Güncelleme Tarihi:
Ülke tarihinin en büyük gösterisinde 450 bin kişi sokaklara döküldü. Özetle, nüfusun 7.5 milyon olduğu İsrail’de, önceki gün her 16 kişiden biri sokaktaydı. Gösterilerde, Başbakan Netanyahu’nun lakabına gönderme yapılarak “Bibi evine dön” sloganları atıldı.
İsrail'de tarihin en büyük protestosu / Foto Galeri
MAVİ Marmara baskını nedeniyle Türkiye ile kriz yaşayan İsrail hükümeti, yurt içinde de kendi vatandaşlarının protestoları nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Ülkede ekonomik sıkıntılar yüzünden 2 aydır her cumartesi sokaklara dökülen halk, önceki gün rekor katılımcı sayısına ulaştı. Yaklaşık 7.5 milyon nüfuslu İsrail’de çeşitli kentlerde 450 bin kişi “1 Milyonluk Yürüyüş” adını verdikleri protestolarda sokaklara döküldü. Ülke tarihinin bu en büyük yürüyüşü, protestocuların lideri Yonatan Levy tarafından “ikinci bağımsızlık günü” diye nitelendi. Tel Aviv’de 300 bin kişi 2 kilometre yürüdü. Kudüs’te ise 50 bin kişi toplandı. Haifa’da 40 bin kişi kızıl bayraklar salladı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun lakabına gönderme yapılarak, “Bibi evine dön” sloganları atıldı. Afula’da 12 bin, Rosh Pina’da 7 bin ve Kiryat Şemona’da 7 bin kişi protesto gösterilerine katıldı. Gösterilerin en büyüğünün düzenlendiği Tel Aviv’de, en büyük meydanlardan ‘Medina’yı dolduran kalabalık içinde pek çok gösterici, Netanyahu’yu istifaya davet eden posterlerin yanı sıra Netanyahu’yu elinde puro ile resmeden afişler taşıdı.
Göstericiler, İsrail Parlamentosu uyanıncaya kadar protestoların süreceğini bildirirken, sık sık “Halk sosyal adalet istiyor”, “Sadaka değil, sosyal adalet istiyoruz” sloganları attılar. Bazı İsrailliler “Umut yok” yazılı pankartlarda boyunlarına ilmek geçirerek poz verdi. Bazıları ise geçim sıkıntısını anlatmak için gösteriye yarı çıplak katılarak ellerinde megafonlarla sloganlar attı. Bir İsrailli “çıplak vatandaş” ise üzerini bayrakla örttü. Gösterilerde ev kadınlarının ve gençlerin çokluğu dikkat çekti.
Biz yeni İsraillileriz
Meydanda kurulan stantta, protesto hareketinin öncülerinden, İsrail Ulusal Öğrenci Derneği Başkanı İtzik Şmueli, gösteriye katılanları “Yeni İsrailliler” diye tanımlayarak, “Biz yeni İsraillileriz. Tek istediğimiz bu ülkede onurlu bir şekilde yaşamak. Bırakın da bu ülkede yaşayalım” derken, Netanyahu’ya da “Bize gerçek çözümler getirene kadar bu protesto sürecek” diye seslendi.
Gerçek değişim sözü
Protestolara saatler kala, İsrail muhalefetinin lideri, Kadima Partisi Lideri Tzipi Livni, Facebook’tan partililerine gösterilere katılma çağrısı yapmıştı. İsrail parlamentosunun Arap milletvekillerinden Ahmed Tibi’nin de partisi Ra’am Ta’al’ın destekçileri ile protesto gösterilerinde yer aldığı bildirildi. Tibi’nin “Sosyal adalet, öncelik verilen konularda bir değişiklik yapmayı ve azınlıkla çoğunluk arasındaki uçurumu kapatmayı gerektirir” dediği de kaydedildi. Protestoların giderek büyümesi üzerine Netanyahu dün bir açıklama yaparak “Gerçek değişim” vadetti.
Çadırkent kaldırılacak
POLİS, Tel Aviv’deki gösteride büyük güvenlik önlemleri alırken, birçok yolu akşamın erken saatlerinde barikatlar kurarak kapattı. 2 polis helikopteri meydanın üzerini turlarken, yine bir zeplinle gösteri havadan kameralarla denetlendi. Protesto liderleri, gösteriler öncesinde Tel Aviv’de Rothschild Caddesi’nde kurulan çadırkentin bugünden itibaren kaldırılacağını ve bundan sonra kamuya açık konferanslar dışında, caddenin barınma alanı olarak kullanılmayacağını ilan ettiler.
Sağın hedefinde
KURDUĞU çadırla, sosyal protesto hareketlerinin ilk kıvılcımını ateşleyen Dafni Leaf de “İsrail toplumunun kırmızı çizgisine vardığını” ve “Artık yeter” dediğini belirtti. Leaf, gösterileri, “Bu 2011 yazının bir umudu” diye de tanımladı. Hayat ve özellikle de konut fiyatlarının pahalılığının yanı sıra gelir dağılımındaki adaletsizliği de protesto eden hareketinin öncülerinden olan Dafni Leaf, halihazırda bazı medya kuruluşlarının ve sağ örgütlerin hedefi haline gelmiş durumda. Geçen haftalarda, askerlik hizmetini yapmadığı ortaya çıkarılan Leaf, ayrıca “aşırı solcu” damgasını da yemişti. Leaf, askerliğini sara hastası olması nedeniyle yapmadığını savunurken, bazı sağ gruplar, daha önce, vicdani retçilerin bir dilekçesine imza attığını gündeme taşımışlardı.