Ayda KAYAR
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2005 01:58
Beyazıt Kulesi halka açacak mı? Kule üzerinde hak sahibi olan üç kurum bir ön anlaşma yaptı. Kulenin onarılması gerektiği konusunda anlaşıyorlar. Ama başörtüsü konusunda anlaşamıyorlar.
Yıllardır özel izin dışında girilemeyen Beyazıt Kulesi sonunda kapılarını halka açacak mı? Kule üzerinde hak sahibi olan üç kurum, yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi bir ön anlaşma yaptı. Kulenin onarılması gerektiği konusunda anlaşıyorlar. Ama başörtüsü konusunda anlaşamıyorlar. Rektör ‘Kule üniversite arazisinde, başörtüyle girilmez’ diyor; Kültür Müdürlüğü ‘Müslüman turistlere ne yapacağız?’ diyor.
İstanbul’daki yangınlara müdahale etmek için artık hiç kimse Beyazıt Kulesi’nden birilerinin bağırmasını beklemiyor. Ama hálá tarihi yarımadanın tamamını tepeden görebileceğiniz tek kule orası. Hani çoğumuzun tepesinden ‘gözlerimiz açık’ tarihi İstanbul’u seyretmek istediğimiz yer.
Özel izin alanlar dışında hiç kimsenin çıkamadığı kulenin turizme açılması için çalışmalar ilk kez ciddi boyutlara ulaştı. İtfaiye kulesi olarak yapılan kulenin mülkiyetini elinde bulunduran İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kulenin üzerinde bulunduğu arazinin sahibi olan İstanbul Üniversitesi ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü yetkilileri oturup anlaştılar: Kuleyi turizme açalım.
Karar alındı ama çözülmesi gereken sorunlar da hiç az değil. Kulenin, her turizme açılacağı haberinde gündeme gelen, üniversiteye başörtüsüyle girme sorunu yine gündemde. Büyükşehir Belediyesi, üniversitenin kendilerine özel bir geçiş hakkı vermesinden yana. Üniversite rektörlüğü ise kuleyi ancak üniversitenin kılık kıyafet kanununa uyanların gezebileceğini savunuyor.
ÖNCE TADİLAT
Ama iş oraya varıncaya kadar, bir de onarım meselesi var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi, kulenin turizme açılmadan önce onarımdan geçmesi konusunda fikir birliği içindeler. Kulenin statik yapısı güvenilir değil. Üstelik bir de ziyaretçilerin merdiven sorunu var. Az buz değil, panoramik manzarayı görebilmek için tam 249 basamak çıkmak gerekiyor. Bu nedenle özel bir asansör yaptırılması planlanıyor. Tabii bu planın 3 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından da onaylanması şart.
Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı ve tarafların hemfikir oldukları projeye göre kuleye bir cafe de yapılması söz konusu. 179’uncu basamakta yer alan çanak şeklindeki alana yerleştirilecek masalarda kısa süreli oturmak şartıyla, çay kahve içmek, bir dilim pasta
yemek mümkün olacak.
Büyükşehir Belediyesi, 1997’de 60 milyar lira harcayarak, kulenin onarımına başladı. Bütçe bitince onarım yarıda kaldı. Kulenin onarımı yeniden ihaleye çıkacak. Belediye Turizm Atölyesi Direktörü Mimar Tülin Ersöz’e göre, uzmanlar, şunların yapılması gerektiğinde hemfikir: Kulenin çelik konstrüksiyonla güçlendirilmesi; yangın tahliye kapılarının tasarlanması; ahşap basamakların çelik basamaklara dönüştürülmesi; elektrik ve su tesisatının yenilenmesi; merdiven kovasına 8-10 kişilik şeffaf asansör yapılması.
Projenin bitmesi ve izinlerin alınmasından sonra çalışmalar başlayacak. Belediye bunun 2005 sonunu bulacağını belirtiyor. Hedef, kulenin 2006 turizm sezonunda açılması. Tabii başka engeller çıkmazsa.
MİMAR BALYAN AİLESİ’NİN ESERİİlk ‘Bayezid Yangın Kulesi’, 1749’da Ağakapısı Sarayı’nın iç avlusunda yapıldı. Yangınları gözetlemek için 25 yeniçeri görevlendirildi. Ancak kule, 1774’te Cibali yangınına kurban gitti. Mimar Kirkor Amira Balyan tarafından 1829’da kagir yangın kulesinin ilk şekli yapıldı. Kulenin son şeklini ise Mimar Senerkim Balyan verdi. 249 basamakla çıkılan 85 metre yüksekliğindeki kulede, 179. basamakta gövdedeki çanak biçimli kata geliyorsunuz. Buradan 80 basamak daha yükseldiğinizde, gözetleme katının üzerindeki genişletilmiş terasa varıyorsunuz.
İSTANBUL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRÜ AHMET EMRE BİLGİLİ
Şehre gelen önce tepeden görmek istiyor
İstanbul’a gelenler, şehri önce yüksek bir yerden görmek istiyorlar. Beyazıt Kulesi’nin atıl kalmasını bu kentin kültür ve turizm yöneticisi olarak hazmedemiyorum. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, Valilik ve turizm meslek kuruluşlarıyla toplantılar düzenledik. En büyük problem, kulenin üniversite arazisi içinde yer alması. Mülkiyet ise Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’ne ait. Rektörün hassasiyetlerine de bir formül bulmak gerekiyor. Kılık kıyafet kanunu tamam ama bir Suudi Arabistanlı, kuleyi ziyaret etmek isterse, ne yapacaksınız?
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. MESUT PARLAK
Üniversiteye nasıl giriliyorsa kuleye de öyle girilecek
Turizmi göz ardı etmemiz mümkün değil, tabii ki kulenin halka açılmasını istiyoruz. Ancak, önce tamirat görmesi gerek. İl Özel İdaresi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la görüştük. Tam anlamıyla onarılmadan kuleyi açamayız. Merdivenlerde hasar var. Deprem güçlendirme çalışması sürüyor. Ziyaretçiler, herkes nasıl üniversiteye giriyorsa, öyle girecek. Üniversitenin kılık kıyafet şartlarına uyulacak,
Atatürk ilkeleri korunacak.