Güncelleme Tarihi:
İŞTE BİENAL'DEN SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
40 ülkeden 70 sanatçı ve sanatçı grubunun 141 projesine ev sahipliği yapacak olan Bienal WHW / How & for Whom (Ne, Nasıl ve Kimin İçin) küratörlüğünde düzenleniyor.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın 2009 ve 2010 yılı boyunca desteklediği İstanbul Festivalleri arasında yer alan İstanbul Bienali sergileri 2 ay boyunca Pazartesi günleri hariç her gün 10.00–19.00 arasında gezilebilecek. Tophane’de İstanbul Denizcilik İşletmeleri’ne ait alandaki 3 numaralı Antrepo, Tophane’deki Tütün Deposu ve Şişli’deki Feriköy Rum Okulu’nda hazırlanan 3 farklı sergi alanında bir çok eser sanatseverler ile buluşacak, sergi alanları arasında da ayrıca her saat başında ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla ring servisler konulacak. 35 ülkeden 400’ün üzerinde yabancı basın mensubunun takip ettiği İstanbul Bienali Türkiye’nin dünyada en çok dikkat çeken organizasyonları arasında yer alıyor.
Bertolt Brecht ve politik duruşu
11. Uluslararası İstanbul Bienali, başlığını Bertolt Brecht’in 1928 yılında Elisabeth Hauptmann ve Kurt Weill ile birlikte yazdığı Üç Kuruşluk Opera adlı oyunun ikinci perdesinin kapanış parçası olan “İnsan Neyle Yaşar?” adlı şarkıdan alıyor.
Bu yıl Bienal ayrıca politik duruşuyla da dikkat çekiyor. Farklı tarzdaki sanatçılara yer verilmesi ve Bertolt Brecht’in şarkısından aldığı tema bu politik duruşun bir göstergesi. Bienal, Brecht’in yeni nesile tanıtılmasını ve “İnsan Neyle Yaşar” sorusunu sanatseverlerle irdelenmesini hedefliyor.
Bienal açılışına, uluslararası sanat çevrelerinden eleştirmen, küratör, müze ve galeri yöneticileri ile 35 ülkeden 400’ü aşkın yabancı basın mensubu olmak üzere 3.000'den fazla konuk katılacak.
Bienal kapsamında dikkat çeken sanatçılardan bir kaç tanesi;
Sanja Ivekovic
Feminist ve aktivist bir tarz benimseyen Hırvat sanatçı 1970’li yıllardan beri, sanatsal çalışmalarında kadın ve kadınların sorunlarını ele alıyor. Sanja Ivekovic’in sergisi İstanbul’daki şiddet mağduru kadınlara yönelik bir vakıf olan Mor Çatı işbirliği ile sergileniyor.
Wafa Hourani
Filistinli sanatçı Wafa Hourani’nin Kalendiye 2087 (2009) adlı enstalasyonu, Kalendiye askeri kontrol noktası ve mülteci kampının gelecek projeksiyonlarından oluşan bir dizinin üçüncü işi. Hourani, mülteci kamplarının, savaşı yaşayanların algısına yerleştiği karanlık halini yansıtmaya çalışıyor.
Hans – Peter Feldmann
Hans-Peter Feldmann 1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başında kitaplar, fotoğraflar ve bulunmuş malzemelerle çalışmaya başladı. Ekmek (2008), ortası yenmiş, geride kalan kabuğun bir yokluk ve boşluğu çerçevelediği bir ekmek diliminden oluşuyor. Kabuk beyaz bir müze kaidesi üzerinde bir heykel gibi sergileniyor. Yaşamın ve emeğin ama aynı zamanda güvensizlik ve fakirliğin de simgesi olarak ekmeğe dair metaforları canlandıran bu küçük, gösterişsiz çalışma tam anlamıyla anıtsal bir nitelik taşıyor.