Güncelleme Tarihi:
"Kürt milliyetçiliğinin Türk milliyetçiliğinin bütün olumsuz özelliklerine sahip olduğunu belirten Prof. İnsel şöyle konuştu: "Bir an önce barışa kavuşmak istiyorsak, PKK’nın hiçbir demokratik meşruiyeti olmayan bir örgüt olduğunun ilan edilmesi gerekir. Bu da ancak, Batman’da öldürülen 4 polis için, Van’da canlı bomba tarafından öldürülen zabıtalar için Türkler’in ve Kürtler’in terörü lanetleyen kitlesel bir yürüyüş yapmasıyla mümkündür. Bunları söylüyorum diye bana egemen ulusun Beyaz Türk’ü muamelesi yaparsanız, Kürt sorununu asla çözemeyiz." Diğer görüşler özetle şöyle:
PKK DERHAL SİLAH BIRAKSIN
Sertaç Bucak (Uluslararası Kürt İnsan Hakları Merkezi Kurucusu ve eski başkanı) "Sivil ve demokratik çözümün önünde bugünkü politikası ile engel olan PKK. Silahları derhal bırakmalıdır. Eğer PKK sivil ve demokratik çözümde inandırıcı olmak istiyorsa, kendisinden farklı düşünen eski yol arkadaşlarına ve kendisinden farklı yaklaşım sergileyen diğer Kürt örgütlerine karşı da tahammüllü olmalı ve şiddetten vazgeçmelidir."
Ahmet Türk (DTP Eş Başkanı) "Kürt sorunu üniter devlet yapısı içinde çözülmelidir. Şiddetle sorunun çözülemeyeceğinin biz de farkındayız. Şiddeti desteklemiyoruz ama PKK’nın silahlı kalması devlet içinde bazı güçlerin işine geliyor."
Nebahat Akkoç (Diyarbakır KAMER Başkanı) "Güneydoğu’da yaşanan vahşetin bedelini sürekli olarak biz kadınlara ödettiriyorlar. Şiddetin sorumluları yerine, onların kızları cezalandırılıyor. Kürt şiddetinin bedelini de Kürt kadınları ödüyor. Biz bunun için şiddete karşıyız."
Çok sıkı şekilde aradılar
Toplantı nedeniyle Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu girişinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. 2 günlük toplantının dünkü bölümüne Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de katıldı. Baydemir de, kampustaki toplantıya girişte polisler tarafından sıkı bir şekilde arandı. Toplantının bitimine doğru çevrede 5-6 el silah sesi duyuldu. Silah sesinin geldiği yöne çok sayıda polis kaydırıldı. Yapılan araştırmada toplantıya yönelik bir eyleme rastlanmadı.
Antidemokratik
YURTSEVER Hareket Sözcüsü, Ressam Bedri Baykam, Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Empati Grubu’nca düzenlenen "Sivil ve Demokratik Çözüm Arayışları 1-Türkiye’nin Kürt Meselesi" başlıklı toplantıyı "tek yönlü ve antidemokratik tavır taşıdığı" için kınadıklarını söyledi. Kendilerine "Yurtsever Hareket" adını veren grup üyesi 10 kişi, dün konferansın başladığı saat 10.00 sıralarında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Dolapdere Yerleşkesi önünde toplandı. Türk bayrakları taşıyan grup, "Hiçbir emperyalist tuzak, Kürt kardeşlerimizi bizden ayıramayacaktır" yazılı pankartlar açtı. Bedri Baykam, burada yaptığı açıklamada, toplantının, Türkiye’nin gereksinim duyduğu sağlıklı, huzurlu, bilinçli bir sorun çözücü buluşma havasını yansıtmaktan uzak olduğunu söyledi. Davet edilen oturum yöneticisi ve konuşmacılarının yüzde 80’ine yakınının eğilimlerinin kamuoyu tarafından bilindiğini anlatan Baykam, "Güneydoğu’da olanları aşmak tüm Türkiye’nin arzusu. Konferansın tek yanlı olmasını eleştiriyoruz" dedi.
Hürriyet’in haberini tartıştılar
DTP lideri Ahmet Türk, konferansın düzenleyicilerinden Ümit Fırat’ın Hürriyet’e verdiği demeci eleştirerek, başta Leyla Zana olmak üzere bazı Kürt grupların "şiddet yanlısı" diye dışlanmasını eleştirdi. Bunun üzerine Oturum Başkanı Ümit Fırat, Hürriyet’teki haberi görmediğini ama Ahmet Türk’ün eleştirdiği ifadeleri kullanmadığını iddia ederek, Hürriyet’teki haberin doğru olmadığını söyledi. Bunun üzerine, söz alan arkadaşımız Sefa Kaplan, haberde yer alan her şeyin Ümit Fırat tarafından kendisine söylendiğini ifade etti.
HASAN CEMAL: ÖNKOŞULSUZ SİLAH BIRAKILMALI
Milliyet Gazetesi Yazanı Hasan Cemal, terör örgütünün şartsız, önkoşulsuz olarak silahları gömmek zorunda olduğunu söyledi.
Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Empati Grubu tarafından İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere Yerleşkesi'nde düzenlenen “Sivil ve Demokratik Çözüm Arayışları 1-Türkiye'nin Kürt Meselesi” başlıklı toplantının öğleden sonraki bölümünde, “Kürt Meselesi ve Devlet Politikaları” konusu ele alındı.
Toplantıda konuşan eski bakanlardan Şerafettin Elçi, “Kürtlerde ulusal bilincin giderek yükseldiğini, devletin dış Türklere yönelik politikasının Kürtlerin gözünü açtığını” söyledi.
“Çağdaş dünyanın benimsediği yeni değerlerin Kürt siyasi hareketinin fikir iskeleti olması gerektiğini” kaydeden Elçi, “Bunu yaparken çok açık net ve dürüst olmalıyız. Bu dürüstlük hem bizim, hem de başkalarının bize inanması açısından çok önemli. Beraber yaşama şansımız hala yüksektir. Özgür ve eşit iki millet düzeyinde yaşama şansımız var. Bizim ortak kimliğimiz, yurttaşlık kimliğimizdir” dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu da “20 yıldır Diyarbakır'da avukatlık yaptığını ve ilk defa bu kadar karamsar olduğunu” savundu.
Tanrıkulu, “Çatışmayı sona erdirici, şiddeti dışlayıcı bir yöntem geliştiremezsek, bu çok farklı gelişmelere ve olaylara ortam hazırlar. Siyasi suçlar bakımından bir affı çok ciddi biçimde önümüze hedef olarak koymalıyız” diye konuştu.
Posta Gazetesi Yazarı Mehmet Ali Birand da “orta vadede Kürt sorununun çözümüne inanmadığını” belirterek, “Önemli olan, sorunu 'yaşanabilir' noktaya getirebilecek miyiz getiremeyecek miyiz? AB dışında Kürt sorununun çözülebileceğini kesinlikle düşünmüyorum. Ama AB'yi jandarma sopası gibi Türkiye üzerinde kullanmanın da sakıncası vardır” dedi.
Milliyet Gazetesi Yazarı Hasan Cemal, “Kuliste bölücü terör örgütünün eleştirildiğini, bu eleştirilerin kürsüye de getirilmesi gerektiğini” söyledi.
Cemal, “Terör örgütünün kayıtsız şartsız, önkoşulsuz olarak silahları gömmek zorunda olduğunu” ifade etti.