Beyşehir Gölü SOS veriyor

Güncelleme Tarihi:

Beyşehir Gölü SOS veriyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2002 13:55

Sanayi ve kanalizasyon atıkları, zirai mücadele ilaçları ve balıkçılar tarafından kirletilen Türkiye'nin üçüncü büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nde ekolojik denge her geçen gün biraz daha bozuluyor.

Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, 657 bin kilometrekare alana sahip Beyşehir Gölü'nün sadeceBeyşehir için değil bölge için büyük önem taşıdığını söyledi.

Balıkçılık ve ürünlerinin işlenmesinin sağladığı istihdamla gölden 15-20 bin civarında insanın ekonomik ve sosyal açıdan faydalandığını anlatan Bayındır, Beyşehir Gölü'nün kirlenme nedeniyle yok olma tehlikesi yaşadığını ifade etti.

Göl çevresinde bulunan fabrikaların atıkları ile ilçe kanalizasyonsularının arıtılmadan göle akıtıldığını vurgulayan Bayındır, şöyle devam etti:

''Göl çevresinde bulunan köyler ve tarım arazileri adeta bir yarımada şeklinde içeri girmektedir. Burada tarlalara atılan zirai ilaç ve kimyasal gübreler gölde kirlenmeye neden oluyor. Buna ek olarak balıkçı ağlarının kimyasal maddeler kullanılarak temizlenmesi ve göl kenarında çamaşır yıkanması ile suya karışan kimyasal bileşimler ekolojik dengenin bozulmasına ve göldeki canlıların zarar görmesine yol açıyor.''

Beyşehir Gölü'nün 1993 yılında milli park ilan edildiğini hatırlatan Bayındır, alınacak önlemlerin başında, bölgesel arıtma tesisi kurularak gölün kirli atıklardan kurtulmasının geldiğini ifade etti.

GÖLE ETOBUR BALIK ATILMASI, DENGEYİ BOZDU

Balıkçılığın da oldukça yaygın olduğu gölde bulunan 10'dan fazla tatlı su balığının nesillerinin de yanlış uygulama ile yok edildiğini anlatan Bayındır, ''Etobur bir balık türü olan sudak (levrek) balığının göle aşılanması ile göl balıkçılığı yeni bir döneme girdi. Etobur sudak bazı balık türlerinin neslinin tükenmesine, bazılarının da azalmasına neden oldu. Bugün gölde sadece sazan, kefal ve göle sonradan bırakılan kadife balığı yaşamını sürdürmektedir'' diye konuştu.

Bayındır, sudak balığının daha çok ekonomik getirisinin olacağı düşüncesiyle göle aşılanmasının göldeki balık popülasyonunu tamamen bozduğunu ve balık sayısı ile yaşam şartlarını kökten değiştirdiğini belirtti.

TARIMSAL SULAMADA KULLANILIYOR

Beyşehir Gölü'nün başka bir sorununun da sulama amaçlı kullanılması nedeniyle su seviyesindeki azalma olduğunu vurgulayan Bayındır, şunları kaydetti:

''Göl, yağışlar ve dağlardaki kar sularının erimesiyle besleniyor.Çok büyük kaynaklardan su gelmediği için yağışların az olduğu yıllardasıkıntı yaşanıyor. Konya Ovası Sulama Projesi çerçevesinde gölden fazla su çekilmesi de buna tuz biber oluyor. Geçtiğimiz yıl yağışlarınazalması buharlaşmanın fazla olması, gölde su seviyesini 1.5 metreye kadar düşürdü. Ancak son yağışlar göldeki su seviyesini 120 santim artırarak çekilme tehlikesini şimdilik önledi.''

Göl varlığının bölge açısından hayati önem taşıdığını dile getirenBayındır, Beyşehir Gölü'nde ekolojik dengenin sağlanması ve kirlenmenin önüne geçilmesi için ilgili kurumların temsilcilerinden oluşan bir oluşumun konuyla yakından ilgilenmesi gerektiğini sözlerineekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!