollywood'a gidince mutlak buluşuyoruz.
Siz Hong Kong yapıtlarında en tehlikeli sahnelerde bile dublör kullanmadınız. Ancak bu filmde birkaç sahnede kullandığınız belirtildi.
- Hollywood başka... Kimse sorumluluk almak istemiyor veya sizi çekim sırasında sakat olarak görmek istemiyor. Büyük paralar dönüyor. Bunun için zorunlu olarak dublör kullanıldı. Ben o sahneleri dublörsüz yapabilirdim.
Hong Kong filmi piyasasında Çin Halk Cumhuriyeti'ne katılım sonrası bazı kuşkular olduğu söylendi.
- Kesinlikle inanmıyorum. Evet ben dahil ‘‘Ne olacağız?’’ diye düşünmüştük. Ama hiçbir şekilde değişiklik olmadı. Üstelik Çin Halk Cumhuriyeti ticari açıdan dev bir potansiyel. Ufkumuz açıldı, diyebilirim.
Hong Kong'da Michelle Yeoh olarak tanınmıyorsunuz...
- Hong Kong'da ben gerçek adım olan Yech Chu-Kong'i kullanıyorum. Hollywood zor oluyor diye bana bir batı adı taktı. Ama ben kendi adımı seviyorum.
Kendinizi doksanlı yılların ideal kadını olarak tanıtıyorsunuz ama asla feminist olmadığınızı açıklıyorsunuz. Neden?
- Ben insanların eşitliğine inanıyorum. Ama seksine değil. Eğer bir kadın kendisini dişi görüp evini benimsiyorsa buna karşı değilim. Kadın moderndir, güçlüdür, kavgacıdır ama dişiliğini bilmelidir.
Bond filmi yaşantınızı mutlak değiştirecek. Böyle bir değişime hazır mısınız?
- Sanmıyorum. Ben profesyonelim. O film çekimi bitti. Şimdi gösterime girecek. Ben o bildiğiniz Bond kızlarından değilim. Bunun için rahatım.
KIRKDÖRT KİLOYUM
Daha önce izlediğiniz en güzel Bond kızı kimdi?
- Mutlaka Ursula Andress.
Peki sizin Bond favoriniz kim oldu?
- Elbette Sean Connery ama Pieres Brosnan'ı yabana atamayız. O aslında Ian Fleming'in düşündeki yakışıklı, asil Bond tipi.
Genelde yılda dört aksiyon filmi çeviriyorsunuz. Fazla yıpratmıyor mu?
- Dövüşlü filmler antrenman ister. Ben devamlı Kung Fu çalışıyorum. Bazen beş film bile çeviriyoruz. Dua edip kamera karşısına geçiyoruz.
Siz Budist misiniz?
- Evet ama tam anlamıyla köklü olarak izlemiyorum. Budizmin inançlarını benimsiyorum. Gösterdiği yoldan gidiyorum. Olumlu düşündürüyor.
Chan Yan Fat size ne ifade ediyor?..
- Benim Hong Kong'daki partnerim. Çoğu filmi onunla çeviriyoruz. Bruce Lee'den sonraki en iyisi kesinlikle Chan'dır.
Kaç kilosunuz?
- 44 kiloyum... Ölçülerimi korumak için maalesef rejim de yapıyorum. Refleks fazla kilo kaldırmıyor.
Yeni James Bond'da beğendiğiniz ne oldu?
- Senaryosunda kadınlara gereken önemin verilmesi ve sadece aksesuar olarak kullanılmalarından vazgeçilmesi.
KİMDİR?
Asıl adı Yeoh Chu Keng olan Michelle Yeoh Malezya'nın İpoh bölgesinde doğdu. Asya film dünyasının gözde yıldızı, ülkesini yüzme, tramplen, squash sporlarında milli takım düzeyinde temsil etti. İngiltere'de yaratıcı sanatlar bölümünden mezun oldu. 1984'te Hong Kong'da bir reklam filmi çevirdikten sonra aksiyon filmlerinde ufak roller aldı. Yes Madem ile ilk ciddi filmini çevirdi. 1988'de evlendi ve bir süre sinemayı bıraktı. 1992’de boşandı ve tekrar sinemaya döndü. Oynadığı Police Story filmi hasılat rekorları kırdı. 1995'te dramatik filmleri seçti. The Soong Sisters'te başarılı oldu. Hong Kong Kanser Vakfı onur başkanlığını üstlenen Yeoh bir yıldır Los Angeles'te oturuyor.