Güncelleme Tarihi:
Vakko, Yıldız Sarayı'nda görkemli bir Osmanlı sergisi açıyor. Ünlü mağazanın Osmanlı sanatıyla ilişkisi ise eskiye dayanıyor. Beyoğlu binasındaki Osmanlı Dairesi, muhteşem ürünlerle dolu.
Osmanlı Devleti'nin 700. yıldönümü nedeniyle herkes bir yanıyla Osmanlı'yı hatırladı. Vakkodekor da 6-7 Kasım'da Yıldız Sarayı Şale Köşkü Manej Binası'nda bir ‘‘Osmanlı Koleksiyonu Sergisi'' düzenliyor. Ancak Vakko'nun Osmanlı'yı ürünlerinde kullanması çok önceye dayanıyor. 40 yıl önceye.
‘‘Daha fabrika Kurtuluş'taydı. Fabrika denmez, üç katlı bir atölye'' diyor Vitali Hakko. Bir gün Topkapı Sarayı'nı gezerken, hatları görüyor. Düşünüyor ki bu motifler siyah üzerine gümüş, siyah üzerine altın, hoş olabilir. Ve müzenin müdürüne, ‘‘Bunların resimlerini çekip, kumaş üzerine aktarabilir miyiz?'' diye soruyor. Evet cevabı alır almaz da işe girişiyor.
‘‘Hakikaten hoş birşey çıktı. 90 cm.'lik tezgahlarda dokuttuk, floşla. Bastık, tek renk perde yaptık. Müthiş sevildi. İtalya'ya gösterdim, 2500 metre sipariş aldım, onlar elbise için aldılar.''
Ama bu alanda daha ‘‘derine'' inemiyorlar. Çünkü o yıllarda artık dünyada hazır giyim trendi başlıyor. Osmanlı motiflerini bir yana bırakan Vakko'nun, yine de kimi ipeklilerinde Bursa çinilerinden stilize edilmiş motiflere rastlanabiliyor.
10-12 yıl önce, eşarplarında ve kravatlarında yeniden canlandırıyor Osmanlı süsleme sanatını Vakko. Ve sonra... Mağazacılık Genel Müdürü Neşe Söğütlü'ye göre ‘‘insanlar ilk aşklarına dönermiş'',
700. yıl yaklaşırken döşemelikte Osmanlı motiflerini kullanmaya yeniden başlıyor Vakko. Yavaş yavaş özel bir koleksiyon oluşuyor. Söğütlü, ‘‘Vitali bey işini çoktan devretti ama bu ilk aşkını devredemedi. Bizzat kendisi ilgileniyor'' diyor.
Bu sırada Vakko'nun İstiklal Caddesi'ndeki ünlü binası da yan binanın eklenmesiyle genişliyor, ev konsepti, ayrı bir bölüm haline gelirken, bir de sergi katı planlanıyor. Birkaç ay önce Vakko'nun sergi katı, Osmanlı temasıyla açılıyor.
Başka bir heyecan
Zeynep Fadıllıoğlu'nun dekore ettiği ‘‘Osmanlı Dairesi'', Vakko'nun büyüyen ve yenilenen binasında, dördüncü katta, 150 metrekare bir alanda. Osmanlı'nın minimalist çizgisini yansıtan, sediri, kafesli penceresi, kandilleri, avizeleriyle, masası, yatağı, yastıklarıyla o geçmişi yaşatan bir mekan. Işığıyla, Osmanlı müziğiyle, tütsü kokusu ve ikramlık likör, lokum ve şekerli kişnişiyle müşterileri başka bir zamana götürüyor.
Burası modernleşmeye başlayan 18. Yüzyıl Osmanlısı'ndan tatlar sunuyor. Daireyi gezenlerin dilleri, imitasyon vizonun arasında şönil üzeri tafta ile aplike edilmiş ve simle işlenmiş Osmanlı motiflerinin süslediği yatak örtüsünü görünce tutuluyor. Ya da şimenditabl olarak tasarlanmış bir parçayı aynı zamanda etol olarak kullanmayı düşünenler çıkıyor.
Kimi meraklılar da bazı ipek kadife perdeliklerden gece elbisesi yapmak istiyor. Osmanlı desenli kumaşların, ortasında ipek şantung kapitoneyle nasıl bu kadar güzel bir Amerikan servisi olabileceğine hayret edenler oluyor.
Vakko'nun ‘‘modern'' desenlerinden de hoşlanıyor bu müşteri ama, Vitali Hakko'nun söylediği gibi, asla aynı heyecanı duymuyor.
Bu koleksiyonu hazırlayan Vakko tasarımcıları, kimi zaman bir Osmanlı motifini birebir kumaşa uygulamışlar; ama çoğunlukla o motiften esinlenerek yapılan çizimlerle, yeni renklerle yepyeni bir eser çıkarmışlar ortaya.
Kiminde, ana motifin arkasında kalan küçük bir çizgiyi yakalayıp çoğaltmışlar, farklı kumaş ve motiflerden kolaj yapmışlar. Kimi motifler kumaşlara basılmış; kimileri işlenmiş; kimileri de tezgahlarda dokutulmuş. Osmanlı Dairesi'nin yabancılardan çok ilgi gördüğünü, ancak bu ülkede yaşayan insanlar tarafından da sevilmeye başladığını belirtiyor Vakkolular.
Bu aşk sürecek
Söylediklerine göre, tamamen bir Osmanlı odası yapmasa da, kimi koltuğunda, kimi perdesinde kullanıyor Osmanlı motifini. Bir yastığı yastıktan öte, bir perdeyi perdeden öte kullanabileceğini görüyor. Tabii bütün bu keşif sırasında onlara yardımcı olan bir sanat tarihi mezunu Vakko elemanının eşliğinde...
Şu anda Osmanlı Katı dense de aslında bu bölüm, ‘‘Sergi Katı'' olarak düşünülmüş. Belirli sürelerde sergilenen ürünlerin konseptinin değişmesi planlanmış. Ancak Neşe Söğütlü'nün fikri o ki, Osmanlı Dairesi, Vakko yaşadıkça kalacak. Çünkü Vitali Hakko'nun ilk aşkı bitecek gibi görünmüyor.