Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2011 00:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bıktık darbe edebiyatından. Sayın Başbakan, eğer bu ülkede darbe olacaksa o tankın önüne önce Kemal Kılıçdaroğlu çıkacaktır. Ne korkuyorsun? Ne darbesi? Hangi çağda yaşıyoruz da ‘Darbe geldi’ diyorsun” diye çattı.
Kılıçdaroğlu, dün grup konuşmasında Başbakan’a yüklenerek, özetle şunları söyledi:
Milleti korkutuyorlar
Sen darbeden söz edeceğine çık milletin önüne, ‘İşsizliği şöyle yeneceğim, yoksulluğu şöyle bitireceğim’ de. Ne darbesi, nereden çıktı bu işler? Milleti korkutuyorlar. Kimseyle kavga etmek istemiyoruz. Oysa Başbakan Burdur, Denizli’de esmiş gürlemiş. Bir de ‘Öfkeme hâkim olamıyorum’ diyor. Olamıyorsan, siyaseti bırak.
Boş varilin sesi Boş varilin sesi yüksek çıkar, boş olduğu için. Bizde hiçbir zaman parti yöneticilerinin parfümleri, kişisel bakım ürünleri partinin hesabından ödenmez. Başbakan’a soruyorum; senin şu parfüm merakın nereden geliyor? Kişisel bakım ürünlerin nedir?’ Sen bunları niye AKP’ye fatura ediyorsun?
SSK’dan 99’da emekliydim Başbakan, SSK Genel Müdürlüğümü eleştirecekse bilmek zorunda. Bunlarda zarar olmaz finans açığı olur. SSK’nın da ilk finans açığı 1970’te çıkmıştır. O tarihte Kılıçdaroğlu, üniversitede öğrenci. Ben 1999’da emekli oldum, 2000 yılında finans açığı 2 milyar 411 milyon 206 bin TL, 2009’da ise 28 milyar 706 bin liraya çıkmış. Sen hangi tutarlılıkla benim kalkıp ihale dağıttığımı söylüyorsun? Benim adım Recep Tayip Erdoğan mı?
Biat kültürümüz yok
Elbette direneceğiz, halka anlatacağız. Başbakan’ın anlamadığı bir şey var. Sanıyorlar ki, bu CHP’liler de kendileri gibi biat kültürünün sonucu olarak parlamentoya geldiler. Biz öyle değiliz. Birilerine biat ediyorsa AKP’li milletvekillerinin o kendi sorunlarıdır.
Mustafa Kemal modeliTunus’taki olaylar, üniversite mezunu bir işportacının kendini yakması tetikledi. Mısır’da ise nüfusun yüzde 50’si, BM’nin verilerine göre açlık sınırının altında. O ülkelerde yaşayanlar bizim kardeşlerimiz. Baskıya, yolsuzluklara açlığa tahammül edemediler. Oysa geldiğimiz çağ bilgi çağı. Bilgiyi gizleyemez, baskıcı rejim kuramazsın. İnsan haklarını güçlendirin; Türkiye cumhuriyeti modeli Mustafa Kemal’in modelidir. Kadın-erkek eşitliğine, sosyal devlete inanan modeldir. Yurttaşın sesinin özgürce çıktığı modeldir. Ortadoğu’da da bu model gelmeli. Bunu isteriz ki o bölgelere de uygarlık gelmiş olsun. CHP olarak komisyonlar kurup faili meçhulleri aydınlatalım, istiyorum. Maalesef AKP her seferinde önümüze set çekiyor. Her türlü faili meçhulü aydınlatmaya kararlıyız. AKP, artık derin devletin bir parçasıdır. Kendi egemenliğini devlette hissettiren bir partidir. Onun için faili meçhullerin aydınlatılmasını istememektedir. Onun için Hizbullah sanıklarını yakalayamamaktadır, yakalamamaktadır.
Evinize hoş geldinizCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü grup toplantısında, CHP’ye katılan türkücü Sabahat Akkiraz’a parti rozetini taktı. Akkiraz yaptığı kısa konuşmada, “
Atatürk’ün dediği gibi ‘Sanatçı ışığı alnında ilk hissedendir.’ Ben halkımızın iktidara yürümesinden dolayı sizlerle olmaktan dolayı çok mutluyum. Beni sevenleri, destek verenleri de bu birlikteliğe davet ediyorum” dedi. Kılıçdaroğlu ise “O şimdi halkın partisinde, türkülerini halk için söyleyecek. Kendisine ‘hoş geldiniz’ diyorum. Eviniz burası” diye konuştu. Grup toplantısına eski Genel Başkan Deniz Baykal ve Şükrü Elekdağ da katıldı.
CHP’de jammer uygulaması
CHP Genel Merkezi, 12’nci katındaki Merkez Yönetim Kurulu toplantı salonunun kullanıldığında “Sinyal kesici-jammer” kullanılması kararı alındı. Portatif jammer cihazının ilk kez bugün yapılacak MYK toplantısı süresince kullanılması planlanıyor. Kararla ilgili olarak teknolojik uygulamalardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı, “Teknoloji hem iyi hem kötü amaçla kullanılabilir. Bu bakımdan kişilerin, kurumların, partilerin zaman zaman önlem almasına gerek var. CHP de önlemler alıyor. Cihazın, MYK toplantı salonu dışında da kullanımına ihtiyaç duyulabilir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise grup toplantısı öncesinde, “Cihazın takılıp takılmadığıyla ilgili bir bilgim yok. Ancak bir siyasi parti ya da herhangi bir sivil toplum kuruluşu buna ihtiyaç duymuşsa iktidarın herhalde bu konuda ders alması gereken önemli şeyler vardır” görüşünü dile getirdi.