Güncelleme Tarihi:
Beyaz Enerji Operasyonu sanıkları Müsteşar Yardımcısı Mendilcioğlu ve Eski TEAŞ Genel Müdürü Selvi'nin Jandarma'daki ifadelerini Hürriyet ele geçirdi. İki bürokrat Bakan Ersümer'in ihalelere müdahale ettiğini ifade ederek, ‘‘Bakanlıklarda rant durumu var. Bu Cumhur Bey döneminde de böyle’’ iddiasında bulundu.
Hürriyet, Beyaz Enerji Operasyonu sanıkları Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Mendilcioğlu ve Eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi'nin Jandarma'daki ifadelerini ele geçirdi. İfadelerdeki iddialar, Ankara DGM Savcısı Talat Şalk'ın son şeklini verdiği ve bu hafta içinde açıklaması beklenen iddianamesinde de yer alıyor.
ERSÜMER’E SUÇLAMA
Bürokratların, çıkar seyahatleri, lüks oteller, dolarlar, gece kulüpleri, tehditler ile örülen ifadelerinde, Enerji Bakanı Ersümer'e yönelik önemli suçlamalar bulunuyor.
Bürokratlar Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in ihalelere müdahale ettiğini belirtirken Mendilcioğlu ifadesinde, ‘‘Bakanlıklarda rant durumu var. bu Cumhur Bey döneminde de böyle’’ iddiasına da yer verdi. Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mendilcioğlu'nun Jandarma'ya verdiği 24 sayfalık ifadesindeki çarpıcı iddialar şöyle:
BAKANLIKLARDA RANT VAR
‘‘Bildiğim ve duyduğum kadarıyla Bakanlıklarda yapılan yatırımların birçoğunda rant elde etme durumu var. Bu geçen dönemlerdeki bakanlarda da şu anki Bakan Cumhur Bey'in zamanında da böyledir. Genelde Bakanlık kendi çevresine yakın firmalara, şirketlere ihale vermektedir. Bu durumda kendimi de kullanılmış olarak görüyorum. Bu tür olayların olmaması çok daha iyi olurdu. Şu an Cumhur Bey'le karşılaşsam kendisine bir daha çalışmak istemediğimi söylerdim.’’
MASRAFLAR GÜR-İŞ'TEN
‘‘1999 Kurban Bayramı'nda Gür-İş firmasının Antalya'da bulunan Resort isimli otelinde iki kez kaldım. Bu davette Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, TEAŞ Genel Müdür Yardımcısı Ünal Peker, Savaş Aytekin vardı. Benim masraflarımı Gür-İş firması karşıladı. Davet tarihinden önce Gür-İş firması Aydın-Germencik bölgesinde yap-işlet-devret ihalesi almıştı’’.
BU İŞİ BİTİRİN TALİMATI
Eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi de ifadesinde şu iddialara yer verdi:
‘‘100 megavatlık Batman Gezer Santral İhalesini Fernaz isimli firma kazandı. Doğan Karadeniz firması ikinci oldu. Ama devreye bizzat Enerji Bakanı Cumhur Ersümer girdi. Doğan Karadeniz'e ‘‘Bize siyasi baskı yapma’’ dedim. Bu konuşmama rağmen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı tarafından konuyu halletmem için talimatlandırıldım ve ‘‘Erol Akçal'ı sana gönderiyorum, görüş, fazla uzatma, hallet’’ dedi. Buna rağmen yönetim kurulu olarak biz Fernaz'a sözleşme yaptık. Doğan Karadeniz'den 50 bin dolar aldım ama bu 50 bin doları kesinlikle bir iş karşılığı almış değilim’’
İhaleyi başkasına versek olmaz mı
Eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi, ifadesinde Ersümer'in ihalede firma sıralamasının dışına çıkmak istediğini belirterek bu olayı şöyle anlattı: ‘‘Başbakanlıktaki brifing öncesi Bakan Ersümer ihaledeki firmaların sıralamasını sordu ve ‘Farzet ki bu sıralama dışında başka bir firmaya ihaleyi verme durumumuz olur mu?' dedi. ‘Bakanlar Kurulu kararıyla olur' dediğimde ‘Peki sen git' diye beni gönderdi. Daha sonra Bakan Cumhur Ersümer cep telefonumdan arayarak, 1 firmayı öne çıkardığımı, diğer firmaları gözardı ettiğimi söyledi. ‘‘Bundan sonra seninle görüşürüz’’ diyerek sertçe telefonu suratıma kapattı. Durumu anlatmak üzere defalarca randevu talebinde bulundum ancak bugüne kadar randevu verilmedi. Bakan Ersümer'in önemli gördüğü Ankara Esenboğa Santrali'ndeki tavrını belirtmek istiyorum. Bu ihaleyi AKSA Elektrik kazanmıştı. Ersümer beni bir gün makamına çağırdı. İhaleyi, sıralamada 3. sıradaki Park Holding'e vermemi söyledi. Görüşmeler sonunda AKSA bizimle sözleşme imzaladı ve Park Holding, Ankara Enerji diye bir firma kurdu. AKSA'nın da hisselerini sonradan ona devrettiğini öğrendik.’’
Hem tehdit hem rüşvet
Selvi, ifadesinde ihaleler sırasında TEAŞ ile firmalar arasındaki pazarlığın işleyişini de şu sözlerle anllattı:
‘‘Siemens konsorsiyumu yönetim kurulu üyelerine mektuplar gönderiyor, ek tekliflerinin dikkate alınmaması durumunda bizleri mahkemeye vereceklerini yazıyorlardı. Bu arada Candu konsorsiyum üyelerinden Gür-İş, Bayındır Holding'in temsilcileri TEAŞ'ı ziyaret ediyor, bu kez yazdıkları mektupları elden getirerek, ‘‘Yanlış hareket ederseniz, sizler için sıkıntı olur’’ sözleriyle aba altından sopa gösteriyorlardı.
Değişik ses ve tonlarda tehdit telefonları alıyorduk. Kendi konsorsiyumlarına işlerin verilmesi için rüşvet teklif ediyorlardı. Bakan Cumhur Ersümer telefonla doğru dürüst benimle konuşmuyor, yaptıracağı tüm işleri özel kalem müdiresi vasıtasıyla yürütüyordu.’’
Aynı ifadeler Şalk'ın iddianamesinde
Mendilcioğlu ve Selvi'nin Jandarma'da verdiği ifadelerdeki Ersümer'e yönelik iddialar, Ankara DGM Savcısı Talat Şalk'ın bu hafta içinde açıklaması beklenen iddianamesinde de yer alıyor.