Beyaz eşyaların bedeli

YSK,  bu yardımların seçim kampanyası olduğuna dair bir karar verdi.�

Bu yardımlar gerçekten seçim kampanyası mıdır değil midir bilemiyorum.

Ama bu yardımlar sosyal devlet olmanın gereği olarak yapıldıysa bile, bu politikanın uzun vadede daha çok sorun yaratacağını düşünüyorum.

Çünkü Tunceli Valisi, politik liderlerin yapmaması gereken bir hatayı yapmıştır.�

Soruna kalıcı çözümler ile değil, geçici çözümler yaklaşmıştır. Asıl sorunu çözmek yerine, o sorunun belirtileri ile uğraşmıştır.

Örneğin, sinüzitten dolayı başı ağrıyan adam, sinüzit ile değil baş ağrısıyla uğraşırsa asıl problem ile değil, belirti ile uğraşmış olur.

BELİRTİLERİ ÇÖZMEK, SORUNU GİDERMEZ

Valilik, beyaz eşya dağıtımı ile insanların asıl sorunu olan “yoksulluğu” çözecek midir?

Hayır.

Aslında yoksulluk bile asıl sorun değildir. Bir belirtidir.

Yoksulluğun sebebi, işsizliktir. Onun sebebi beceri ve bilgi sahibi olmama. Onun sebebi de eğitimsizlik!

O zaman yoksul halkın asıl ihtiyacı beyaz eşya değil, ‘ekonomiye katkıda bulunacak bir birey olarak’ yetiştirilmektir. Sosyal devlet bunu sağlamalıdır.

Beyaz eşya yardımları, bu problemlerin hiçbirini çözmeyecektir.

GEÇİCİ ÇÖZÜMLER DAHA ÇOK SORUN YARATIR

“Tamam, bu yardımlar yoksulluk sorununu çözmüyor. Biz de biliyoruz ama en azından yoksul halka küçük bir katkıdır,” diyebilirsiniz.

Ama işin görünmeyen bir tarafı var. Bu yardımlar, yani geçici çözümler, asıl problemi çözmediği gibi, uzun vadede daha da çok sorun yaratır.

Örneğin, stresli bir yaşamınız var. Stresinizi gidermek için alkol veya sigara kullanıyorsunuz. Kısa vadede işe yaradığını görüyorsunuz.

Ama bir süre sonra sorununuz sadece stres olmuyor. Aynı zamanda sürekli alkol almanız ve sigara içmeniz sorun olmaya başlıyor. Yani geçici çözüm (alkol ve sigara) karşımıza, daha büyük bir sorun olarak geliyor.

Şimdi artık alkolik olmakla ya da sigaranın sebebiyet verdiği hastalıklar ve belki de kanser ile mücadele etmeniz gerekiyor.

Başka bir örnek: Bisikletinizin tekerleği gıcırtı yapıyor.

Gıcırtı yapan bölgeye su dökerek bu sorunu geçici olarak çözüyorsunuz.

Ama bir süre sonra geçici çözüm olan su, başka bir sorun yaratıyor. Tekerleğiniz küfleniyor.

Bundan sonra geçici çözümün (su) yarattığı küf sorunu ile uğraşmak zorunda kalıyorsunuz.

Aynı hatayı krizde şirketler de yapıyor.

Araştırma ve geliştirme bölümlerine verilen önem azalıyor. Eğitimler duruyor. Bu kısa vadede krize çözüm olsa da uzun vadede şirketin yaratıcı olma kapasitesini düşürüyor.

BEYAZ EŞYA GEÇİCİ ÇÖZÜMDÜR

Aynı mantıkla halka beyaz eşya vermek, ileride daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkabilir. Hatta bu tür yardımlar, yoksulluğu bile artırabilir.

Bu sorunlardan perşembe günü bahsedeceğim. Sizin de bu konuda görüşleriniz varsa bana yazabilirsiniz.

Bu arada şunu da söylemeden edemeyeceğim. Gazetelerde çamaşır makinesi almış bir kadının fotoğrafını gördüm. Belli ki çatma derme evine, ilk defa çamaşır makinesi girmiş. “Ya geri alırlarsa,” diye korkuyor.

O çamaşır makinesini onun elinden geri alıp, sevincini kursağında bırakmaya yürek dayanmaz. Yanlış politika üreten yöneticilerin bedelini, o kadın ödeyemez.

Politikacılar ve yöneticiler ödemelidir.