Güncelleme Tarihi:
Yerel seçimlerde belediye başkanlığının Fazilet Partisi'nden Demokratik Sol Parti'ye geçmesiyle birlikte, Beykoz'da bir değişim havası yaşanıyor. Uzun süredir kaçak yapılaşma ve orman yangınlarıyla gündeme gelen 200 bin kişilik ilçe, artık şehir hayatından daha fazla pay almak istiyor.
Adı Beylerin köyü anlamına gelen Beykoz artık akla yanan ormanlar, kaybolan balıkçılık, kaçak inşaatlar ve göçle beraber geliyor. Yerel seçimlerde belediye başkanlığı Fazilet Partisi'nden Demokratik Sol Parti'ye geçen Beykoz, bir taraftan içe dönük yapısını sürdürürken, öte yandan sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamıyla İstanbul'a dahil olmak istiyor. Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, ‘‘Kısa zamanda sesimizi tüm İstanbul'a duyuracak kültürel, sosyal aktiviteler düzenleyeceğiz’’ diyor.
Kalkan bitti
Levreği, lüferi, uskumrusu ve kalkanı ile tanınan Beykoz, aynı zamanda billur ve cam işçiliği, çeşmi bülbülleri ile de bilinir. Ancak Boğaziçi'ndeki bu şirin semt şimdilerde kaçak yapılaşma, yetersiz alt yapı, yüzey sularının kirliliği, yeşil alan tahribi, gürültü, hava kirliliği ve ulaşım sorunlarıyla boğuşuyor. Beykoz'un simgesi haline gelen kalkan avcılığı sona ermek üzere. Çukur alanda kurulu Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası, çevresine kirli hava saçıyor. Boğaz'daki kirlenme balıkçılığı azaltmış. Ayrıca Beykoz sahilleri gemi kazalarından da nasibini almış. DSP'li Belediye Başkanı Alaattin Köseler ile yeni bir sayfa açmaya hazırlanan Beykoz'da, kaçak inşaatları durdurarak işe başlayan çiçeği burnunda belediye başkanı, ikinci adım olarak Beykoz'da bir çok girişimi engelleyen Anıtlar Kurulu kararlarına el atmayı düşünüyor.
Cazibe merkezi olacak
Beykoz, 200 bin civarındaki nüfusu ile büyük ilçelerden biri olmasına rağmen merkeze uzaklığı nedeniyle kent yaşamının nimetlerinden yararlanamıyor. Köseler, Beykoz'un ihtiyacı olan alışveriş kompleksleri, eğlence mekánları, kültür merkezleri ve spor alanları yapılmasını sağlayarak, ilçeyi bir cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyor.
Beykoz, SİT alanı ilan edilmesi sebebiyle birçok projenin gerçekleşmesine olanak vermiyor. SİT kararları ile ellerinin kollarının bağlandığını söyleyen Başkan Alaattin Köseler, ‘‘Bu durumun aşılması için elimden geleni yapacağım. Yasaklı alanlar bizim iş görmemizi engelliyor. Asılan paftalar bize göre yaşamın gerisinde kalmıştır. Yaşamın hızına uygun aktiviteyi artırıcı, çağı yakalayan Beykoz'u oluşturmamız gerek’’ diyor.
Beykoz'un en önemli gündem maddelerinden biri kaçak inşaatların durdurulması. Kaçak inşaatlar konsunda dosyalama ve tasniflemeye gidileceğini belirten Başkan Köseler, ‘‘Bölgenin bu tür çarpık yapılaşmadan kurtarılması için inşaatları kayıt altına alacağız. Yayılmacı politikaların, kural ve değer tanımaz anlayışın önüne geçilmeli’’ diyor. 1994 yılında 18 Beykozlu'nun kurduğu Beykoz Vakfı Başkanı Birzat Mermer, ‘‘Orhan Veli, Ahmet Mithat Efendi, Sadri Alışık gibi birçok yazar ve sanatçıyı yetiştiren Beykoz'da bir tek tiyatro ve sinema salonu, kütüphane, toplantı alanı yoktu. Bizler gençlerimizin, kadınlarımızın ve esnafımızın yararlanabileceği kendilerini geliştirip yeteneklerini sergileyebilecekleri bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Bu girişimle bizi unutan İstanbul ve İstanbullu'ya tekrar seslenmek ve orman yangınları, çarpık yapılaşmayla değil sosyal faaliyetlerle adımızı duyurmak istiyoruz’’ diyor.
SİT ALANI
İlçenin Boğaziçi alanı dışında kalan mücavir alanının tamamı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile doğal SİT alanı ilan edildi. Bu mekanlar içinde projeleri başlamış ya da devam eden Anadolukavağı Kalesi, Beykoz Çayırı, Çubuklu Çayırı, Kavacık Parkı, Küçüksu-Göksu çayları, Kavacık Orhan Veli Parkı yer alıyor. Ayrıca dere ıslah çalışmaları bitmek üzere.
Beykoz bahçeleri, hamamları, çeşmeleri, sarayları, camileri, tekke ve medreseleri, kilise, türbe ve surları, kale ve yalıları ile tarihi günümüze taşımış bir semt. Bunların en önemlileri Yıldırım Beyazıt Mezarlığı, Anadoluhisarı ve Anadolukavağı Kalesi, Beykoz Kasrı, Küçüksu Kasrı, Hidiv Paşa Köşkü, Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı, Abraham Paşa Korusu (Beykoz Korusu) ve Yuşa Nebi.
TARİHÇE
İstanbul'un kuzeyinde, Kocaeli Yarımadası'nın batısında yer alan Beykoz, batısından İstanbul Boğazı, doğu ve kuzeydoğudan Riva Deresi, Kuzeyden Karadeniz, güneyden de Ümraniye ve Üsküdar ile çevreleniyor. Beykoz'a ilk yerleşen toplum Traklar olup MÖ. 700 yıllarında deniz yoluyla gelip Bebrikler adı ile devlet kurmuşlar, buranın adını da Amikos koymuşlar. Yıllarca Pontus egemenliğinde kalan bölge, MÖ. 60 yılında Roma İmparatorluğu bölününce Bizans'ın payına düşmüş. Bizanslıların ilk yıllarında Amikos adıyla anılan ilçe daha sonra Beykoz olarak değiştirilmiş.
Beykoz ve çevresi Osmanlı İmparatorluğu kurulduktan sonra Yıldırım Beyazıt tarafından alındı. Beykoz adının Beykos'dan geldiği sanılıyor. Kocaeli valilerinin burada oturması sebebiyle beylerin köyü anlamına geldiği daha sonra Beykoz olduğu söyleniyor.